Çok yıllar oldu,
köyde uzun kalmayalı. Babamın vefatına kadar. Bu kez tam bir ay.
Köyde hısım-akraba, konum komşu derken hızlıca geçen günler. Eskiden bir iki gün, sonra İzmir yolcusu. İş başı.
1970’li yıllarda Üniversite.
Büyük şehirler.
Köy hayatı şehirden göründüğü gibi değil. Son moda eğilim
şehirden köye dönüş.
Kanımca hülyadan ibaret.
Bayramda seyranda,
yaz mevsimi ve
izin aylarında köyler şenleniyor. Gurbettekiler geliyor.
Hasret gideriyorlar.
Ah şu dağ, ah şu tepe.
Bu pınar, şu çeşme.
Şu amca, bu dede.
Arkadaşlar,dostlar.
Hala, teyze
Ana baba diye
sayılı günler geçiyor!
Köy hayatı zordur.
Önce gençler eyvallah derler.
Çekip giderler.
Sonra işi gücü olanlar.
Geride yaşlı ana babalar.
Tek başlarına.
İŞLER GÜÇLER
Bağ bozumu çoktan bitti.
Pekmezler kaynadı.
Tarladaki domates-biber toplandı.
Çünkü havalar soğudu.
Kırağı mahsülü kavuracak.
Kış hazırlıkları,
yakacak tedariki telaşı.
Sobalar.
Uzun bir kışa hazırlık.
Yağmur yağarsa Ekim’de, tarlalar sürülecek. Ekinler ekilecek.
Yeniden bahar gelecek.
Hayat ve doğa canlanacak.
Bu devran böyle sürüp gidecek.