Artık bu günden sonra yeni bir konseptle Ilısu Barajı ve göl havzasına bakmalıyız.

Yanı başımızda 12 milyar metreküp suyu havzasında toplayacak devasa bir göl oluşuyor…

30 Yıldır elimde kalem önemli tespitlerde bulunuyor, eleştiriler yapıyor, kamuoyu oluşturmaya çalışıyor ve kentimizin daha güzel yarınları için mücadele ediyorum. Bu mücadele alanlarımdan birisi Dicle’deki kirlilikti…

Ancak yeni konseptle birlikte artık Dicle’deki kirlilikten değil, lağım/kanalizasyon sularıyla dolacak devasa gölü ve dolayısıyla halkımızın sağlığını savunacağım…

Çünkü yanı başımızda devasa bir foseptik çukur oluşmaya başlarken, defalarca yazdığım ve uyardığım kirliliğin kimsenin umurunda olmadığını görüyorum…

Hayır, hayır bunu kabul etmeyeceğim. Israrla ve tekrarla yazdığım yazıların arkasında duracak ve kamuoyuna sesimi duyurmaya inşallah devam edeceğim…

**

**

Suları ülke sınırlarımızın dışına akan Dicle Nehri'nin temiz tutulmasıyla ilgili kaç yazı yazdığımı gerçekten bilmiyorum.

Oysa hayati derecede önemli bir sorunu gündeme taşıyıp, çözüm önerileri sunuyordum. Halkın sağlığından sorumlu gelmiş ve geçmiş il yöneticileri, il mülki amirleri, Sağlık Müdürleri maalesef duyarsız kaldılar...

Hiçbir dönemde, hiçbir ilgili yetkili basını, STK temsilcilerini toplayıp, konu ile ilgili istişarelerde bulunmadı...

Dicle Nehrine arıtmasız bırakılan kentlerin lağım sularından söz ediyorum...

Dicle, Eğil, Diyarbakır, Bismil, Sason, Batman, Kozluk, İkiköprü, Beşiri ve Hasankeyf'in kent kanalizasyon sularının kirlettiği Dicle için az mücadele vermedim...

**

**

Hasankeyf'te yapılan Atıksu Arıtma Tesisi'nin hizmete girmesinden söz eden haberi bilginize sunayım: "Ilısu Barajı ve HES Projesi'nden etkilenen Hasankeyf'te, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nce 845 bin lira bütçe ile yapımı tamamlanan atık su arıtma tesisi hizmete sunuldu. Günlük bin 200 metreküp atık suyun arıtılacağı tesis ile Dicle Nehri artık daha temiz akacak. Tesiste şu an için günlük 600 metreküp atık suyun arıtılmasına başlandı. Hasankeyf Kaymakamı Haluk Koç 'Yeni Hasankeyf'te yapımını tamamladığımız atık su arıtma tesisi faaliyete geçirildi. Artık Hasankeyf'in atık suları arıtılıyor. Su tutulunca Ilısu Baraj Gölü de bu sayede temiz olacak. Daha önce herhangi bir arıtma tesisi olmayan Dicle Nehri üzerinde, son derece özenle hazırlanmış modern bir tesisle atık sularımız çeşitli aşamalardan geçirilerek arıtılıyor ve temiz bir şekilde nehrimizin sularına kavuşturuluyor. Böylece nehrin kirlenmesindeki önemli faktörlerden biri azalmış olacak. Tesisin ilk 2 yıllık işletme giderleri devlet tarafından üstlenildi. Yatırım maliyeti 845 bin lira. DSİ Genel Müdürlüğü 16. Bölge Müdürlüğünün destek vermesiyle 2 yıllık, 2 milyon 500 bin liralık işletme maliyeti devlet tarafından üstlenildi. Bu tesisin işletmesi 2 yıl sonra belediyeye devredilecek' dedi."

Haber böyle, güzel bir gelişme.

Oysa Dicle'nin, hele su tutacak Ilısu Barajı'nın temiz tutulması için yukarıda sıraladığım bütün yerleşim yerlerinin sularının fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtmadan geçirilmesi şarttır...

Aynı zamanda yasal bir zorunluluktur.

Bildiğim kadarıyla Diyarbakır dışında (Bu kentin de arıtmasız Dicle'ye bırakılan bir kısım lağım suları gerçeğini görüntülemiştim) hiçbir yerleşim yerinin evsel atık suları(kanalizasyon-lağım b.k suları) tam arıtmadan geçirilmiyor. Batman'ın sadece fiziksel arıtması var.

UYARILAR DİKKATE ALINMALI

İşte yöneticiler dikkate alıncaya kadar gündemden düşürmeyeceğim değerlendirmelerim:

Yıllardır bunun için ısrarla uyarılarda da bulunuyorum…

Ne yazık ki dikkate alınmıyorum…

Ne yazık ki sesimi duyanlar yok…

Ne yazık ki başka perdeler araya girip, uyarılarımı ters algılayanlar bile oluyor…

Neden mi söz ediyorum?

(Devamı yarın)