TAPAN; “ALTIN TEPSİYLE KUPAYI VERDİK”
Pazar sabahı kendi aracımızla yola çıktığımızda saatler 06.00’yı gösteriyordu. Siverek girişinde çorbayla yaptığımız kahvaltıyla uzun yola başladık. Bizden 2-3 saat önce yola çıkan Batmanlı taraftarların konvoylarını önce Kahramanmaraş-Göksu’nun çıkışındaki tesiste gördük. Kumanyaları alan futbolseverlerin üzerinde kırmızı-beyaz forma, kaşkol ve bayraklarla adeta bayram havası içinde yolculuğa çıkmışlardı. Kayseri’ye doğru giderken artık kendimizi Batman-Diyarbakır yolunda gibi hissettik. Araçların yüzde 90’ı tanıdıktı. 72 Plakalı araçların tamamı kırmızı-beyazlı bayraklarla süslenmişti. Saat 15.00 sularında Kayseri’deydik. Bir dostumuzun çay ikramından sonra stadyumun yolunu tuttuk. Stadyumun önü ana-baba günüydü. Otobüsler, minibüsler, özel otomobiller, davul-zurna eşliğinde halay çekenlerin arasında kendimizi bulduk. Sanki Enertürk Enerji Stadı değil de Batman stadyum önüydü. Van’dan daha fazla seyircimiz vardı. Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen gurbetteki hemşerilerimizle birlikte taraftar üstünlüğü bizdeydi. Saat 17.30’da stadyuma adım attık. Batmanlı futbolseverlere tahsis edilen protokol tarafından tribün ve kale arkasının bir bölümünde gördüğümüz Batman taraftarı coşkuluydu. Her şey muhteşemdi. Süper Lig hakemi Mehmet Türkmen’in düdüğüyle kendimizi maça kaptırdık. İlk yarıda tutuk ve panik futbol bizi şaşırtmıştı. Ama kondisyon yetersizliğinden Van’ın ikinci yarıda oyunu ağırlaştırıp işi penaltılar götüreceğini tahmin etmiştik. Tahminimizde de yanılmadık. İlk yarıda Yusuf’un kurtardığı net 2 pozisyon vardı. İkinci yarıda iyi olan bizdik. Uzatmalarda da yine net pozisyonlar ahlar-vahlar arasında kaçmıştı ve ne yazık ki iş penaltılara kalmıştı. Cuma günü son idmanı izlediğimde içime bir kuşku düştü. Çünkü penaltı atışlarını kullanan futbolcularımız işin ciddiyetinin farkında değillerdi. Eh derler ya ‘Atamayana atarlar.’ Ne yazık ki Serdar Bozkurt başta olmak üzere teknik heyet finale iyi hazırlanmamıştı. Vanlı futbolcular penaltılara çalışmış. Her bir vuruşları Süper Ligdeki forvetlerini aratmıyordu. Kaleci Yusuf, üçüncü penaltı kullanan Medeni Bingöl’ün atışını kurtarabilirdi. Van’ın kalecisi ise ringe çıkan boksör gibi ha bire hareket halindeydi ve Petrol’ün penaltı atışını kullanan futbolcuların konsantrasyonunu bozuyordu. Hatta iki tane penaltı atışına da dokundu. Meşin yuvarlar yine de filelerle buluşmuştu. Özetle; penaltılara çok iyi çalışmış Van vardı Petrol karşısında. Sonuçta altın tepsiyle 1. Ligin kupasını Van’a teslim ettik. 1998’de Süper Lig finalini kaybettik. Hacettepe’de kaçan final ve önceki akşam da yine final maçında kaçan 1. Lig bileti...

