Dünden devam

Nemrut Dağı izlenimlerimi sunmaya devam ediyorum. Adıyaman sınırlarında bulunan dünyanın 8. Harikası Nemrut Dağı’nı görmek için Kahta’dan bir turizm tur aracına (Kişi başı 50 TL) binip yola çıkmıştık.

Tarihi Kahta Kalesi’ne restorasyon çalışmaları nedeniyle çıkamadık.

Ancak yakınına kadar gidip görüntüledik.

Dünkü yazımda ifade ettiğim gibi eşimle Nemrut Dağı’nı görmeye gitmiştik.

Kendileri bir sürü tarihi, doğal güzellikleri olan kentleri gezip gören nice erkeklerin, eşlerini götürmemelerini hiç normal bulmuyorum.

Kadınların da gezme hakları var.

Dünyanın 8. Harikasını görmek sadece erkeklerin hakkı olamaz…

Evet, gezi izlenimlerime döneyim.

**

**

Kahta Kalesinden yola çıktığımızda, 2 bin 150 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’na nasıl çıkacağımızı düşünüyor ve kimi zaman da endişeye kapılıyordum.

Yola koyulurken aklımda hep Mereto Dağı’mız vardı. Mereto Dağı’na çıkarılan karayolunun dehşet verici uçurumlardan geçirilmesine tanık olmuştum.

Nemrut Dağı’na giden yol ise derin vadilerden geçirilmişti.

Öyle ki büyük derelerin içinden tahminen rakımı 1500’ü geçen alana kadar gittik.

Dağın zirvesine yakın alandaki araç yolu geniş tutulmamış olsaydı, çoğu sürücülerin korkudan zirveye çıkmaları mümkün olmayacaktı. Ancak yol iki aracın geçebileceği şekilde geniş tutulmuş, bariyeler de çekilmişti.

Buna rağmen o uçurumlu yollarda sürücülerin çok dikkatli hareket etmeleri gerektiğine inanıyorum.

BUZ GİBİ HAVA İLE KARŞILAŞTIK…

Nemrut Dağı’nın zirvesine yakın alanda büyükçe bir tesise vardık.

Minibüs kapısı açılmadan önce 15 dakikalık mola verip, sıkı giyinmemizi isteyen bayan rehberimiz, dileyenin battaniye kiralayabileceğini söyleyince şaşırmıştım.

Minibüs kapısı açılınca, buz gibi hava ile karşılaştığımızda rehberimizi yeni anlamaya başlamıştım.

Evet, battaniyeler 50 TL karşılığında kiralanıyor, dönüşte teslim edildiğinde 40 TL para üstü alıyordunuz. Ekim ayında Nemrut Dağı’na çıkacaklara tavsiyem asla battaniyelere güvenmesinler. Çünkü hava çok çok soğuk oluyor.

15 dakikalık moladan sonra yeniden minibüse binip, yüksek uçurumlu bir çıkıştan sonra dağın zirvesine yakın alana çıktık. Onlarca tur minibisü park halindeydi.

Bizim gibi yüzlerce kişi, kalan 300 metrelik yolu yaya tırmanmak zorundaydı.

Kommagene Krallığı’nın dev heykel ve anıt mezarları yukarıda bizi bekliyordu. Buz gibi havada esen sert rüzgar gerçekten rahat soluk almanızı bile engelliyordu.

**

**

Dağın doruğuna çıkan yol toprak patika yol olsaydı, hayvanlar gibi yatay şekilde giderek rahat çıkabilirdik. Ancak rahatsız edici yüksek merdivenlerle kaya dolgu yapılan yol dizleri rahatsız ediyordu.

Yaklaşık 40 dakikalık yolculuktan sonra Kommagene Krallığı’nın merkezi, dünyanın 8. Harikası Nemrut Dağı’nın zirvesindeydik.

Yüzlerce kişi güneşin batışını izlemek için alandaydı.

Şimdi ansiklopedik bilgilere bakalım: “Nemrut Dağı, hem volkanik bir dağ, hem doğal anıt hem de insan eliyle yapılan bir tarihi eser olma özelliğini taşıyor. Bu yüzden 1987 senesinden beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. 2150 metre yüksekliğe sahip olan dağ, MÖ 1. yüzyılda Kommagene Krallığı tarafından gizem dolu devasa heykellerle donatılmış. Heykeller nedeniyle “Tanrıların Dağı” diye de adlandırılan Nemrut’un pek çok noktasına bugün hala ulaşım sağlanamıyor. Tamamen insan eliyle yapılmış olan höyüklerde ve mezarlarda neler olabileceği konusu hala sır. Ancak, bu dağı ve dağdaki eserleri en ilginç yapan nokta, bugünün teknolojisiyle dahi ulaşılamayan bu eserlerin o zamanın teknolojisiyle oraya nasıl getirildiğinin bilinmemesi. Çok tanrılı dinlerin bir hayli yaygın olduğu bir dönemde yapılan bu heykeller, hem Pers İmparatorluğu’na hem de Yunan kültüründen izler taşıyor. Bu yüzden dağda tanrıları simgeleyen ve boyutu 10 metreye ulaşan dev heykeller yer alıyor.”

Evet, dev heykelleri görüntüledim. Diyanet İşleri Başkanlığı, bir ders kitabına Nemrut Dağın’daki heykeller ile Hz. İbrahim’i ateşe atan Nemrut bilgisini çocuklara aşılamak istemiş. Bu bilgiler yanlıştır. Tarihi kayıtlara göre Hz. İbrahim’i ateşe attığı rivayet edilen Nemrud ile Komagene Krallığı arasında yaklaşık 2200 yıllık bir fark bulunuyor.

Gün batımını seyredip ayrıldığımız Nemrut Dağı, gerçekten görülmeye değer muhteşem bir yer. Dünyanın her yerinden insanlar o dağı görmeye gidiyorlar.

Bizim Mereto Dağı’mız da muhteşem doğasıyla büyülüyor. İnanın gün batımı ve gün doğumu Mereto Dağı’nda da çok muhteşem ve görülmeye değerdir. Hem Mereto Dağı’nın zirvesinde de tarihi Manastır var. Mereto Dağı’nın karşısındaki yüksek tepede ise Comke Manastırı var.

Kozluk ve Sason cihetinden uçurumlu olmayan alanlar seçilerek Mereto Dağı’na geniş bir yol yapılır ve teleferik kurulursa, burası doğa ve dini açıdan turizme açılabilir. İyi bir tanıtımla Adıyaman Nemrut gibi olmasa bile, on binlerce turistin gelmesi sağlanabilir. Sağlıkla kalınız.