*Batman'ı var eden ‘kara altın’ı keşfeden petrolcülerdir. Raman Dağını içme suyu ile buluşturan da şimdi aramızda olmayan o emekçilerdir. Petrolcülerin sararan fotoğraf karelerine bakıldığında; ne çileler ne badireler atlatmışlar…

*40 Yıl önce ‘TPAO’ bu şehrin lokomotifiydi. 5000 işçisiyle bölgenin parlayan kentiydi Batman. Adeta bir rüya şehirdi. TPAO'dan emekli olan her bir işçi, batının yolunu tutunca o gizemli petrol kenti de kaybolmaya yüz tutmuştu…

RÜYA KENTTİ

1970-1990 Yılları arasında TPAO ve TÜPRAŞ Rafinerisinde çalışanların sayısı 5000’di.

Türkiye'de petrolcülüğün başkenti Batman'da ‘kara altın’ keşfedildiğinde bu kent hızla büyüyordu.

TPAO ve Rafineri demek ‘Batman'dı.

Adını ağırlık biriminden gelen Batman'la yarışmak kolay değildi.

O dönemlerin kenti; her alanda bir numaraydı.

Kabuğuna sığmayan o petrolcülerin kentinde prestijli filmler ve altın mikrofona sahip orkestrası da vardı.

Genç petrol mühendisleri, yabancı petrolcüler ve yüzlerce petrol emekçisi şehrin etrafını kale gibi saran Raman ve Batı Raman'da yeni petrol kuyularını açmak için harıl harıl çalışırlardı. Gecesini gündüzüne katıp petrolcülüğe emek verirlerdi.

‘TPAO’ yıldızı parlayan Batman’ın gözde petrol kuruluşuydu.

Petrol sektörünün başındaki yöneticiler ‘petrolcülüğü’ yakından anlayabilmek için Batman'ı bir 'Petrol Okulu' konumuna getirmişlerdi.

…Ve o rüyadan erken uyandık.

1992'den sonra erken emeklilik yasası; o petrol sektörünü derinden sarsmıştı.

Yüzlerce petrol mühendisi ve emekçisi zorunlu emeklilikle karşılaşmıştı. Ve bildiğimiz o eski ve güçlü ‘TPAO’ geride kalmıştı ne yazık ki.

Sporun her branşında bu kurumun örnek ekipleri vardı. Bir zamanlar sporun her branşına adını altın harflerle yazdıran o güreşten, futbol, atletizm ve voleybol artık yok. O Milli Güreşçiler Mehmet Esenceli, Ali Rıza Alan ve Mehmet Emin Şimşek gibi güreşçiler artık yetişmiyor bu şehirde. Yine futbolda Milli olan Orhan Kapucu ve Çetin İnsel gibi yıldız futbolcuların forma giydiği O Petrolspor çoktan tarih oldu. Kamuran Yavuz gibi tecrübeli bir Teknik Direktörün görev yaptığı Kırmızı-beyazlı ekip Süper ligin eşiğinden dönmüştü. O ekip yerini şimdilerde TPAO’da amatör bir takıma bırakmıştı.

Hep diyoruz ya; nerede o eski TPAO ve rüya petrol kenti.

NE ÇİLELER ÇEKMİŞLERDİ

Yıl 1948. Bu karedekilerin çoğu şimdi hayatta değil. Ancak onlar 'Kara Altın'ın keşfedilmesinde tarih yazan emekçilerdir.

Dicle Nehrinden Raman kampına su hattı çeken o emekçilerin çilesini bu fotoğraf karesi anlatıyor.

Bilmem yoruma gerek var mı?

Başlarında Selahattin Arıkan'ın olduğu o dönemin işçilerin; giysileri yıllar öncesi bu coğrafyada yaşayanların giyim tarzını da gözler önüne seriyor.

Neredeyse yüz yıl öncesinde İluh ve çevresinde başlarında kasket, bellerinde agal ve üstlerinde yelekleriyle yöre insanının giyim motifinin ne kadar zengin olduğunu gösteriyor.

Batman, 80 yılda her alanda değişim yaşadığı gibi; giyim tarzını da çok ama çok geride bıraktı.

RAMAN KİMLERİ AĞIRLAMADI Kİ!

Petrolün dağı diye bilinen ‘Raman'da 1947'de ‘kara altın’ keşfedilince 14 haneli İluh'un da makus talihi değişmişti.

1950 Yılında dönemin Başbakanı merhum Şemsettin Günaltay, kalabalık bir heyetle Raman Dağına çıkarma yapıyor.

Beraberinde İşletmeler Bakanı Münir Birsel'le kamptaki petrol işçileriyle bir araya geliyor. Ve ‘Kara altın’ın üretiminde artış olması için de petrol emekçilerine sürpriz maaş müjdesi veriyor.

Petrol emekçilerinin can kulağıyla dinledikleri eski Başbakan Günaltay, yeni rafinerinin de İluh köyü yakınlarına kurulacağının müjdesini veriyor.

RAMAN, BİR BAŞKAYDI

‘Raman’ demek 'Petrol' demekti.

Yabancı petrol mühendislerinin de görev yaptığı o tarihi dağdan kimler geldi, kimler geçti.

Batman'a tepeden bakan o dağda petrolcülerin ne öyküleri yaşandı.

Yıl 1951. Dönemin petrolcülerinde Rıfat Bayazıt, Selahattin Malkoç ve ABD'li Dr. Ahsen, o eski jeeplerle objektiflere tebessümde bulunurken, Raman dağı yabani hayvanlardan Sırtlan, Tavşan ve kekliklerle doluydu.

AKYÜREK’İN KURUCUSU

Akyürek Mahallesi de ‘İluh’ kadar eski olmasa da 50'li yıllarda hızla gelişen Batman'ın ikinci semtiydi.

Site Mahallesi, üst düzey petrolcülerin bulunduğu semtti.

Petrol emekçileri de Site’ye yakın olmak için Akyürek Mahallesine yerleşiyordu.

Dönemin TPAO Bölge Müdürlüğü’nün personel Müdürü de Mithat Akyürek'ti.

Site’ye komşu olan Akyürek Mahallesinin mimarı Mithat Akyürek'ti.

Petrol işçilerinin imdadına yetişen Akyürek, koca bir mahallenin oluşması için de petrolcülere inşaat malzemesi için her türlü desteği vermişti.

Ve semt sakinleri de mahallelerine o örnek yöneticinin soyadını vermişlerdi.

İşte 1948 yılında Raman-9 kuyusunda Dr. Muzaffer Baştaymaz, Abdurrahman Durukal ve İshan Ruhi Berent ile Mithat Akyürek'in Raman'da bir hatıra karesi.

Kısacası; bu şehri var eden ‘kara altın’ kadar  bir o kadar da petrol emekçilerdir.

O eski günleri hep hüzünle anarız…