<p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"><font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">** Batman Bölge Devlet Hastanesi doktorlarından uzman doktor Aşkın Güngüneş, diyabet hastalarına yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Güngüneş, diyabet hastalarının oruç tutmaları konusunda genel yasaklama ya da genel izinler yerine ‘hastaya özel’ kararlar verilmesi gerektiğine dikkat çekti.</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm">“<font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">ORUÇ TUTMALARI RİSKLİ”</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"><font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">Diyabet hastalarına yönelik önemli açıklamalarda bulunan Batman Bölge Devlet Hastanesi uzman doktorlarından Aşkın Güngüneş, diyabet hastalarının oruç tutmalarının riskli olduğunu söyledi. Güngüneş, şöyle devam etti: “Kan şekeri sık sık normalin altına düşenler, kan şekeri düşüklüğünde ortaya çıkan bulguları fark edemeyen hastalar, kan şekeri düzeyleri iyi ayarlanmamış hastalar, Ramazan ayından hemen önceki dönemlerde şeker koması atlatmış olanlar, günde 4 kez insulin tedavisi almakta olan 1 ve 2 tip diyabetli hastalar, kronik böbrek yetersizliği olan veya diyaliz tedavisi gören hastalar, hipertansiyon ve kalp damar hastalığı gibi ek hastalığı olan şeker hastaları, hamilelik dönemindeki şeker hastaları ve yalnız yaşayan yaşlı şeker hastalarının oruç tutması risklidir” dedi.</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm">“<font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">YEMEK ESNASINDA ÇOK SU İÇİLMEMELİ”</font></font></p> <p class="western" style="margin-bottom: 0cm"><font face="Arial, sans-serif"><font style="font-size: 11pt">Dr. Güngüneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “İlaçlarınızın programını iftar ve sahurda alınacak şekilde hekiminizle birlikte yapın. Kan şekeri düzeylerinizi daha sık aralıklarla takip edin. Yiyecek seçiminde; ekmek, pide, hamur işi yiyecekler, pirinç, pilavı makarna patates ile şekerli yiyecekler gibi kan şekerini yükseltme potansiyeli yüksek basit karbonhidratları kısıtlayın. Süt peynir zeytin sebze kepekli ekmek veya ızgara tavuk gibi proteinden zengin besinleri, domates, salatalık ve meyve çeşitlerinin bulunduğu kahvaltı tarzı beslenmeyi tercih edin. Çorba, sebze ve zeytinyağlı yemekleri tüketin. Şeker hastalığının en çok hasar verdiği organlardan birisi böbrekleri korumak için iftar ile sahur arasında en az 2-2,5 litre su için. Yemek sırasında çok su tüketmeyin. Birden fazla yemeği çok hızlı yemeyin.” </font></font></p>