Petrol sektörlerinin bir arada olduğu yılların Batman’ı bir başkaydı. Rafineride mesai ile mesai bitiş saatlerinde siren çalardı. Kent merkezi nüfusunun 100 bin olduğu dönemlerde, siren sesi her yerde duyulurdu. 6000’i aşkın petrol işçisi, peron çıkışında 1’inci ile 2’inci caddeye çıkışta çarşı merkezi kalabalıklaşırdı, esnafın yüzü gülerdi…

Rafinerideki o siren sesi çoktan unutuldu. 2007 Yılından sonra Koç Holding bünyesindeki Rafineri içine kapandı. Ülkenin ilk rafinerinin temelini atanlar, bu şehrin adına da ‘Petrol Kent’i demişlerdi. Petrolün başkenti Batman, eski mazisini arıyor. Bir zamanlar Türkiye Petrolleri bünyesindeki Batman Rafinerisi, binlerce bacasız fabrikaya eş değerdi…

RAFİNERİ’DE İLK DUMAN

1955 Yılında MTA’dan TPAO’ya devredilen ülkenin ilk rafinerisinin ilk dumanı Batman ovasına yayıldığında ‘yangın’ sanan İluh kasabasındakiler, ellerindeki bakraç ve su bidonlarıyla petrol tesislerinin kapısına koşuşturmuştu. Kapıdaki güvenlik görevlilerinin; “Nereye böyle. O yanan meşale. Burada yangın yok. Bu manzaraya alışacaksınız” şeklindeki sözlerinin üzerinden tam 64 yıl geçti.

Rafinerideki flayr o gündür bugündür hiç sönmedi. Hala bir meşale gibi duruyor.

Petrol kasabasıyla iç içeydi ülkenin ilk Rafinerisi… Petrol sektörlerine komşu olan DDY Gar’ına sabah saatlerinde trenle yolculuk yapmaya gidenler; çevirip başlarını bakmıyorlardı rafineri ile petrol sahalarına giden işçilerin otobüslerine.

Petrol kasabasında oturanlar, evler ve işyerleri artık petrol tesislerine bir adım yakın mesafedeydi.

Uyandıramadı rüyalarından bütün gürültüsüne rağmen rafineride mesai saatini hatırlatan o siren… Türkiye Petrolleri ile Rafineri iç içeydi artık.

İlk evler rafinerinin çevresinde yapıldı, tıpkı annelerinin etrafında gelişi güzel oturan çocuklar gibi. Rafinerideki evler git gide dışa doğru yayılarak mahalleler oluştu. Eski çarşı merkezinde ‘birinci ve ikinci cadde’ diye isimlendirilen bir birine paralel iki cadde, batı ve kuzey yönünde Turgut Özal Bulvarı, 12. Cadde ve eski SSK Caddeleri, güneyinde ise ‘Gök taksi’ diye anılan bölge; eski petrol kentinin hareket alanları olmuştu. Eski Mahallelerde evler genellikle tek katlı. Eski evlerin avluları hala briketle çevrili…

RAFİNERİDE SEÇKİN KADRO

Batman Rafinerisi’nin, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı bünyesinde olduğu dönemlerde tecrübeli petrol uzmanları görev yapardı. Amerikan’dan getirilen rafineriyi bu şehirde kuranlar;  Site Mahallesi ile o tesisleri, Amerikan kasabalarını andıran bir bölgeye dönüştürmüşlerdi.

Rafinerinin ilk çekirdek kadrosu, çağdaş çalışma koşullarıyla batı illerinde yaşayanların da ilgisini buraya çekmişti.

Türkiye Petrolleri bünyesinde olduğu dönemlerdeki Batman Rafinerisinin tarihi fotoğraf karelerine bakın.

Rafineride her şey mükemmelmiş. Atölyeler, yönetim kadrosu ve çalışanlar, o tesisin üzerine titizlikle durmuş.

Aradan tam 64 yıl geçen Batman Rafinerisinin fiziki yapısı da değişti.

‘Toprağın Kanı’ adlı film setinin çekildiği TCC Ünitesi yok. Eski Pres Atölyesi, Yemekhane ve İtfaiye gibi, yıllar öncesinin o eski binaların yerinde şimdi yenileri var…

PETROL TESİSLERİ VE ŞEHİR

Petrol kentinin kale gibi etrafını sardığı Batman Rafinerisi 1960 ila 1970’li yıllarda Cumhuriyet meydanındaki jeneratörlere enerji verdi. Kentin enerjisi Rafineri verirdi.

Yine şimdi ki Salih Özdemir Parkı’nın yerinde ‘İpragaz Dolum’ tesisleri vardı. Doğalgaz’ın olmadığı dönemlerde her evin ‘tüp gaz’ı bu adresten karşılanırdı.

İlçenin hızla büyümesiyle petrol sektörleriyle kent bir birine iyice yanaşmıştı.

Batman o dönemler bir başka renklenmişti, çiçeklenmişti.

Batman ‘kara altın’la büyüdükçe büyüdü.

Şimdilerde bu şehrin eskileri, emekliler, o yılları özlemle arıyor.

Bir şehir 64 yılda anca bu kadar değişir ve de gelişir.

Bu şehrin adı da kuşkusuz; “Batman’dı…

Kısacası; petrol sektörlerinin bir çatı altında olduğu yıllarda Batman bir başka güzeldi.

Kalın sağlıcakla…