Özel öğrenme güçlüğü; bir çocuğun zekası normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme, okuma-yazma veya matematik becerilerinde yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı göstermesi olarak tanımlanabilir.

Dil gelişimi ve kullanımı, konuşma, okuma-yazma, matematik becerilerini etkileyen bir sorun olduğu için bireyin eğitimini, mesleğini, günlük aktivitelerini etkiliyor. Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülür. Solaklarda normal popülasyondan daha sık gözlenir. Hiperaktivite ile birlikteliği sıktır. Disleksi olan bireylerin ailesinde özel öğrenme güçlüğü görülme sıklığı normale göre daha fazladır.

* Eğer çocuğunuz okul öncesi döneminde;
- Konuşmasında yaşıtlarına göre gecikme var ise,
- Birbirine yakın heceli kelimelerdeki sesleri karıştırıyor ise (su-bu gibi)
- Ayakkabı bağcıklarını bağlamada zorlanıyor ise,
- Kalem, makasa kullanmakta zorlanıyor ise,
- Çizim, boyama yapmaktan kaçınıyor ise,
- Sağ ve sol yönlerini karıştırıyor ise,
- Bir iş yaparken kullanılacak el konusunda bir seçim yapamıyor ise,
- Benzer sesleri karıştırıyor ise (f, v, b, m gibi),
- Temel sözcükleri karıştırıyor ise (inmek yerine çökmek),
- Yaşıtlarıyla iletişim kurmakta ve uyumda güçlük yaşıyor ve yalnız oynuyor ise,
- Kolay sinirleniyor, öfke yönetiminde zorlanıyor ise çocuklarınızın okulda başarısız olmasını beklemeden erken teşhis ile müdahale edin.
* Okul dönemi belirtileri;
- Bazı harfleri yazarken karıştırmak (p, b, d, g, h, y, z, s, u),
- Bazı harfleri ters yazmak (b-d, u-n, p-b),
- Yazarken bazı harfleri eklemek ya da unutmak,
- Hecelerin yerini değiştirerek imla hataları yapmak (file-elif),
- Okuduğu öykünün anlamını çıkarmakta zorlanmak,
- Saati, çarpım tablosunu, günleri ve ayları öğrenmekte güçlük çekmek,
- Sayıları eksik ya da fazla yazmak (324 sayısını 30020, 286 sayısını 200806 olarak yazmak) gibi.
 

• Öğrenme sorunları birçok alanda görülebilmekle birlikte akademik olarak temelde;
-Okuma bozukluğu (disleksi),
-Yazılı anlatım bozukluğu (disgrafi),
-Matematik bozukluğu (diskalkuli) şeklinde üç ana grup olarak özetlenebilir.
• Disleksi bir zeka problemi değildir. Toplumda disleksi olan bireylerin zeka problemi olduğuna dair yanlış bir kanı vardır. Buna en önemli kanıt disleksi olduğu bilinen Einstein, Leonardo da Vinci, Rodin, Churcill ve Cher gibi bilim adamları ve sanatçılardır. Bu bireylerde zeka tamamen normal veya üstün olabilir.

Buradaki problem beyindeki öğrenme bölgelerindeki sorunlar sonucunda ortaya çıkan öğrenme sorunudur.
• Disleksi bir hastalık değildir, altta yatan herhangi psikiyatrik rahatsızlık yoksa özel eğitim ile düzelebilir.
• Disleksi ve tüm öğrenme güçlüklerinin tedavisi eğitimdir.
• Özel eğitim okulda verilenden farklıdır çocuk normal bir okulda eğitime devam ederken yanı sıra bireysel ya da grup halinde özel bir eğitime alınır.
• Eğitim bu alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından verilmelidir.
• Öğrenme güçlüğünü ortadan kaldıracak ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak eşlik eden psikiyatrik bir hastalık (kaygı bozukluğu, depresyon vs.) varsa onların tedavisi önemlidir.
• Disleksinin şiddetine göre sunulan eğitim desteğinin süresi ve yoğunluğu değişir. Hafif düzeydeki olgularda kısa süreli eğitim desteği bile yeterliyken; ağır vakalarda destek sürmesine rağmen akademik zorluklar devam edebilir.