Dünden devam

Dünya Kadınlar Günü nedeniyle dünya liderlerinin ve politikacıların yayımladıkları mesajlara bakılırsa kadınlar açısından hiçbir sorunun olmadığına kanaat getirilecek.

Oysa pratikte bunun böyle olmadığını biliyoruz.

Vallahi kadınların çok ciddi sorunları çözüm bekliyor…

Eziliyorlar, öldürülüyorlar, horlanıyorlar, her türlü zulme maruz kalıyorlar…

Gelişmiş dünya ülkelerinde özellikle cinsel meta olarak ağır sömürülere maruz kalan yığınla mazlum ve çaresiz kadınlar gerçeği biliniyor…

Kimse bu alanla zaten uğraşmıyor bile.

Ülkemizde de bu sömürü açık bir gerçekliktir. Sadece ülkemizde Matild Manukyan’ın yıllarca Türkiye Vergi rekortmeni olduğunu hatırlatırsam, neden söz ettiğimi anlayacaksınız…

Bu konuda sesini yükseltenleri hiç gördünüz veya duydunuz mu?

Diyanet İşleri Başkanlığı tütünle ilgili fetva verebiliyor ama bu konuda tek cümlelik tepkileri yok…

EMEK SÖMÜRÜSÜNE SEYİRCİLER…

Saygıdeğer Okurlar, hayatın her alanında büyük sıkıntılar yaşayan kadınlar gerçeğine yıllardır dikkat çekiyorum.

Bu alanlardan birisi de’emek/çalışma’ alanıdır.

Ağır iş kollarında, sosyal güvenceden yoksun olarak düşük ücretle çalıştırılan yığınlarca emekçi kadının durumlarını Türkiye kamuoyunun gündemine taşıyan bile çıkmıyor…

Siyasi partiler, muhalefet, emek örgütleri; kadınların, yazımın girişinde dikkat çektiğim sömürüye olduğu gibi, emek boyutuna da duyarsızlar ve seyirciler…

Siz hiç sosyal güvencesiz olarak, çok düşük ücretle, tabiri caizse köle gibi çalıştırılan kadın emekçilerin sorunlarını Türkiye kamuoyunun gündemine taşıyan bir siyasi parti gördünüz veya duydunuz mu?

Ne zaman bunun için kamuoyu oluşturdular, bileniniz var mı?

Emek örgütleri olan konfederasyonlar, sendikalar,emek sömürüsüne, kadınların bu konudaki ezilmişliğine seyirciler…

Bırakın emek örgütlerini, kadın örgütleri de şu ana kadar eleştiri yaptığım sorunlarına duyarsızlar ve seyirciler…

Kadın örgütlerinin çoğu sadece ideolojik örgütlenme yaparak, siyasal çıkışlarla ses veriyorlar. Oysa bahsettiğim yukarıdaki sorunlar onlar için en önemli problem…

Sözü uzatmayarak, daha geniş kitlelere ulaşmasını istediğim mesajımı bir kere daha dillendireyim:

HERKES SUSUYORSA…

Her gün sokak ortasında eşleri, kardeşleri, yakınları tarafından hunharca katledilen kadınlar gerçeğine tanık olmaktan bıktık. Özellikle ülke genelinde adeta ivme kazanan kadın cinayetlerine, cinsel ve emek sömürüsüne toplumun tüm kesimlerinin susarak seyirci kalmasını da içime sindiremiyorum…

Bu vahşi cinayetler, kadınların cinsel ve emek sömürüsü karşısında din alimlerimiz susuyor…

Aydınlarımız susuyor…

Öğretmenlerimiz susuyor…

Yazar ve çizerlerimiz susuyor…

Sendikalarımız susuyor…

Konfederasyonlarımız susuyor…

Bu suskunluğu kaygı verici buluyorum…

Maalesef 8 Mart günü kadınların genel durumuna baktığımda iç açıcı bir duruma tanık olamıyorum…

**

Hayatın her alanında ezilen,

horlanan,

aşağılanan,

ağır işlerde çalıştırılan,

küçük yaşlarda zorla evlendirilen,

rızaları dışında kuma ve berdel yapılan,

bir ticaret metaı gibi başlık parasıyla satılan,

aileler arasında yakınlık sağlanacağı palavrasıyla berdel ve beşik kertmesiyle evlendirilen,

acılara gark edilen,

dövülen,

istismar edilen,

cinsel meta olarak görülen,

etleri pazarlanan,

kimi alçakların şehevi arzuları

için etlerinden vergi kazanılan,

reklam malzemesi yapılan,

her türlü vahşete maruz kalan,

katledilen kadınlar gerçeği karşımızda duruyor…

Hala kadınlar tarlalarda, marketlerde, mağazalarda köleci anlayışla çalıştırılır. 8 Mart 1857 yılının kazanımları hala ülkemizde, bölgemizde, kentimizde pratik bulmamıştır. Hak arayan kadınların dövüldüğü bir dünya kabul edilemez... Kadınlar günlük 12 saat kimi yerlerde üstelik düşük ücretle ve sosyal güvencesiz olarak çalıştırılıyorlar.

Herkes bilsin ki kadınlar köleler değildir. Her türlü köleliğe, her türlü sömürüye karşı çıkalım. Bu toplum kadınların hakları konusunda ya değişir, ya değişir, ya da değişir. Başka da alternatif olamaz…

Ya Erdemli insanlar oluruz, ya da olmayız. Erdemli insanların sayısının artmasını diliyor, dünyanın bütün emekçi, çilekeş, acılara gark edilmiş kadınların günlerini kutluyor, Rabbimden kendilerine esenlik ve huzur diliyorum...