Bu kentin yazılacak, gündeme taşınacak çok sorunları var.
Sorunlar çözümsüz değil. Her sorunun, her problemin çözümü mutlaka vardır.
Bu kentin bir sorunu bile çözüme kavuştuğunda, hele bunun için katkım olduğunda inanın çocuklar gibi seviniyorum.
Bugüne kadar beni sevince boğan sayısız gelişme olmuştur.
Vicdanım ve inancım doğrultusunda gündeme taşıdığım sorunların çözümüne katkı sunabiliyorsam, bunu ibadet gibi değerlendiririm.
Evet, elinde kalem bulunanların sorunlara duyarlılık göstererek, çözümüne katkı sunmaya çalışmaları gerektiğine inanıyorum.
Empati yaptığımda, düşündüğümde en güncel sorun olarak bazı köylerimizin yaşadığı ciddi su sıkıntısını görüyorum.
Kozluk ilçemize bağlı 12 köyün yaşadığı sıkıntı günlerdir yerel basınımızda haber olmasına karşın, milletin efendisi olması gereken köylülerimizin çilesinin devam etmesi kabul edilebilir bir gelişme değildir…
12 DEĞİL, 40 KÖY KERBELA…
Değerli Okurlar, susuz bir hayat/yaşam düşünülemez. Su gerçekten de hayatın vazgeçilmezidir.
Bizler kentlerde yaşarken, evlerimizde sayılı saatler bile su kesintisi yaşandığında ne büyük sıkıntılar yaşadığımızı biliyorsunuz.
Köylülerimizin yaşadıkları sıkıntıları düşünmemiz lazım.
Yerel basında hep elektrik borçlarını ödemedikleri gerekçesiyle elektrikleri kesilerek susuz bırakılan 12 köyden söz ediliyordu.
Oysa HÜDA PAR İl Başkanı’nın yaptığı bir açıklamadan öğreniyoruz ki 40 köy Kerbela’yı yaşıyor…
Batman’ın her tarafında nehirler, çaylar akarken, tek bir köyümüzün bile Kerbela’yı yaşaması kabul edilemez…
Bu yazın ortasında, pandemi ile mücadele edilirken 40 köyü susuzluğa mahkum etmek, çok ağır vebaldir…
**
**
Bazı partiler köylerin su sıkıntılarının çözümü için çağrı yaptılar.
Batman Barosu köyleri gezerek gözlem ve tespit raporlarını kamuoyu ile paylaştı, halk sağlığı cihetine dikkat çekti.
Batman Tabipler Odası ve SES, köylerdeki sağlık sorunu ile ilgili açıklamalar yaptı.
Hepimiz 12 köyde sorun yaşandığını sanırken, en çarpıcı açıklama Hüdapar İl Başkanı sayın Davut Şahin’den geldi. İşte Doğru Haber gazetesindeki açıklamasından bazı satırlar:
“Elektrik borçları nedeniyle Kozluk ilçemize bağlı 40 köyün enerjileri kesilmiş durumda. Elektrik enerjileri kesilince köylerimiz aynı zamanda su sorununu da yaşamaktalar. Susuz kalan köyler ciddi anlamda sıkıntı içerisine girmiş durumdalar. İmkânı olan bazı köylüler derelerden tankerlerle su getirmek zorunda kalıyorlar. Tabi ki bu da çok sağlıklı bir durum değildir. Salgının olduğu bu süreçte temiz içme suyunun olmaması hastalıkların çoğalmasına neden oluyor. Hatta birçok köylünün de hastanelere başvurduklarını duyduk. Kesintiler ile ilgili Dicle EDAŞ yetkilileri ile görüşmemde yetkili kişi bana ‘Kozluk ilçemize bağlı 60 köyün elektrik borçlarının biriktiği, yapılan uyarılardan sonra borçlarını ödemeyen 40 köyün genel merkezin talimatıyla enerjilerini kesmek durumunda kaldıklarını’ söyledi. Ben de kendilerine ‘Pandemi sürecinde ve bu sıcak havalarda insanların elektriksiz ve susuz kalmalarıyla sonucun ne olacağını düşündünüz mü? Çözüm yolu için ne düşünülüyor?’ diye sordum. Köylü şu anda bir infial durumunda olduğunu söyledim. Yetkili bana, elektriği kesilen ve kesilme sürecinde olan köylerin muhtar veya temsilcilerinin Dicle EDAŞ’a gelip borlarını bir ödeme planı çerçevesine konuşmaları gerektiğini belirtti. Durum her ne olursa olsun bu sıcak yaz mevsiminde köylülerin susuz bırakılması kabul edilemez.”
**
**
Sayın Şahin’in konuşmasındaki en çarpıcı ifade, Dicle EDAŞ yetkilisinin, genel merkezin talimatıyla 40 köyün sularını kesmek durumunda kaldıklarını söylemesiydi.
40 köy, binlerce insan demek. Anaların ne büyük sıkıntılar yaşadıklarını tahmin ediyorum.
Köylerde acilen her eve su sayacının takılması gerekir. Şirket yöneticilerinin, “Muhtarlar gelsin görüşelim” şeklindeki ifadeleri çözüm değildir.
Yıllar yılı boyunca kentten nice insanlar göç etmiş, bazıları fazla su tüketmiştir. Aralarında hakem olup, adil bir tahsilat yapacak kimse çıkamaz diye düşünüyorum. İl, ilçe ve beldelerin tahsilatı belediyeler eliyle, sayaçlar üzerinden yapılıyor. Batman’da 2019 yılında Belediyesi’nin ödenmemiş su borcu nedeniyle su kuyularını besleyen hattın elektriği Dicle EDAŞ tarafından kesilip, bu kent sakinleri iki gün susuz bırakılmıştı. O zaman gece yarısında, saat 01.00’da bile Milletvekili sayın Ziver Özdemir su kesintisine son verilmesi için bizlere bilgi vermiş, sorunla ilgilenmişti.
Altyapısı ile şebeke suyuna kavuşan ve evlerindeki musluklarından su akıtılan tüm köylerde de İl Özel İdare eliyle su sayaçlarının taktırılarak, tahsilatının yapılması gerektiğine inanıyorum. Dicle EDAŞ yöneticilerini sorumluluk bilinciyle göreve, olası salgın hastalıklar ve pandemi nedeniyle sağduyu ile hareket etmeye ve genel merkezlerini ikna etmeye davet ediyorum. Bu adımı atmadıkları takdirde tüm köylülerimizin yargı yoluna başvurarak yürütmeyi durdurma kararı alabileceklerine inanıyorum. Sağlıkla kalınız.
