Geçtiğimiz günlerde Karadeniz’de büyük bir sel felaketi yaşandı…

Giresun, Samsun, rize ve Trabzon’da etkili olan yağışlar vahim boyutlarda zararlara yol açtı.

Özellikle Giresun’dan dünyaya geçilen haberler üzüntümüzü kat kat artırdı…

7 insanımızı sel felaketinde yitirdik…

Rabbim hepsine rahmet etsin ve ailelerine sabırlar versin.

Tabi Milyarlarca liralık maddi hasarlar yaşandı…

Giresun Vali Yardımcısı Sayın Hasan Tanrıseven, Giresun’daki felaketi solsal medya hesabında şöyle duyurmuştu: “Güne sel afetiyle uyandık. Dün Batman’dan dönerken biz de bir süre afetin yoğun olarak yaşandığı Doğankent çıkışında afetin ortasında kaldık. Gece yol açıldı, ancak yoğun yağışın devam etmesi can ve mal kaybına neden oldu. Sayın Bakanlarımız ilimizde, görevimizin başındayız. Geçmiş olsun Giresun.”

**

**

HASAN TANRISEVEN’İN ÜZÜNTÜSÜ…

Evet, gerçekten de çok büyük geçmiş olsun. Sayın Tanrıseven, değerli bir hemşehrimizdir. Kendisiyle uzun süre köşe yazarlığı arkadaşlığımız olmuştu.

Gençliğinde güzel yazılar yazıyor, Batman’ın sorunlarını dillendiriyordu. Şimdi Giresun Vali Yardımcısı olarak o kentin sorunlarının çözümü için çaba gösteriyor.

Sayın Tanrıseven’in üzüntüsü bizim de üzüntümüzdür. Nitekim sosyal medyada yüzlerce Batmanlı ‘Geçmiş Olsun giresun’ paylaşımları ile dikkat çekmiştir.

Giresun halkının yaralarının sarılması için yardım kampanyaları açılırsa, Batman halkı olarak onların yanındayız.

Giresun’da fındık toplamaya giden yoksullarımız gerçeğine rağmen biliyorum ki bir yardım hesabı açılsa, Batman’ın varlıklı duyarlı insanları o kentin yaralarını sarmaya çalışacaklardır…

Bir kere daha geçmiş olsun diyorum.

Maddi hasarlar ‘mal canın yongası’ olsa bile telafi edilebilir, yaralar sarılır. Yitirilen canlar ise geri gelmez…

Giresun’daki sel felaketinin dehşet görüntülerini izlerken hayalen 2006 yılına gittim. Batman kent merkezinden geçen İluh Deresi, etkili yağışlardan sonra 8 mahalleyi balçıkla örtmüş, evlerin birinci katları su ve çamurla doldurmuştu…

Batman, gece yarısında kopan sel felaketinde damlarda sabaha kadar kurtarılmayı bekleyen binlerce kadın ve çocuğun feryat ve figanlarıyla sarsılmıştı…

Hayatlarında ilk kez böyle bir felaketi yaşayan mahalle sakinleri, Batman Barajı’nın patladığı söylentileriyle tarif edilemez korkular yaşamıştı…

Oysa Batman Barajı falan patlamış değildi…

Doğa, hataları affetmeyeceğini bize göstermişti…

İluh Deresi doğal akış alanının imara açılması ve konutlarla doldurulması nedeniyle doğa intikamını almıştı…

**

**

Doğa bu kez Giresun’da hataları affetmedi…

Dere yatakları üzerinde inşa edilen binaların alt katları dağlardan kopup gelen taş, çamur ve balçıklarla doldu…

Evet, acı büyük. Batman’da 13, Giresun’da 7 insan hayattan koptu, ancak doğanın hatalı olduğunu kimse ileri süremez…

Hatalı olan insanlardır…

Giresun’da dere yatağında mahalle inşa edilmiş. Azgın sular dağları aşacak değil ya, yolunu bulacaktır ve bulmuştur…

Giresun’da ve tüm Karadeniz’de yaşanan sel felaketlerinden dersler çıkarılmalıdır. Ancak bu dersi çıkaracağımıza kesinlikle inanmıyorum…

Devasa dere yataklarının üzerinde inşa edilen köprülerin altındaki menfezleri gördünüz mü?

Sanki birileri kasıtlı olarak her yeni sel felaketinde yeniden köprü inşa ederek para kazanma hesabı yapıyormuş gibi küçük menfezler yerleştirmişe benziyordu…

**

**

Kentimizdeki İluh Deresi örneğini verme nedenim şudur, doğa hataları affetmez.

Siz derelerin yatağını iskana açar, binlerce ev inşa ederseniz, doğa hataları affetmez, sel olup mahalleleri vuracaktır ve vurmuştur…

Siz kalkıp yüzlerce derenin taşkın sularını inşa ettiğiniz devasa barajlarda hapsedecek olur ve bunun için gereken tedbirlerde bir hata yaparsanız, felaket kaçınılmaz olacaktır ve Diyarbakır Dicle Baraj kapağı örneğinde olduğu gibi olmuştur…

Rabbim, doğayı serbest bırakmıştır.

Devamı yarın