Ramazan ayının diğer aylara göre büyük bir yeri vardır. Çünkü Ramazan ayı onbir ayın sultanıdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Ayrıca bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" bu ay içerisindedir ve tabi ki oruç ibadeti de bu ayda yapılmaktadır. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve ona "on bir ayın sultanı" denilmiştir.

Ramazan ayını değerli kılan nedenlerden birisi, Kutsal kitabımız olan Kur'an'ı Kerim'in bu ayda indirilmiş olmasıdır. Yüce Allah Kur'an'da "(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir." (Bakara suresi, ayet 185) buyurmuştur.

Kur'an', Allah tarafından insanlara öğüt vermek ve yol göstermek için gönderilmiştir. Bu nedenle Kur'an insan için hayati değer taşır. Kur'an okumak bir ibadettir. Peygamberimiz Allah'ın bildirdiği görev ve sorumluluklarımızı sıkça hatırlamamız için Kur'an'ı çok okumayı teşvik etmiştir.

Müslümanlar, ramazan ayında Kur'an okumaya her zamankinden daha çok özen gösterirler. Bunun için evlerde veya camilerde bir araya gelerek, her gün Kur'an'dan bir cüz okurlar. Ramazan ayının sonuna gelindiğin de ise Kur'an'ı baştan sona bir kez okumuş olurlar. Müslümanlar yüzyıllar boyu bu geleneği devam ettirmişlerdir.

Kur'anı Kerim, ramazan ayının Kadir Gecesi'nde indirilmeye başlanmıştır. Kadir gecesi ramazan ayının 27. gecesi olarak bilinir. Yüce Allah Kadir Gecesi'nin "Bin aydan daha hayırlı" olduğunu haber vermiştir. Peygamberimiz de "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir Gecesi'ni değerlendirirse geçmiş günahları bağışlanır" (Buhari) buyurarak, bu gecenin önemini belirtmiştir.

Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyuruyor:  “Sabır ayı olan Ramazan’ın ve her ayın üç gününün orucu kalpte bulunan bütün kötülükleri giderir.” (Müsned, 5:363)

Hadiste de ifade edildiği gibi Ramazan’ın bir adı da sabır ayıdır. Başka bir hadis-i şerifte “Oruç sabrın yarısıdır” (Kenzü’l-Ummâl, 8:444) buyurularak oruçta sabrın büyük bir yerinin olduğu bildirilir.

Ramazan’da iyi bir sabır eğitimi yaparız. Bu güzel ahlâkı kendi dünyamızda bizzat yaşarız. Acıktığımız halde ağzımıza yiyecek bir şey almamakla, susuzluktan boğazımız kuruduğu halde bir yudum su dahi içmemekle midemizi sabra alıştırırız.

Diğer taraftan öfkelenecek olsak, nefsimiz bizi gıybet etmeye, yalana, kötü söz söylemeye itse bile, hemen kendimizi tutar, oruçlu olduğumuzu hatırlayarak, böyle çirkin şeyleri işlememe sabrını gösteririz.

Gerçekten ramazan ayının yaşayışımız üzerinde ayrı bir etkisi vardır. Bu ayın yaklaşması ile birlikte hazırlıklara başlanır. Ramazan boyunca yiyeceğimiz özel yemeklerin malzemelerini önceden alırız. Evlerimizde genel temizlik yapılır. Çevremizde bazı camilerin minarelerine mahya denilen "Hoş geldin ya şehri ramazan" gibi yazılar görürüz. Radyolar, televizyonlar özel ramazan programı yaparlar.

Ramazanda oruç açma vaktinin ayrı bin neşesi vardır. Bütün aile bireyleri hep birlikte sofraya oturur, oruç açma vaktini gelmesini bekleriz. Ezan sesinin duyulmasıyla birlikte orucumuzu dua ile açarız. Yemeğimizi yedikten sonra dua ederek Allah'a şükrederiz. Sonra akşam namazını kılar ve teravih namazı için hazırlıklara başlarız. Bu ayda camiler dolar taşar.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahu teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin! Âmin. (Mektubat ,1.c. 45.m.) Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahu teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allah'u teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur.

Ramazan ayı yardımlaşma ayıdır. İkramları, ihsanları, sadakaları, fitreleri, zekâtlarıyla her türlü yardımlaşma duygusu ramazan ayıyla birlikte zirveye ulaşır. Oruç; açlığın, yoksulluğun ne demek olduğunu öğrettiği gibi, açları ve yoksulları düşünmek gerektiğini de öğretir. Bu yönüyle ramazan ayında sadece bireysel kazançlar ve ferdi menfaatler değil, toplumsal hassasiyetler, yardımlaşma ve dayanışma duyguları da harekete geçer. Ramazan ayıyla birlikte hayırlar ve bereketler bütün insanlığı kuşatacak şekilde genişler, cömertlik duyguları artar.

Ramazan ayı kötü davranışları ve alışkanlıkları bırakmaya, salih amelleri çoğaltmaya ve güzel alışkanlıklar edinmeye vesile olacak bir aydır.

Oruç ibadeti de, insanlar üzerinde maddi ve manevi bir çok faydaları olduğundan Allah tarafından önceki ümmetlere farz kılındığı gibi bize de farz kılınmıştır.

Bu Mübarek ayda Allah'u Teâlâ yapacağınız ibadetleri ve duaları kabul etsin.

Selam ve dua ile...