**90’lı yılların başıydı… ABD’li Arkeolog Michael Rosenberg, Batman Barajı havzasında kalan höyükleri gün yüzüne çıkarıyordu. En önemli höyük ise Kozluk-Kaletepe (Dahlık) köyünde çıkarılan tarihi eserlerdi. O eserlerin bir bölümü şimdi Diyarbakır Müzesi’nde…

**Acar (Herende) köyünde ise İsa Demirci yaşıyordu. O bilge insan, yaşadığı dönemin anılarını 25 yıl önce anlatıyordu. Bir dönemlerde üst düzey protokolün bile hafta sonlarını geçirdikleri Acar, 80’li yıllarda yörenin ‘şen’ köylerindendi…

KIYIDA ÖNEMLİ HÖYÜKLER VARDI
Kozluk-Hallençemi höyüğünde çıkarılan bazı tarihi eserleri görüntülemek için dönemin Kültür ve Turizm İl Müdür Vekili Şehmus Kartal ile Sason Çayı kıyısındaydık…

Yıl; 1991…

O 12 Bin yıllık höyüğe vardığımızda hemen arabanın önüne gelen ABD’li Arkeolog Michael Rosenberg, müjdeli haber veriyordu yarı Türkçesiyle; “Müdür bey müdür bey çok önemli eserler bulduk…”

Yöredeki tarihi yeniden değiştirecek eserleri gösteren Dr. Rosenberg anlatıyordu;
“Bakın bu coğrafyada ilk ekimi yapılan hububatı öğüten taştan yapılı eserleri bulduk. Bunların her biri nereden bakarsanız bakın 12 bin yıllık geçmişe sahip. Buğday, arpa ve mercimek gibi tahılın ilk ekildiği yer burasıdır…”

Çok geçmeden Rosenberg, elindeki büyükbaş bir hayvanın fosilini gösteriyordu; “Görüyorsunuz büyükbaş hayvanın ağız kemiğinin etrafı altınla kaplı. Bu yakınlarda altın yatağı da olabilir. Çünkü büyükbaş hayvanın su içtiği kaynak suyuna altın madeni karışmış olabilir…”

90’lı yıllardı… Hallençemi höyüğündeki 12 Bin yıllık höyükten çıkarılan önemli eserler, o dönem Hürriyet Gazetesi’nin kültür sayfasında geniş yer bulmuştu.

Şimdi o eserlerin önemli bir kısmı Diyarbakır Müzesi’nde…

Batman’ın birçok önemli eseri ne yazık ki Mardin ve Diyarbakır Müzelerinde boy gösteriyor. Bu eserleri Batman Müzesi’ne getirmenin zamanı.

Sason’a her gidişimizde 29 yıl öncesinde ABD’li Arkeolog Michael Rosenberg’in gün yüzüne çıkardığı eserler şimdi ki gibi gözümde canlanıyor. Bu coğrafyanın ne kadar zengin olduğunu bize bu tarihi eserler anlatıyor.

Batman Müzesi’nde Neolitik ve Ortaçağ’a ait tarihi eserler, farkına varmadığımız zenginliğimizi yansıtıyor. Fakat bunun değerinin farkında bile değiliz…

ACAR ‘ŞEN’ BİR KÖYDÜ
Kozluk-Kaletepe (Dahlık) köyüne mesafesi 2 kilometre Acar’ın…

Sason-Herende dağı eteğindeki Acar köyü, berrak akan Sason Çayına havadar bakıyor.

Yıllarını Acar’a veren İsa Demirci, 30 yıl öncesine kadar yaşadığı köyü, yörenin en yaşanılır yerleşim birimine dönüştürmüştü. Fıstık, badem ve diğer meyve ağacıyla çevrili köy, 1990’lara kadar PTT acentesi, köy kahvesi ve büyük bir köy çeşmesinin bulunduğu gözde yerleşim yeriydi.

Ailesinin tümü köyü terk ettiği halde o ömrünün son gününe kadar orada yaşadı ve orada yaşama veda etti İsa Demirci…

Bilge bir adamdı Demirci…

Yörenin kanaat önderleri yanına gider, sohbet ederdi. Bir dönemler Siirt ve Batman’daki üst düzey yöneticiler de bahar ayları geldi mi Acar’da haftanın yorgunluğunu atardı. 2000’li yıllarda hayata veda eden İsa Demirci, vefatından önce anlamlı mesaj vermişti; “Batman’ın en güzel köyüydük bir dönemler. Yeşilliği, temizliği ve çevre düzenlemesiyle il yöneticileri köyümüzü parmakla gösteriyordu. Yakın akrabalarımız ve çevrem köyden ayrılınca yalnız kaldım. Köyü toparlamaya çalışıyorum, fakat o eski ortam da kalmadı. Yine de ben bu toprakta mutluyum. Burada toprağımda defnedilmek istiyorum…”

Demirci’nin vasiyeti yerine getirilmişti ama Sason Çayı kıyısını görünce hep o eski bilge insanları ve o günleri anımsarım. Hele de bahar mevsimi gelince Sason Çayı kıyısı bir başka oluyor.