“GÜRÜL GÜRÜL AKAN PINARLARIMIZDI”
Batman’a 10 kilometre uzaklıktaki Beşiri-Kıra Dağı eteğindeki asırlık pınarlar, kurumaya yüz tuttu. 20-25 Yıl öncesine kadar Kıra Dağı’ndan çevredeki yerleşim birimlerine akan kaynak suları tamamen akmamaya başladı. Bağımırk, Norso, Kani Xeri, Nuslo, Kani Xiyar, Baberk, Berivan’a, Kani Kemo, Kevka, Kani Merve, Kani Wahş, Kani Çirek, Sarkiz, Kani Tevra, Kani Tevga, Apıro, Kani Koso, Badireş, Şıkefta, Kani Xera, Kani Çipt Çipti ve Kani Şabe çeşmelerinden akan suların kuruduğuna işaret eden Batman Toprak ve Ekolojik Hayatı Koruma Derneği Başkanı Bedrettin Nasıroğlu; “Bu kaynak suları sayesinde ovada pirinç, susam, domates ve diğer organik ürünler yetişirdi. Emso’dan Teyyare’ye kadar su değirmenleri vardı. Bu değirmenlere de Kıra Dağı’ndaki pınarlar su sağlardı. Bu kaynak sularında yüzde 90 azalma oldu” diye konuştu.

“İLAÇ GİBİ SULARDAN OLDUK”
Her bir pınarın 400-500 yıllık ömrünün olduğunu da söyleyen Nasıroğlu, şöyle devam etti: “Maalesef küresel ısınma ve kuraklıkla birlikte o pınarlar kurudu. O eski pınarların aktığı zamanların başlangıç tarihi çok eski zamanlara dayanıyor. Kıra Dağı’ndaki bazalt taşları içinden akan pınarlarımız kurudu ve o pınarlarla birlikte çeşmeler de kurumaya yüz tuttu. Yani kendiliğinden akan sularımız hep kurudu. Bu kaynak suları hayattı ve ‘su olmazsa, hayat olmaz.’ Çocukluğumuzda pınarların gürül gürül aktığını hatırlarız. Artık pınarlar kuruyunca sussuzluk da yaşanmaya başlandı. Eskiden temizlik bu pınarlarda yapılırdı. Üretici organik ürünlerini bu pınarlarda akan suyla elde ederdi. Pınarlar kurumaya yüz tuttu.”

Muhabir: NEZAHAT SUMBÜL