Batman-Diyarbakır karayolunun kent girişi geçtiğimiz günlerde yerel basınımıza konu olmuş, sonra unutulmuştu…

Batman Çayı üzerindeki karayolu köprüsünde yaşanan trafik kazasında iki insanımız hayatını kaybetmişti.

Sorun birkaç gün gündemde tutulmuştu.

Batman yerel basınında eleştiri içerikli haberler yayımlanırken, sosyal medyada kentin sahipsizliğine dikkat çekilmiş ve köprünün ihtiyaca cevap veremediğine özellikle vurgu yapılmıştı.

Gazetemizde de aynı gün iki sıcak habere yer verilmişti. İlgili olayı hatırlayalım: “Batman Diyarbakır karayolunda Batman Çayı üzerinde bulunan köprü öncesi 3 aracın karıştığı trafik kazasında 2 kişi yaşamını yitirirken 3 kişi de değişik yerlerinden yaralandı. Batman Çayı köprüsüne varmadan taksi, tır ve traktörün karıştığı kazada 3 kişi yaralandı. Bu akşam saat 19.30 sularında meydana gelen kazanının duyulmasının ardından Batman Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri kısa sürede olay yerine ivedi bir şekilde intikal etti. Kazada 12 yaşındaki Faruk Gün ve 25 yaşındaki Ercan Kılınç hayatını kaybetti. Deniz Atiç, TIR şoförü Selahattin Uduran ve Erinç Özdemir yaralandı. Kaza nedeniyle Batman-Diyarbakır karayolunun bir bölümü kapalı tutuluyor.”

**

**

MUHATAPLARIN SUSKUNLUĞU KABUL EDİLEMEZ…

Bu üzücü trafik kazası ardından sosyal medya ve yerel basının yaptığı tüm uyarılara ve eleştirilere kimse cevap verdi mi?

İlgililer, muhataplardan bir açıklama duydunuz mu?

Muhatap kamu kurum ve kuruluşlarının Batman halkının tepkilerini dikkate aldıklarını duymadım. Dikkatimden kaçmışsa lütfen nasıl bir açıklama yapılmış, beni de bilgilendirin.

Muhatap kamu kurumlarının suskunluğu doğru bir davranış olabilir mi?

Bütün yerel basın, bütün kalemler, Batman’daki duyarlı sosyal medya boşu boşuna mı karayolundaki trafik kazasına tepki gösterdi?

Kesinlikle hayır…

Diyelim ki haksız şekilde tepki gösterildi. Bu durumda bile ilgililerin suskunluğu kabul edilemez…

Muhatap kamu kurumları (Karayolları, Dicle EDAŞ vs), böylesi bir durumda kendilerine haksızlık yapıldığına inanıyorlarsa, kamuoyuna açıklama yaparak savunma haklarını kullanmalıdırlar…

Muhatapların suskunluğu, Batman kamuoyunu hiçe saymak demektir…

“Siz istediğiniz kadar tepki gösterin, haber yapın, eleştirin, sizi önemsemiyoruz” demektir…

**

**

Değerli Okurlar, karayollarında sürekli ölümlü trafik kazaları yaşanıyor.

Siz hiç aşırı hız yapan veya kuralları başka şekilde ihlal edenlerin neden olduğu trafik kazalarına halkımızın ve yerel basınımızın topluca tepki gösterdiklerini duymuş, buna şahit olmuş musunuz?

Bir ihmal durumu söz konusu değilse, halk da, basın da tepki göstermez. Bunu muhataplar da gayet iyi biliyor…

İhmal oldu mu tepkimiz de oluyor.

Örneğin Batman-Beşiri, ve Batman-Kozluk karayolunda mucurlardan kaynaklı trafik kazalarına hep tepki gösterdik.

Mucur nedeniyle ölümler yaşanınca tepkimiz de yükseliyordu. Yoksa sıradan trafik kazalarına kimse tepki göstermiyor.

Halkımızın, yerel basınımızın karayolundaki söz konusu trafik kazasına tepkilerinin nedeni açıktır:

Kent girişi kapkaranlık ve köprü artık ihtiyaca cevap vermekten uzaktır…

Merkez nüfusu 500 bini aşmış Batman’da uzun yıllar öncenin koşullarına, ihtiyacına göre inşa edilmiş bir köprü var.

Köprü ihtiyaca cevap vermediği gibi, şehrin girişi de kapkaranlık olunca kazalara davetiye çıkarılıyor.

**

**

Batman yerel basını ve sosyal medya kullanıcıları, açıkça ifade edeyim beni çok geriden takip ediyorlar…

Zira karanlık kent girişi ve Batman’ın bu konudaki sahipsizliği ile ilgili bu köşede yayımlanmış yazılarımdan bir ciltlik kitap çıkar…

Protesto diyerek yazılarımı yeniden kamuoyunun gündemine taşıdığım gibi, ‘Boşuna mı yazıyoruz?’ başlıklı yazılarla Batman’ın sahipsizliğine isyan etmişim…

Sonra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yazıma cevap verilince, ‘demek ki boşuna yazmamışız’ diyerek o açıklamaya da köşemde yer vermişim…

Son trafik kazası yine karanlıktan kaynaklı yaşandı. Karanlığın sorumlusu her kimse, hayatlarını kaybetmiş insanlarımızın yakınlarının onlar hakkında dava açmalarını da öneriyorum. Zira bizzat Bakanlık, dönemin Alt Yapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü resmi yazıyla buna açıklık getirmiş, ben de ilgili kurumu göreve çağırmıştım.

O yazıya inşallah yarın bu köşede yine yer vereceğim.

Devamı yarın