Hastaların daha çok hapşırma burun, geniz akıntısı, gözlerde sulanma, kaşıntı kızarıklık gibi şikâyetlerle geldiği belirten Özlü, polen alerjisi olanların çok çiçekli, yeşillik alanlarda bulunmamaları tavsiyesinde bulundu.

Mevcut tedavilerle hastalığın kontrol altına alındığını kaydeden Özlü, "Havalar ısınıyor, havaların ısınmasıyla beraber ağaçlar yeşermeye, çiçeklenmeye başladı. Bu dönemde aslında hepimizin içi ısınıyor yaşam sevincimiz artıyor. Ama diğer taraftan alerjisi olan hastalarımız, alerji mevsimi geliyor diye kara kara düşünmeye başlıyor. Bu mevsimde özellikle mevsimsel alerji dediğimiz polen alerjilerinde belirgin bir semptomlarda artış görüyoruz. Bu hastalar daha çok hapşırma, burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma, kaşıntı kızarıklık gibi şikâyetlerle ya da astımı varsa nefes darlığı, öksürük hırıltılı solunum balgam çıkarma gibi şikâyetlerle gelebiliyorlar. Gerek gündüz gerek gece şikâyetlerde artış oluyor. Alerji mevsiminde bu hastalarımız önceden yaşamışlarsa ve kendilerinde alerjik nezle ya da alerjik astım tanısı konmuşsa bu mevsim öncesinde mutlaka hastalıklarını kontrol altına almaları lazım. İlaçlarını düzenli kullanmaları lazım. Eğer şikâyetleri varsa, mevcut almakta olduğu tedaviler yetersiz geliyorsa bu dönem için o tedavilerini yeniden güncellenmesi tekrar değerlendirilmesi gerekiyor. Elimizdeki mevcut tedavilerle alerjiyi kontrol altına alabiliyoruz. Dolayısıyla bu mevsimi, alerjisi olmayan insanlar gibi rahatlıkla huzurla mutlulukla geçirebilirler yeter ki dikkatli olsunlar tavsiyelere uysunlar. Özellikle polenlerin uçuştuğu lodos ve rüzgârlı havalarda sabah vakitlerinde, polen alerjisi olan hastalarımızın açık havada olmamalarını tavsiye ediyoruz. Çok çiçeklik, yeşillik alanlarda bulunmamalarını tavsiye ediyoruz" dedi.

Kaynak: İHA