*Hafta içinde mıcır taşı seriminin yapıldığı Batman-Beşiri karayolu güzergahındaki tehlikeli manzaraya önce OSB Müteşebbis Heyeti Başkan Yardımcısı Hıfzullah Özoğul ve bir grup yatırımcı dikkat çekmişti. ‘Kaza geliyorum’ demişti. Karayolları Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'nü uyardıkları halde değişen bir şey yoktu. Kazalar peşe yaşanmıştı.

*Batman OSB'deki yatırımcılar, Perşembe gününde üç ayrı kazanın peş peşe yaşanması ve dün sabah da yaşanan kazanın yaşanmaması için gerekli girişimlerde bulunmuştu. O yatırımcıların verdikleri mesaj netti; ''Keşke bu kazalar yaşanmasaydı ve kimsenin burnu kanamasaydı. Ancak iki günde 4 ayrı kazanın olması, bu yolun durumunu özetliyor…''

GÖZ GÖRE GÖRE KAZA…

Üç gündür mıcır taşlarının sebep olduğu kazalara dikkat çekiyoruz.

Dört ayrı kazanın arifesinde Batman Organize Sanayi Bölgesi'nde başta Müteşebbis Heyeti Başkan Yardımcısı Hıfzullah Özoğul ve 20’ye yakın yatırımcı, Batman Karayolları Şube Şefliği’ne görünmez kazaların olabileceğine dikkat çekmiş ve yapımcı firmanın gerekli tedbirleri almasını istemişti.

O yatırımcı heyetinin uyarısının üzerinden 24 saat geçmeden korkulan olmuştu.

Perşembe günü saat 14 ile 18.30 arasında tam üç kaza peş peşe yaşandı… Bir de dün sabah saatlerinde yine bir özel oto şarampole devrildi… Son iki günde 10’u aşkın vatandaş, bu yol güzergahında yaralandı.

Mıcır taşlarının sebebiyet verdiği kazalarda yaralananlara Allah şifalar versin. Aralarında durumunu ciddiyetini koruyan vatandaşlar da var. O yaralılardan kimi de belki sakat kalacak… Şimdi bu yaralıların suçlusu kim olacak?

Karayolları, düzgün bir yol güzergahına hiç gerek yokken mıcır taşını döküyor… OSB’deki yatırımcılar, “Yapmayın, etmeyin. Bu asfalt ve mıcır taşları ihtiyacı olan bir köy yoluna kaydırın” dediyse de nafile…

Karayolları Bölge Müdürlüğü, yapacağını yaptı. O ilkel asfalt serimine ara vermedi.

Karayolları üst düzey yetkililerine soruyorsunuz; kendilerini haklı çıkaracak mazerete dikkat çekiyorlar; ''Bu yolu korumak için bu çalışmaya gittik...'' Bu yol sıkıştırma işi de araçların mıcır taşları üzerinden gidip gelmesi gerekiyor. Sıkıştırma aracının üç gün sonrasında o taşların üzerinden gidip gelmesi gerekiyor… Bu sözler, Karayolları yöneticilerinin dedikleri.

Önceki gün OSB'ye yol aldığımızda; önce Kösetarla yolu üzerinde korkunç kazaya tanık olduk. İkişer saat arayla Nargaz dolum tesisleri ve bir yakıt istasyonu önünde iki ayrı kaza daha yaşanmıştı Perşembe günü. Dün sabah da OSB yakınında özel bir oto daha mıcır taşları yüzünden şarampole devrildi… Gel de bu peş peşe kazalara yorum yap!

Herkes kendini haklı çıkarıyor bu işte. Kimse ‘düzgün bir yol’a gereksiz bir şekilde mıcır taşının dökülmesine bir şey demiyor. Bu ne yaman çelişki?

VATANDAŞA DA ARAÇLARA DA YAZIK
Her yılın Temmuz'un da Karayolları, bu yol güzergahına ‘mıcır taş’ı serimi yapmasına kimse anlam veremiyor.

OSB Müteşebbis Heyeti Başkan Yardımcısı Hıfzullah Özoğul, yatırımcıların araçlarının hemen her gün yolda ya camının kırıldığı ya da görünmez kazalarla burun buruna geldiğinin altını çiziyor... Kaza geçiren araçları ve yaralıları başta Karayolları Bölge Müdürlüğü yetkililerine ileten Özoğul, anlamlı mesaj veriyor;

''Umarız bu kazalar son bulur... Keşke uyardığımızdan bu yana bu güzergahta tek bir araç kaza geçirmeseydi ve kimsenin burnu kanamasaydı. Yaralı kardeşlerimize Allah'tan şifa diliyoruz ama yeni kazalar tekrar yaşanır diye korkuyoruz. Her an görünmez kaza haberi alırız diye kaygı duyuyoruz. Lütfen Karayolları bu mıcır taşlarını düzgün bir şekilde sıkıştırsın. Yol güzergahında biriken taşları da süpürsün, çünkü her bir taş bir araç camının hedefidir...''

Şu günlerde Batman, Beşiri, İkiköprü, Kurtalan ve Siirt yol güzergahında yolculuk yapacak araç sürücülerine Allah kolaylık versin, kazalardan korusun, çünkü farkına varmadan fren tutmak ya da dikkatsizlik, istenmeyen olaylara çanak tutabilir.

Bir de OSB'ye giriş-çıkış yapacak araçların çok ama çok dikkatli olmaları gerekiyor... Kazalar ‘göz göre göre geliyorum’ diyor. Bu mıcır taşları bu güzergahta kalana dek sanırım yeni görünmez kazalara da davetiye çıkaracaktır…

BİR UYARI DA DSİ'YE
Yaz mevsiminde her yıl yöredeki akarsular ile sulama kanallarında ortalama 20 can hayatını kaybediyor.

Özellikle sulama kanallarında son günlerde peş peşe çıkarılan gençlerin cansız bedenleri yürek yakıyor... DSİ ile Sulama Birliği'nin ‘Uyarı levhaları’ boğulma vakalarını önlemeye yeterli değil.

Sulama Birliği yöneticilerinin, ovayı sulayan o kanalları tekrar revize etmeleri ya da gözden geçirmeleri gerekiyor. Çünkü bu kanallar artık ovaya sadece bereket değil, gözyaşı da getiriyor.

Önceki gün 15 gündür kendisinden haber alınamayan Yusuf Yılmaz ile Şerif-Semih Kızılçiçek kardeşlerin, cansız bedenleri sulama kanallarından çıkarıldı.

Bir hafta öncesinden de Yeni Çağlar köy muhtarı da sulama kanalında yaşama veda etmişti.

Aman dikkat… Henüz hayatlarının baharlarında olan o gencecik bedenlerin suda boğulmasına seyirci kalmayalım. Özellikle boğulma vakalarının önlenmesine yönelik ilgili kurumların daha etkin önlemleri almalarının zamanıdır... Her yıl boğulma mevsiminde birçok can yitiriyoruz.

Kısacası yazık oluyor gençlerimize.