Hayatımızı olumsuz yönde etkileyen pek çok fırtınalar vardır. Toplum olarak yaşanan fırtınaları çok önemsemiyoruz.

Hayat pahalılığı fırtınası varlıklı kesimler, mutlu azınlıklar hariç herkesi etkiliyor…

Toplumun çok büyük ekseriyetini inanılmaz etkiliyor.

Ancak toplum olarak kanıksadığımız için hayata pahalılığı fırtınalarını çok önemsemiyoruz.

Açıkçası alıştırıldık…

Kanıksadığımız için yaşanan her fırtınaya alışmışız…

Ankara’yı etkileyen kum fırtınası haberlerini izlerken aklıma değişik düşünceler geldi. Yaşanan her fırtınanın öncesi de vardır. Öncesinde ‘geliyorum’ diyen fırtınalardan dersler çıkarmadık…

**

**

Değerli Okurlar, önceki gün medyada kum fırtınası haberleri vardı. “Ankara’da inanılmaz görüntüler” sürmanşeti ve ‘Korkunç’ başlığıyla verilen haber vardı. Çok uzaktan kum fırtınası görüntüleri iyi yakalanmış ve servis edilmişti.

O haberin özetini birlikte okuyalım: “Haymana ve Polatlı ilçelerinde saat saat 15.00 sıralarında rüzgarın etkisiyle kum fırtınası meydana geldi. Bir anda etkisini gösteren fırtına nedeniyle gökyüzünü toz bulutu kapladı. Özellikle Polatlı'da kum fırtınası ile birlikte gökyüzünde devasa toz bulutları oluştu. Görüş mesafesini düşüren fırtına nedeniyle paniğe kapılan vatandaşlar, boş alanlara kaçıştı. Ev ve iş yerlerinin çatıları uçtu, bazı ağaçlar devrildi. Fırtına nedeniyle şehir merkezinde elektrikler kesildi. Bu sırada bir kafede elektrik kesintisi nedeniyle 4 kişi asansörde mahsur kaldı.”

https://www.mynet.com/ankara-polatli-da-inanilmaz-goruntuler-kum-firtinasi-110106589549

Bu haberden birkaç saat sonra Ankara’dan sonra Eskişehir’den de kum fırtınası haberi ajanslara düştü.

O görüntüler de dehşet vericiydi…

Şu spotu bahse konu haberden alıyorum: “Ankara'nın ardından Eskişehir'i de kum fırtınası vurdu. Eskişehir'in Günyüzü ilçesinde aniden bastıran şiddetli yağış ve kum fırtınası tarım alanlarına büyük zarar verirken, günlük yaşamı kısa sürede olumsuz etkiledi.”

**

**

“ANORMAL NORMALİMİZ HALİNE GELMEYE BAŞLADI”

Evet, gündemde kum fırtınaları var. Toplumun bu tür fırtınalara alışması gerektiğine inanıyorum.

Neden?

Çünkü bilim insanları sürekli uyarıyorlar. Doğamıza, ormanlarımıza hoyratça müdahale ediyoruz.

Türkiye’de çölleşme tehlikesi büyüyor…

Bir haberde uzman olarak konuşturulan CNN Türk meteoroloji editörü Bünyamin Sürmeli’nin kum fırtınası ile ilgili görüşü özetle şöyleydi: “Fırtınaları bu seviyede yaşamamız artık bizim anormal normalimiz haline gelmeye başladı. Akdeniz'de nasıl hortumlar arttıysa, rüzgarlar da kuvvetleniyor. İç Anadolu hortum oluşabilen, fırtınaların oluşabildiği bir coğrafya. Dolayısıyla bu tür ani rüzgarlar, ani basınç dalgaları meydana gelebiliyor. Bu kum fırtınasını oluşturan muhtemelen şundan olabilir; uzunca bir süredir yağış yok.”

Doğrudur uzunca bir süredir yağışlar yok.

Yöremizde epey süredir yağış almamış.

Anormal eğer normalimiz haline gelmişse, ülkenin benzer kum fırtınalarına hazırlıklı olmalıyız.

**

**

Ankara-Polatlı’daki kum fırtınasının bir benzerine küçük bir çocukken tanık olmuştum. Çocukluğumda ilkokul 5. Sınıfa gidiyordum. Çay kenarındaki kumluk tarlada tütün ekimi yapıyorduk.

Birden bire batı tarafından çok uzakta Ankara’daki kum fırtınasına benzer toz bulutu görüldü. O sırada tütün ekimi yapıyorduk. Babam, “Koş suyu kes, fırtına geliyor” diyerek beni uyardı. Son hızla koşup suyu kürekle kestim. Babam, ağabeyim, merhum annem ve bir komşu kadın teyzemiz kumluk alan olan tarladan kaçma fırsatı bulamadan kum fırtınasına yakalandılar.

Hepsi kendilerini zorla korumuşlardı…

Sonraki yıllarda filmlerde gördüğüm Arap çöllerindeki kum fırtınasına yakalanmıştık. Ben tarladan çıkıp, hemen yanıbaşındaki ormanlık alana kendimi atmış, dev bir meşe ağacının gövdesini kendime siper edinmiştim…

Kum fırtınası sadece Çay yatağını çok etkilemişti. Beş dakika süren kum fırtınasında bir metre ileriyi kimse görmüyordu. Beş dakika sonra çok kuvvetli bir yağmur yağmıştı.

Ankara ve Eskişehir’deki kum fırtınalarının büyük maddi hasarlara neden olduğunu biliyorum.

Bu gelişmeyi sosyal medyada; “Bu görüntüler düşündürmelidir” başlığı Rum Suresi 30. Ayet ile paylaştım: “İnsanların elleriyle kazandıkları/yapıp ettikleri yüzünden, karada ve denizde (yani bütün yer kürede) fesad/bozukluk, olumsuzluk çıktı. Belki dönerler diye (Allah) onlara yaptıklarının bir kısmını tattırıyor.”

Evet, kesin gerçekliktir insanların doğaya müdahalesinin tabii sonuçlarıdır kum fırtınaları. Topluma ve ülkeyi idare edenlere düşen görev yaşananlardan dersler çıkarmak, hataları düzeltmek, doğaya sahip çıkmaktır. Dilerim ders almışızdır…