YİĞİZ; “İŞİ ŞANSA BIRAKMANIN FATURASI BÖYLE OLUR”
Yıllardır Batman Petrolspor’u takip ediyoruz. Diğer maçlarla olduğu gibi final maçı gelince kendimizi Kayseri’de bulduk. Ağabeyimiz İrfan Tapan ve arkadaşımız Cemal Güler ile Kayseri’deki finaldeydik. Saha içinde akredite olan Batmanlı tek gazetecilerdendik. İlk kez Kayseri’nin harika stadında büyük keyifle maçı izlerken, kupanın da Batman’a geleceğine kesin gözüyle bakıyorduk. Düşünün; Batman Petrolspor sezon boyunca 80 puan toplamış, Van ise 62 puan almış. İstatistiklere bakıldığında Petrolspor her yönüyle favoriydi. Sadece biz değil spor otoriterleri de Kırmızı-Beyazlıları favori görüyordu. Yorgun ve bitkin olan Van’ın ilk yarıda Petrolspor karşısındaki diri futbolu herkesi şaşırtmıştı. Aşırı pas hataları, ofansiften çok defans ağırlıklı oyunu tercih eden orta saha oyuncularıyla maça başlaya Serdar Bozkurt, hatasını ikinci yarıda düzeltmişti. İkinci yarıyı dengeleyen Serdar hoca, bir şeyi kaçırmıştı. Atabey gibi bir golcünün olmaması Petrolspor için büyük bir handikaptı. İlker, ikinci yarıdan bu yana formasını giydiği Kırmızı-Beyazlı ekipte daha siftahı olmayan bir forvet. Gerek ligde gerekse de Altınordu maçının yıldızlarından Mert Çapar’ı sahada tanıyamadık. İkinci yarıda Çapar, öyle bir gol kaçırdı ki biz de taraftar da inanamadık o pozisyona. Mert gibi bir futbolcu nasıl bu pozisyonu yazmaz dedik kendi kendimize. Yine ikinci yarıda Melih İnan ile yakaladığımız fırsatlar vardı. Ne yazık ki forvetin olmadığı Petrolspor işi uzatmalardan sonra penaltılara bırakmıştı. Penaltılarda da dersine çalışmayan Kırmızı-Beyazlılar’ın atışları amatörceydi. Van kalecisi Abdulsamet neredeyse ağlarla buluşan iki pozisyonu atacaktı. Bir profesyonel atış Çeçenoğlu’nundu. Cengizhan ile Abdulsamet, geçen sezon Malatya’da ilk yarıda aynı takımda forma giyen futbolculardı. İkisi de birbirini biliyor. Kaleci Abdulsamet, Cengizhan’ın nasıl penaltı kullanacağını da bilen isimdi. Serdar hoca Yalçın, Samet ve kaleci Yusuf dururken kaleci atışını neden Cengizhan’a attırdı. Cengizhan, göstere göstere atışı yapacağı köşeye yöneliyor ve atışı kullandığı yöne kaleci de uzanıyor. Aslında bu maç için söylenecek çok şey var. Finalde rakibini hafife alan Petrolspor adeta kendi elleriyle bir sezonun emeğini Van’a teslim etti.

GÜLER; “FİNALE İYİ HAZIRLANMAMIŞTIK”
Önceki yıl Turgutlu’da yaşadığımız şampiyonluk sevincini bu yıl da Kayseri’de tekrar edeceğimizi düşünmüştük. Batman-Kayseri arasındaki 690 kilometrelik yolu İrfan Tapan ağabeyimizle 8 saatte almıştık. Arkadaşımız Reşat Yiğiz ile kendi aramızda maç tahmini yapıyorduk. Her yönüyle Petrolspor’un Van’dan üstün olduğunu da kabul ediyorduk. Hem maddi hem de kadro zenginliğiyle Petrolspor’un Vanspor karşısında hem iyi futbol sergileyip hem de kupayı alacağından kuşkumuz yoktu. Kayseri’deki atmosferi burada anlatmaya gerek yok. Ekranlara ve sosyal medyaya yansıyan görüntüleri herkes biliyor. Uzun yolculuğumuz gidişte keyifli geçmişti ama dönüşümüz hiç de iyi geçmedi. Sadece biz mi; otobüsler, minibüsler, özel araçlarla gelen tüm Batmanlı taraftarların yüzü asıktı. O stat buz kesmişti. Tabi ki Van erken bayram yapmıştı. Onlar dahi inanamamıştı. Futbol böyle bir şey işte. ‘Atamayana atarları’ yaşayan Batman Petrolspor, üç kez play-off ve finalden dönmüş oldu. Geçen sene Iğdır’ı şampiyon yapan, Şanlıurfa ve Amedspor gibi takımların şampiyonluk yolculuğunda kadrosunu oluşturan Serdar Bozkurt ise ikinci yarıda takımın başına geldiği Batman’da maalesef finalde üzerine düşeni yapamadı. Devre arasında transfer edilen futbolculardan bir Kubilay tutmuştu. Diğer futbolcuların katkısı yok denecek kadar azdı. Batmanlı futbolseverlerin üzüldüğü tek şey, 18 puan gerideki ve ilk 5’e zor kalan bir futbol kulübüne 1. Ligi hediye etmekti. Ne yazık ki Kırmızı-Beyazlıların teknik heyeti ve futbolcuları, finalde iyi bir sınav veremedi. Oysa Kurban Bayramı arifesinde Batman çifte bayrama hazırdı. Gece dönüş için yola çıktığımızda saatler 01.00’i gösteriyordu. Yolda karşılaştığımız Vansporlu taraftarlar erken bayram sevinci yaşamıştı, bize ise buruk bir bayram arifesi düşmüştü. Kayseri’de çok üzüldüğüm bir manzara da o coşkulu seyircimizin kaçan penaltı sonrası sahada buz kesilmesiydi. O görüntü gözümün önüne geldiğinde ‘Batman bunu hak etmemeliydi’ diyorum.

Muhabir: CEMAL GÜLER