Kurban Bayramına sayılı günler kalırken, Cudi Mahallesi'nde üzücü bir hadise yaşanmış, Suriyeli küçük bir hastayı almaya giden ambulansa ve sağlık emekçilerine yönelik çirkin bir saldırı gerçekleştirilmişti.

Sağlık emekçilerini her zaman savunan biriyim. Tabi ki sağlık emekçilerine yönelik saldırı kimden gelirse gelsin kınanmalıdır.

Ancak o olayın medyada haber almasıyla kentimizdeki Suriyelilere karşı ‘nefret söylemi’ geliştirilmişti…

Sosyal medya üzerinden başlayan nefret söylemine inanılmaz destekler verilecekti.

Hiç tahmin etmediğim kişiler bile sağduyudan yoksundu.

Bu tür nefret söylemlerinden kaçınmamız ve toplumumuzu eğitmemiz şarttır diye düşünüyorum.

Bu aynı zamanda bir insan hakları sorunudur.

İnsan hakları bilinci gelişmeyen toplumlar, böylesi hadiseler sonrasında galeyana getirilerek kirli oyunlara alet edilmektedir. Gecikmeli de olsa bu hadise üzerinde durmak istiyorum.

**

**

Olaya karışan kendini bilmez üç dört Suriyeli vatandaş olmasına karşın, sanki o semtteki bütün Suriyeliler ambülans taşlama hadisesine karışmış gibi bir algı geliştirilecekti…

Kentimizde 20 bini aşkın Suriyeli sığınmacı yaşıyor.

Bu az bir rakam değil elbette.

Çoğunlukla düşük ücretle çalışarak ailelerinin geçimlerini sağlamaya çalışan Suriyeli vatandaşlara yönelik nefret söylemi ile öncelikle insanlığımızı kaybettiğimizi bilelim…

Sosyal medya, sorumluluk bilinciyle kullanılması gereken bir alan.

Bu konuda çok dikkatli olmalı, sosyal medyada yapılan haber ve buna yapılan yorumlarda bir genelleme yapılarak kin, nefret ve düşmanlık pompalanmasına seyirci kanılmamalıdır.

Ülkemize ve kentimize zorunlu nedenlerden dolayı sığınmış yabancılara karşı kin ve nefretle yaklaşımlar kabul edilemez.

Bu köşede bir insan hakları savunucusu olarak sayısız yazımda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile uluslararası hukuka dikkat çekerek, zor duruma düşen insanların başka bir ülkeye sığınma haklarının olduğu görüşünü savundum, yine savunuyorum.

**

**

EMPATİ YAPMALIYIZ…

Cudi mahallesindeki olaydan sonraki günlerde, sosyal medyada öyle utanç verici yorumlar okudum ki, bir Batmanlı olarak utandım…

Empati yapmaktan uzak, çok çirkin yorumlar…

“Arpaları fazla gelmiş.”

“Gel de bunlara merhametle yaklaş.”

“Besle kargayı oysun gözünü.”

“Defolup gitsinler.”

“Burada ürediler, işimiz zor.”

Daha neler neler…

Bunları yazarken bile utanıyorum.

Oysa ki empati yapmalı, kentimizi onların yerine koymalıyız.

**

**

Sağduyu telkin eden, edebilen insanlarımızın sayısının hayli az olduğunu o gün gördüm ve doğrusu çok üzüldüm.

Zaten yaşama mücadelesi veren insanlar gerçeğini en iyi bilenlerdenim.

Suç işleyen Suriyelileri kimse savunmaz, asla savunanlardan değilim.

Söylediğim şudur; bir hadise tüm Suriyelilere mal edilemez.

Tüm Suriyelilerin günahı nedir? Nefretle yorum yaparak farkında olarak veya olmadan kitleleri tahrik edenleri duyarlılığa ve düşünmeye davet ediyorum.

Bilelim ki içimizde aşırıya giderek Suriyeli vatandaşlara zarar verecek kötüler çok.

Kötü niyetliler zaten fırsat bekliyor…

Güvenlik güçleri ve yargı var. Suç işleyen her kimlerse onlar gerekeni yapacak.

Bizler nefret söylemi ile kitleleri tahrik etmeyeceğiz

Herkes sorumluluk bilinciyle ve sağduyu ile hareket etmelidir.

Yaşanan her gelişmeden dersler çıkarmalıyız.

Vallahi sırf o ambulans olayı nedeniyle bu bayram öncesinde açlık sınırındaki nice Suriyeli ailelere eskisi gibi yardım edilmedi…

Lütfen duyarlı olalım. Kin ve nefret söylemlerinden kaçınalım.