Müslümanların kutsal ayı: Ramazan

Ruhsal arınma ayı.

Gönülleri fethetme ayı.

Adeta “ruhsal eğitim kampı”.

Oruç ayı.

Camiler dolup taşacak,

günler ve geceler dua ve

tefekkürle geçecek.

Dünya’da 1,5 milyar Müslüman

aynı dua, aynı dilekler.

Kovid salgını iki yıldır Ramazan’ın

toplumsallığını engelledi.

Geçim sıkıntısı iftar yemeklerini de

kısıtlayacak gibi görünüyor.

Yoksulluk her yerde.

RAMAZAN ORUCU

Ramazan orucu salt yeme ile ilgili olduğu

yaygın bir yanılgı.

Esas amaç ruhu beslemek.

Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu şeylerden

geçici süre mahrumiyet.

Öz disiplin,

maneviyat kazanma,

cömertlik ve yardımlaşma ruhu.

ASKIDA EKMEK, TEPSİDE YEMEK

Ramazan, Müslümanları toplumu korumaya zorlar.

Komşularla yemeğimizi paylaşırız,

imkanlarımız ölçüsünde sadaka veririz:

İhtiyacı olanlara nakit.

Dünyada hayat pahalılığı krizi sıkıntı bu günlerde.

Bir arkadaşım anlattı: “ Yoksul bir eve koli gitmiş,

Evin kadını: Evet sağ olsunlar gıda kolisi göndermişeler!

Ama bunları pişirecek tüpüm yok ki diye serzenişte bulunmuş.”

Bu yüzden dünya gıda bankaları patetes,

baklagiller gibi besin maddelerini

paketten çıkarıldıkları belirtilmiş.

Enerji maliyeti krizleri nedeni ile ısınmak ile

yemek yapmak arasında tercih yapmak zorunda kalan

bir ailenin kapısının eşiğine

bilinmeyen bir komşunun

sımsıcak ev yapımı yiyeceklerle dolu bir tepsiyi

almak için kapısını açtığını düşünelim.

Nasıl askıda ekmek varsa,

tepside yemek olmasın!

FAKİRLİĞE SON

Geleneğimizde ve Hadislerde var:

Sağ elin verdiğini sol el bile bilmesin!”

Yardımların güzeli!

Fakirlik alım gücünün düşmesiyle yükselişte.

Fakirliğe meydan vermemek,

dayanışma, değişim yaratmak bizlerde.

Hadis; “komşusu açken, tok yatan bizden değildir!” der.

Hepimiz bu duyguyla yaşasaydık

fakirlik kalır mıydı?

Müslümanlar zenginliklerinin bir kısmını hayır kurumlarına bağışlamak

ve fakirlere vermekle yükümlü değil miyiz?

Çağ artık bireysel kurtuluş çağı değil,

Hep beraber yaşama çağı.

Ramazan bu çağın başlangıcı olsun!