Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair açıklamalarda bulundu. "Ya sporcu ol ya okula devam et" Önermesinin ikliminden çocuğu kurtararak bir model geliştirdiklerini kaydeden Bakan Tekin, voleybol lisesinin bugün kadın milli takımın başarısında ciddi payı olduğunu belirterek "Milli takıma seçilen, milli takıma giden öğrenci sayısı çok fazla o liseden bu başarılı bir şekilde uygulandı" diye konuştu.

Bakan Tekin, futbol lisesi konusunda aksayan bazı yönler olduğunu bu nedenle iş birliği protokolünün revize edildiğini anlattı.

Seçmeli ders konusuna da değinen Bakan Tekin, ders sayısının zenginleştirildiğini, bu derslerin 3 kategoriye ayrıldığını anlattı. Seçmeli dersler aracılığıyla çocuğun ilgi ve yeteneklerine göre kendini zenginleştirmesini istediklerini belirten Tekin, öğrencilerin tercihlerine yönelik bazı rakamları şöyle sıraladı:
"Seçmeli matematik ve bilim uygulamaları, yani o birinci gruptan seçilen ders 1 milyon 60 bin. İşte mesela seçmeli ahlak ve yurttaşlık eğitimi 587 bin, görgü ve nezaket kuralları 787 bin”.

“Eğitimin konuşulduğu yerlerde pozitif geri dönüşler alıyoruz”
Göreve geldikten sonra eğitim öğretim süreçlerine ilişkin yaptıkları yönetmelik değişikliklerine değinen Bakan Tekin, "Müsteşarlık yaptığımız dönem gündemimize aldığımız ve çözüldüğünde hem öğrencilerimizin hem velilerimizin hem öğretmenlerimizin, kamuoyunun rahatlayacağını düşündüğümüz birçok tedbiri hayata geçirdik. Dolayısıyla eğitimin konuşulduğu yerlerde pozitif geri dönüşler alıyoruz, bu da bizi mutlu ediyor. İnşallah böyle devam eder, yani güzel şeyler yapmak nasip olur bize inşallah" diye konuştu.

“Açık liseye kayıt yaptıran öğrenci sayısı geçtiğimiz yıllara oranla çok çok büyük oranda azalmış durumda”
Tekin, açık liselere geçişle ilgili uygulamaya ilişkin, "An itibarıyla bizim tanımladığımız meşru gerekçeler sebebiyle açık liseye kayıt yaptıran öğrenci sayısı geçtiğimiz yıllara oranla çok çok büyük oranda azalmış durumda. Bu aldığımız tedbirin hem kamuoyunda pozitif bir karşılık bulduğu, hem de doğru bir şey yaptığımızı gösteriyor bizim gözümüzde" değerlendirmesinde bulundu.

“Türkçeyi doğru kullanması, bunu odağına alan bir başka mevzuatımızı daha yayınlamış olacağız”
Test yerine klasik yazılı sınavlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Tekin, bu konunun odağında Türkçe eğitiminin güçlü bir şekilde verilmesinin yer aldığını kaydederek, "Önümüzdeki hafta da bir yönetmeliğimiz yine yayımlanacak, onun da odağında bu var. İlkokullarda ve ortaokullarda çocukların daha hareketli, daha fazla kelimeyle konuşması, Türkçeyi doğru kullanması, bunu odağına alan bir başka mevzuatımızı daha yayınlamış olacağız" dedi.

Yabancı dil eğitimi
Liselerde devamsızlık hakkının 10 günü özürsüz, 20 günü özürlü olmak üzere toplamda 30 gün olduğunun altını çizen Bakan Tekin, yabancı dil eğitimi konusundaki bir soru üzerine Türkiye'de yabancı dil eğitimi için ayrılan sürenin OECD ortalamasının neredeyse iki katı olduğunu, materyal, ders kitabı ve öğretmen konusunda eksiklik olmadığının altını çizdi. Bakan Tekin yabancı dil eğitimi öncesinde öğrencinin Türkçe olarak kendini rahat ifade edebilmeyi, konuşmayı, yazabilmeyi ve dinlemeyi öğrenmesi gerektiğini belirterek bir diğer önemli noktanın da bu eğitimin verileceği doğru zaman olduğuna dikkati çekti. Daha önce öğrencinin ilkokuldan ortaokula geçtiği yıl yoğunlaştırılmış yabancı dil eğitimi verildiği bir pilot uygulama başlattıklarını anlatan Tekin, bu projenin sonuçları analiz edildikten sonra yabancı dil eğitimiyle ilgili yeni bir projeksiyonu hayata geçirmek istediklerini kaydetti. Yabancı dilden kastın yalnızca İngilizce olmadığını Almanca, Rusça, Çince gibi dillerin de böyle bir süreçte devrede olacağını söyledi.

"Meslek liselerimizdeki şu anda eğitim-öğretim süreci hem teorik olarak hem pratik olarak kendini çok geliştirdi”
Meslek liselerindeki gelişimden de bahseden Tekin, yüzdelik dilimi 1 olup meslek lisesini tercih eden öğrenciler olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Bu şekilde tercih edilen meslek liselerimiz var, dolayısıyla biz algıyı dönüştürmeye çalışıyoruz. Talebim, isteğim, velilerimizin bize biraz daha yardımcı olmaları. Bu süreçte meslek lisesine gidip çocuğunun, evladının bir meslek öğrenmesi kötü bir durum değil bir meslek sahibi olması. Eskilerimiz altın bilezik diyorlardı ya, aslında bunu böyle değerlendirmeleri lazım. Meslek liselerimizdeki şu anda eğitim-öğretim süreci hem teorik olarak hem pratik olarak kendini çok geliştirdi. Atölyelerimizin donanımı, uygulama anlamında çok iyi. İşte TEKNOFEST tarzı projelere, etkinliklere baktığımız zaman meslek liselerimizden çok sayıda bizim kendi yaptığımız yarışma programları veya değerlendirme programlarında da aynı şeyleri görüyoruz. Meslek liseleri gerçekten o anlamda öğrencilerimize çok iyi bir gelecek vadediyor. Velilerimizden isteğim, meslek liselerimizi görsünler, baksınlar."

"Özel okullardaki durumların takipçisi olacağız"
Özel okullardaki ücret politikaları konusunda gelen soruya yanıt veren Bakan Tekin şunları söyledi:
"Sektördeki bütün aktörlerle sürekli irtibat halindeyiz, konuşuyoruz sürekli, onların problemlerini de gidermeye çalışıyoruz. Özel okul temsilcileriyle yaptığımız görüşmelerde onların şikayetçi oldukları hususlar vardı, o hususları gerekçe göstererek eğitim-öğretim ücretlerini, okullardaki yemek, kırtasiye, kitap ücretlerini yüksek tuttuklarını ya da öğretmenlere düşük ücret ödediklerini bize paylaştıkları için biz de oradaki mekanizmayı onları rahatlatacak bir hale getirdik. Özel okullardaki eğitim-öğretim ücretlerini TEFE-TÜFE oranında artışını sağladık. Bize kendilerinin söyledikleri şey, biz öğrenci kayıtlarını büyük oranda yılbaşından itibaren almaya başladığımız için, önümüzdeki yıldan itibaren bu arkadaşların problemlerini çözeceğiz diyorlar bize. Dolayısıyla biz arkadaşları problemlerini takip ediyoruz, özel okullarla da bu anlamda sürekli ilişki halindeyiz, onların bize taahhütleri bu, bunun da takipçisi olacağız İnşallah." (İHA)

Editör: MEHMET REŞAT YİĞİZ