*Günlerdir yetkili ve uzmanlar uyarıyor… Maske, Sosyal mesafe ve temizlik gibi üç önemli kurala maalesef dikkat eden yok. Korona virüste vakalarda da peş peşe artış yaşandı…

*Batman’ın da aralarında bulunduğu Güneydoğu’da, yanı başımızdaki komşu Diyarbakır’dan gelen 2’inci dalga izlenimi herkesi tedirgin etti…

UYARILARA ALDIRIŞ OLMAYINCA…
Yeni yaşam önce Bilim Kurulu, ardından yetkili ve uzmanlar tarafından tane tane anlatıldı.

-Maske,

-Sosyal mesafe,

-Hijyen…

Ne yazık ki Ramazan bayramı sonrasında Batman’ın manzarası hiç de olumlu sinyal vermiyordu. Batman kent merkezinde bir minibüse binerken maske takmayı reddeden bir yolcunun görüntüsü sürücü ve yolcuları, hayretler içinde bırakmıştı.

Gizli taziye ve nişan törenleri de vaka sayısını artırıyordu…

Komşu il Diyarbakır’dan gelen ikinci dalga izlenimi, şehirlerarası ulaşımın tamamen açılması, bayramda gizli buluşmalarla bayramlaşma yapıldığına dair görüntüler, piknik yerleri ve virüsün uğramadığı Hasankeyf’te sayısız araç trafiği şehrimiz açısından durumun yeni normalden ziyade eski normale kaydığı izlenimi veriyordu.

…VE KORKULAN OLDU
Yukarıdaki örnekler gösteriyordu ki birçok kişinin hala korona sürecinin gerektirdiği davranışları kazanmadığı, maskeyi takmadığı ya da maskeyi çene altında tuttuğu, sosyal mesafe kurallarına uymadığı, kahvelerde sosyal mesafeye uymadan oturup çay içtikleri ve lokantalarda da rahatça ymek yediklerini herkes gözlemleyebiliyor…

‘Bana bir şey olmaz’ anlayışı maalesef birçok kişi arasında yaygın.

Bugün Amerika’da 20’den fazla eyalette resmen ikinci dalganın başladığı TV’lerin ekranlarına yansıyor…

Korona virüsle ilgili çok ciddi durumun yalnız ülkemizde değil, tüm dünyada devam ettiğinin açık kanıtıdır.

Son fotoğraflar ve kurallara uyulmaması ikinci dalganın ülkemiz ve bölgemizde de yeni bir dalganın altyapısının başladığının göstergesidir.

Bazı vatandaşlar, son derece hassas davranıyor ama bazı simalar ise kesinlikle eski alışkanlıklarından taviz vermiyor.

ÇÖZÜM NE?
Peki çözüm ne olmalı?
İkinci dalgayı yaşamak istemiyorsak kurallara uymaktan başka şansımız yok.

Başka seçeneğimiz de bulunmuyor…

Eğer böyle giderse bizi hem sosyal hem ekonomik hem de psikolojik olarak çok daha zor günler bekleyebilir.

Bu olumsuzlukların yaşanmaması için bu yaz döneminde toplumsal yaşam tarzımızı değiştirmek zorundayız ve kurallara uymakla bu salgınla baş edilebileceğini unutmamalıyız.

Uzmanların önlemlerine uygun olarak maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyarak bu illet hastalıktan kurtulabiliriz.

Eski aşırı sosyal davranışlarımızdan vazgeçmeliyiz.

Topluluk üretecek kutlama-etkinlikleri ötelemeliyiz.

Kısacası; sadece sert bir klasik yöntem ilkelerinin uygulandığı bir sonbahara girebiliriz ve ‘Allah korusun’ demekten başka bir şey de kalmaz.