Dünden devam
Tüm insanlık ailesini büyük korku ve endişeye sevk eden, gözle görülmeyen bir virüs gerçeğine iki yazımla dikkat çekerken, toplumun dikkatinden kaçan olumlu yansımaları üzerinde de durdum.
‘Koronavirüs’ün Rahmet Boyutu’ ifadesini yazı başlığım olarak seçerken, hiçbir yazılı basında bakış açımla ilgili bir makaleyle karşılaşmadığımı belirteyim.
Virüs ölümcül boyutuyla şüphesiz insanlar için ağır sonuçlar doğuruyor. Ancak dünyanın genel durumuna baktığımda, bu virüsün insanlar için bir ceza olabileceği gibi, başka boyutlarıyla ve yansımalarıyla genel bir koruma, kalkan işlevi gördüğünü öngörüyorum.
Bu yansımalar bir hakikatın, gerçeğin kendisidir ki bunun somut belgelerine ve dayanaklarına yer verdim.
İnançlı biri olduğumdan, Allah’ın, “Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz” (Bakara Suresi 216) ayetini de kendime dayanak yaptım.
İki günlük yazımı okumuşsanız, çok somut bilgi ve belgelerle karşınıza çıktığımı görmüş olmalısınız.
**
**
Gazetemizin kağıt ortamında elinize ulaşması şu süreçte biraz daha sıkıntılı olabileceğinden, okumayanlar için ilk iki yazımın internet ortamı adreslerini bilgilerinize sunuyorum:
https://www.batmancagdas.com/koronavirusun-rahmet-boyutu-1-makale,13957.html
https://www.batmancagdas.com/koronavirusun-rahmet-boyutu-2-makale,13963.html
Her iki yazıma da bakabilirsiniz. Hangi konuda dayanaksız değerlendirmem varsa, lütfen bunu tarafıma da iletin.
Evet, dünya genelindeki devletlerin izlediği politikalardan kaynaklı adaletsizlikler,
kirli savaşlar,
gaddarlaşan topluluklar,
şefkat ve merhamet duygularının yitirilmesi,
çok zor duruma düşen toplumların gözetilmemeleri,
açlıktan ölen insanlar için ciddi çalışmaların yapılmaması,
israf ve savurganlıkta sınır tanınmaması,
doğaya ve çevreye verilen zararların artmasıyla birlikte karada, denizde ve havada fesadın gelişmesi gibi somut gelişmeler için bu virüs büyük bir ceza ve uyarı işlevini gördü, görüyor diyebilirim…
**
**
Bizler insanlık ailesi olarak belki de bu cezayı hak etmiştik ki kainatın yegane Yaratıcısı bu gözle görülmeyen bir virüsü tüm dünyaya musallat etti…
Kuru ile birlikte yaş da yanar elbette. İşte orada Allah’ın hala insanlık ailesine rahmetiyle muamele ederek, belki de yanlışlarından dönmelerini murat etmiş olabilir düşüncesindeyim…
Bu virüs sayesinde bütün aklı başında insanlar dünyanın adeta küçük bir köy olduğunu ve hepimizin hayatının birbirleriyle ilintili olduğunu anladı…
Devletler, milletler yardımlaşma ve dayanışmada ne kadar yetersiz olduklarını gördüler…
Süper bildiğimiz devletlerin bile sağlığı ne kadar ihmal ettikleri, sağlığa değil, savaşa bütçe ayırarak büyük hata yaptıkları gerçeği açığa çıktı…
Sadece bu gerçeğin bile açığa çıkması, toplumların bunu görmeleri gelecek adına olumlu bir gelişmedir.
Rusya, Çin, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya vs ülkeler başta olmak üzere gelecekte sağlığa daha büyük bütçe ayıracaklar.
**
**
Eğer toplumlar yaşananlardan dersler çıkarırsa bu virüsün rahmet boyutlarının göstergesi olacak.
Somut iki örnek daha vereyim; bu virüs temizliğin, hijyenin önemini tüm insanlığa öğretti, acı derslerle…
Ayrıca Koronavirüs sayesinde ailenin önemi beleklere kazındı…
Eğer dünyadaki bütün din adamları,
bütün eğitimciler,
bütün sosyal bilimciler bir araya gelse ve devletlerin de desteklerini arkalarına alsalardı, yine dünyanın dört bir yanındaki milyarlarca aileyi bir araya getiremezdi. Herkes dünyaya dalmış, anne, baba, kardeşler ihmal edilmişti. Son bir aydır özellikle ailemize vakit ayırmak zorunda kaldık… Bunun büyük bir rahmet olduğuna inanıyorum.
Evet, virüsün insanlık ailesini terbiye etme, ders verme yönü olduğu gibi, rahmet boyutlarını da görmek gerekir. 7,5 milyar insandan 16 bin, 83 milyonluk nüfustan 37 kişi hayatını kaybetmiş. Korkuyla yatıp kalkar olduk. Dünyada 1 milyon insan bile hayatını kaybetse yine rahmet boyutlarının ağır bastığına inanıyorum. Tedbirimizi sonuna kadar alalım, ama korkmayalım. Yaşananlardan dersler çıkarırsak bu virüs bile insanlık ailesinin aleyhine değildir. Hamd her hal ü karda Allah’a mahsustur.
“Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz” (Bakara Suresi 216)
