Söz açıldığında hep neden gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldığımızı sıralar dururuz lakin iş onların seviyesine ulaşmaya gelince tembelliğin alasını gerçekleştiririz. Toplum olarak aslında bilimsel ilerleme ve bilgi toplumu olma yolunun okumaktan geçtiğini biliyoruz. Ancak bunu gerçekleştirmede imtina ediyoruz. Kütüphane yerine kahvehaneleri, kitap yerine telefonları ve internetleri tercih ediyoruz.

78 milyonluk Türkiye'de 2016 yılında kişi başına düşen kitap adedi 8.4. Uluslararası Yayıncılar Birliği verilerine göre, yayın sektörleri arasında Türkiye 11. sırada.  TÜİK verilerine göre, kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada. Kitap okumaya ayırdığımız süre günde ortalama sadece 1 dakika. Buna karşılık TV izlemeye ortalama 6 saat, internete bağlanmaya 3 saat ayırıyor.

En fazla kitap okuyan ülkelerin başında, yüzde 21 ile Fransa ve İngiltere var. Ardından, yüzde 14 ile Japonya geliyor. ABD'de bu oran yüzde 12, İspanya'da ise, yüzde 9. Türkiye'de ise, oran binde bir.  Okuma alışkanlığında, dünyada 86. Sıradayız. Kitap okuyanların yüzde 65'i aşk, yüzde 24'ü siyasi, yüzde 13'ü düşünce, yüzde 7'si kişisel gelişim kitapları okuyor.

Kitaba yılda 6,5 TL

Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında Türkiye 180 ülke içerisinde 140. Sırada.

Ayda cep telefonu ve iletişim masraflarına 200 TL üstünde harcayan dört kişilik bir aile kitaba ise yılda sadece 6,5 TL ayırıyor.

Türkiye’de kütüphaneye çoğu ders çalışmaya giden öğrenciler olmak üzere yılda 18 milyon kişi giriş yaparken, 16 bin kütüphanesi bulunan ABD’de kütüphanelere yılda 1 milyar 400 milyon giriş yapılıyor. Türkiye genelinde 2016 yılında 1 milli, bin 137 halk, 552 üniversite ve 27 bin 280 örgün ve yaygın eğitim kurumu olmak üzere toplam 28 bin 970 kütüphaneye karşın Türkiye’de 600 bini aşkın kahvehane bulunuyor.

Türkiye’de 1 milyon 697 bin kütüphane üye sayısı bulunuyorken 76 milyonun üzerinde cep telefonu abonesi var.

Bu araştırma da göstermektedir ki okuma konusunda tembel bir toplumuz. Yapmamız gereken insanlarımızın okumalarını sağlamak ve bu konuda teşviklerde bulunmak.

Bu hafta Batman'da ilk defa yapılan ve devam eden 1. Kitap Fuarı vesilesi ile bir takım etkinlikler yapılacak vatandaşların kitap okuma konusunda duyarlılığı artırılmaya çalışılacak.

Fuarın amacı, okuma alışkanlığını ve zevkini geliştirmek, kitap sevgisini artırmak, okuyucuların kitaplardan daha çok faydalanmalarını sağlamak ve halkı kitap okuma alışkanlığı gelişmesi için bilinçlendirmektir.

Ancak bunun ötesine geçmemiz gerekiyor. Öncelikle kitap okumaya teşvik etmek için kitapların okurlara daha uygun fiyatlarla ulaştırılması gerekiyor. Bunun yolu da yazarların ve yayınevlerinin desteklenmesinden geçiyor. Ülkemizde ne yazık ki yazara gerekli değer verilmiyor. Bir insanın yazdığı eserini kitap haline getirmesi için epey çaba göstermesi gerekiyor. Bu konuda yayınevlerinin de sorunları var çünkü basılan kitapların dağıtımı ve satımı konusunda ciddi sıkıntılar var. Kitap okuma alışkanlığının düşüklüğü nedeniyle de kitapların okurlar buluşturulması sağlıklı bir şekilde sağlanamıyor ve yayınevleri bu işin maliyetine katlanmakta zorluklar çekiyor.

Bu nedenle ülkemizde bu konunun sağlıklı bir şekilde ele alınmasında fayda bulunmaktadır.

Selam ve dua ile...