"DEHB, çocuğun isteğiyle değil, nörogelişimsel bir durumla ilgilidir" diyen Dr. Hüseynova, bazı ebeveynlerin çocuklarının davranışlarını yanlış yorumlayabildiğini belirterek, "Bazı çocuklar teknolojiyle ilgili faaliyetlerde uzun süre odaklanabiliyor. Bu da ailelerin kafasını karıştırabiliyor. Oysa bu durum, dikkat eksikliğinin olmadığı anlamına gelmez. DEHB’li çocuklar, özellikle faydalı ya da sorumluluk gerektiren işlerde dikkatlerini toplamakta zorlanırlar" açıklamasında bulundu.
Dr. Hüseynova, "DEHB olan çocuklar derslerde hayallere dalabilir, anlatılanları bir süre sonra takip edemez ve ödev başında çabuk sıkılabilir. Hiperaktivitesi olan çocuklarda ise, yerinde duramama, kıpır kıpır olma ve sürekli hareket etme gibi belirtiler dikkat çeker" dedi.
Tedavi edilmezse ne olur?
Tedavi edilmeyen DEHB’nin çocukların sosyal, akademik ve duygusal gelişimini olumsuz etkileyebileceğini ifade eden Dr. Hüseynova, "Bu çocuklarda özgüven kaybı, ilişkilerde zorlanma, madde bağımlılığına eğilim, kaza riskleri ve yaşam kalitesinde düşüş gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir" diye konuştu.