** Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım ise şunları söyledi: “Buraya gelerek kardeşliğimizi pekiştirdik. Rabbim kardeşliğimizi bin yıldır devam ettirdiği gibi korusun.” KARDEŞLİK KÖPRÜSÜ Din Görevlileri Birliği Derneği (Din-Bir-Der), Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) ve Trabzon Kur’an Kursları Dernekleri Federasyonunca hazırlanan ‘Güneydoğu-Doğu Karadeniz Kardeşlik Köprüsü Projesi’ kapsamında Karadenizli 50 din görevlisi, Batman’da bir araya geldi. Proje kapsamında Mardin’in ardından Batman’a konuk olan din adamı, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve kanaat önderinin de yer aldığı 50 kişilik grup, Mezopotamya Otel’de sabah kahvaltısında ağırlandı. Toplantıya Vali Ahmet Deniz’in yanı sıra Vali Yardımcısı Mekan Çeviren, İl Müftüsü Turgut Erhan, Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım, Diyanet İşleri Başkanlığı Müşaviri Abdürrezzak Ateş ve din alimleri katıldı. “KARDEŞLİĞİ ANLATACAĞIZ” Programda konuşan Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Hamdi Yıldırım: “Buraya gelerek kardeşliğimizi pekiştirdik. Rabbim bu kardeşliğimizi bin yıldır devam ettirdiği gibi korusun. Proje kapsamında birbirimizi tanıma fırsatı tanıdık. Önce misafirlerimizi Karadeniz’e davet ettik. Geldiler gördüler. Şimdi biz onların misafiriyiz. Hocalarımız dönünce buradaki kardeşlik duygusunu orada anlatacaklar inşallah. Kürd’ün, Türk’ün, Arap’ın derdi bizim derdimizdir” dedi. Karadenizli misafirlere teşekkür eden İl Müftüsü Turgut Erhan ise şöyle konuştu: “Allah, bizleri ahreti kazanma amacıyla dünyaya gönderdi. Ancak insanoğlu bazen fıtratına uymayan şeyler yapıyor. İnsan kendi büyüsüne kapılarak milliyetçilik anlayışı mücadelesi içine girince hepimizin topraktan geldiği unutmamalıdır. Bizler bin yıllardır bu topraklarda kardeşlik ve yarenlik içindeyiz. Bu yüzden de dıştan ve içten bizi birbirimize düşürmek için çaba sarf ediyorlar. Biz kıyamete kadar bir olarak yaşamaya devam edeceğiz.” “KUCAKLAŞMALIYIZ” Konukları ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını ifade eden Vali Ahmet Deniz ise farklılıkların zenginlik olduğunu söyledi. Deniz, şöyle devam etti: “Fatih Sultan Mehmet ve Selahaddin Eyübbi’nin torunları olarak bu topraklarda kardeşçe yaşıyoruz. Biz, büyük bir ümmetiz. Elbette farklılığımız olacak. Bunlar bizim zenginliğimiz. Bizim yapmamız gereken tek şey; kucaklaşmak. Şuan buna en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz. Bizim milletimiz, 15 Temmuz’da da gösterdiği gibi ülkesine ve bayrağına sevdalı. ‘Mümin, müminin kardeşidir’ diyen bir dinin mensubuyuz. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Bu anlayış olduğu sürece hiç kimse bu millete bir şey yapamaz.” (Bahar Çakar)