Batman kamu hastaneleri için büyük eksiklik olan PET-CT cihazı nedeniyle insanlarımızın yaşadıkları sıkıntılara yaklaşık üç yıl önce dikkat çekmiştim.

Bu konudaki sıkıntıyı kamuoyunun gündemine taşıyan duyarlı insanlarımız vardı.

Sosyal medyada önemli yankı uyandıran bu cihazla ilgili olumlu tepkiler Ankara’ya kadar ulaşmıştı.

Sonraki yıl bu gerçeğe dikkat çeken yeni bir yazı yazarken, şunları kaydetmiştim: ‘Bu kentte etkili bir kamuoyu da oluşmuştu. İl yöneticileri ve seçilmişleri, bu cihazın Batman’a kazandırılacağını ve kentimizdeki hasta ve yakınlarının Diyarbakır işkencesinden kurtarılacaklarını beyan etmişlerdi.’

Bu yazımın üzerinden de bir yıl geçti, sıkıntının, daha doğrusu işkencenin devam ettiğini gözlemliyorum.

Hatta işkence daha da artmış…

Neden mi?

Diyarbakır’da üç ayrı hastanede bulunan Pozitron Emisyon Tomografisi (PET-CT) cihazı var. İki hastanenin söz konusu cihazları da arızalanmış.

Diyarbakır’a PET-CT çekimi için gidenler tek cihaza mahkum kalınca, varın siz düşünün hallerini…

**

**

4 ONKOLOJİ UZMANI VAR, BİR CİHAZ YOK…

Batman ve ilçelerinin en az 650 bin nüfusu var.

Başka komşu ilçelerden de hastalar Batman’daki hastanelere tedaviye geliyorlar.

Bu kadar yoğun bir nüfusun sağlıktaki ihtiyaçlarının dikkate alınması gerekmez mi?

Batman’da biri özelde, üçü Eğitim Araştırma Hastanesinde olmak üzere 4 Onkoloji Uzmanının olduğunu öğrendim.

Ancak hastanelerimizde bir Pozitron Emisyon Tomografisi (PET-CT) adı verilen cihaz bulunmadığı için kanser şüphelisi hastalar kanser tedavisi gören hastalar Diyarbakır’ın yolunu tutuyorlar…

Yazık değil mi?

Ekonomik olarak bir iktisat hesabı hiç yapılmıyor mu?

Sadece ekonomik açıdan bile meseleye bakıldığında Diyarbakır’a gidip gelmeler vs için harcanan para dikkate alınıp, bu cihaz kentimize kazandırılmalıydı…

**

**

Değerli Okurlar, Batman’a yeni bir Vali ve yeni bir İl Sağlık Müdürü atandı.

Bu yazımı özellikle Vali ve Sağlık Müdürümüzün dikkatine sunuyorum.

Çok büyük bir meseleden söz ediyorum.

Kanser ile ilgili olan çok fazla hastamız gerçeğini bilmelidirler.

Hasta ve hasta yakınlarının yaşadıkları işkenceler ve ekonomik kayıplar ağır bir tablo olarak karşımızda duruyor.

Buna seyirci kalınmamalıdır…

Yeni Valimiz ile henüz tanışamadım. İnşallah en kısa zamanda tanışmayı umuyorum.

Ancak yeni Sağlık Müdürümüz uzman doktor Semih Canpolat ile geçtiğimiz günlerde tanıştım.

Kendilerine bu kentin önemli sağlık sorunları konusunda bir dosya sundum.

Bu yazımın bir şekilde Sayın Valimize ve Sağlık Müdürümüze iletilmesini dilerim. Diyarbakır’da randevu ve yol işkencesi yaşayan vatandaşlarımız için bir adım atılmalıdır. Mali durumları iyi olanları bir yana bırakalım, yoksullar perişan olmaktadır.

SGK’nın yol ücret tarifesinden de ciddi şekilde yakınılıyor. Halkımızın yaşadığı büyük sıkıntı konusunda Sayın Valimiz ve Sağlık Müdürümüz başta olmak üzere ilgili kamu kurum yöneticilerinden beklentiler var.

**

**

Bu işkenceye ve ayıba artık son verilmelidir.

Ülkeyi idare edenler bir cihaz eksikliği nedeniyle ne büyük ekonomik faturalar kesildiğini hesaplamak zorundadırlar…

Bu cihaz Batman’da olsa kimse Diyarbakır, Ankara ve İstanbul gibi merkezlere gitmeyecektir.

Bir kere daha çağrımı yineliyorum; Ülke Ankara’dan idare edildiği için il yöneticilerinin her sorunu çözme güçleri yok. Yöneticilerin elini güçlendirmemiz gerekiyor.

650 bin nüfusun ihtiyaç duyduğu PET-CT cihazı için de sesimizi yükseltelim…

İlimiz yöneticileri, seçilmiş ve atanmışları, özellikle iktidar ve muhalefet Milletvekilleri sesimize ses vermelidirler…

Bu kentin STK’ları ve duyarlı vatandaşları olarak birlikteliğimizi koruyup maliyeti ne olursa olsun bu cihazı talep edelim…

Ankara’dan talebimiz bir görüntüleme cihazıdır.

Çok fazla bir şey de istemiyoruz. Bu cihazın en kısa zamanda kentimize kazandırılması dileğimle, sağlıkla kalınız.