*TÜİK’in resmi verilerine göre 150 bini aşkın Batmanlı, İstanbul’da yaşıyor. Batman’ın ilçe ve beldelerinde son yıllarda beyin göçünün arttığı İstanbul’un hemen her semtinde Batmanlı var. Tarihi Kumkapı semti ile çevresinde 4850 Sasonlu yaşıyor. Nüfusu 11 bin olan Sason’un yarısı İstanbul’da yaşıyor. Tütün ekim alanlarının daralmasıyla Sasonlular İstanbul’a göçtü…

*Oysa önümüzdeki dönemde en güzel meslek çiftçilik olacak. Çiftçilik ve tarımsal üretim birkaç yıl sonra daha fazla kar getirecek. Ortada vadede çiftçilik ve tarımsal üretim kazançlı ve önemli hale gelecek. Bakın, tütünü terk edip alternatif ürüne yönelen Sason ilçesinin Yeniköy ile Karameşe köylerinde oturanların geçim kaynağı artık çilek…

SASON’UN YARISI İSTANBUL’DA

Batman’ın hemen her ilçe, belde, köy ve mezrasından vatandaş, İstanbul’u mesken tutmuş. Diğer iller gibi Batman’da da beyin ve sermaye göçünün yoğun olduğu İstanbul’da, Batman nüfusunun üçte biri yaşıyor. 150 bini aşkın hemşehrimiz İstanbul’da oturuyor.

Nüfusuna göre Batman’ın ilçeleri arasında İstanbul’a fazla göç veren ilçelerin başını Sason çekiyor.

İlçe merkez nüfusu 11 bin ama resmi kayıtlara göre; toplam 4850 Sasonlu İstanbul’da yaşıyor. Daha çok tarihi Kumkapı ile çevresindeki Yenikapı, Zeytinburnu ve yakınındaki semtlerde oturan Sasonlular, bir çatı altında toplanmış.

Sason İlçe ve Köyleri Yaşatma ve Dayanışma Derneği’ni 8 yıl önce kuran Yaşar Bağrıyanık’la, Kumkapı semtindeki dernek binasında görüşüyoruz.

Dernek lokal binasının iki katı da bayram tatilinde tıklım tıklım.

Dernek Başkanı Yaşar Bağrıyanık, bayramlaşmaya gelenlerle yakından ilgileniyor. Sason-Turnalı köy Muhtarı Kemal Andık da İstanbul’daki yakınları için bayramlaşmaya gelmiş… Sasonlular Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Bağrıyanık, başlıyor anlatmaya:

“Dernek olarak kullandığımız bu mekan önce tekstil atölyesiydi. Sonradan Dernek binasına dönüştürdük. İyi de oldu. En azından hemşehrilerimizi burada ağırlıyoruz. Gelenek ve göreneklerimizi devam ettiriyoruz. Ramazan ayında 3-4 iftar yemeğimizi dernek lokalinde verdik. Tüm hemşehrilerimizle bir araya geldik.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri yaklaştıkça, ‘Hemşehri’ dernekleri de politikacıların akınına uğruyor şu günlerde.

“İSTANBUL’A GELMEYEN KALMAMIŞ…”

Sason ilçe merkezi kadar köyleri de İstanbul’a yerleşmiş.

Sason ilçesine bağlı Turnalı Köy Muhtarı Kemal Andık, köyün 3’te 2’sinin İstanbul’da oturduğuna dikkat çekiyor:

“20-25 Yıl öncesinde köyümüzde 300 kişi oturuyordu. Bu rakam, göçle birlikte 100’e düştü. Gençlerin çoğu buraya geldi. Köyde kalanlar ise yaşlılar. Bu bayramda akrabalarımızı ziyaret etmek için buraya geldim. Çünkü köyün nüfusunun 3’te ikisi İstanbul’da. Kimse eskisi gibi köyde kalmak istemiyor. İş yok.”

Sasonluları yalnız bırakmayan ve merkezi İstanbul’daki Sason Ermeniler Derneği Başkanı Aziz Dağcı da bayramlaşmak için geldiği dernek binasında hemşehrileri ile koyu bir sohbete giriyor:

“Babam Arakel, vefatından önce İstanbul-Kumkapı’ya gelince, arkasından da hemşehrilerimiz bir bir buranın yolunu tuttu. Kumkapı ve Yenikapı semtleri tıpkı küçük Sason gibi. Yöremizden kimi aramak isterseniz, burada bulabilirsiniz.”

Sasonlular, İstanbul’da ticaretin kalbi olan semtlerde artık söz sahibi…

ÇİFTÇİLİK DEĞER KAZANACAK

Bence çiftçilik Batman ve yöresinde çok daha önemli olacak…
Batman Sebze ve Meyve Hali, bölgenin tüm illerinin meyve ihtiyacını karşılıyor…
Batman’da ne ekseniz bitiyor ve çok kolay yetişiyor.
Tarım ve hayvancılık potansiyeli ve geçmişi olan bir şehir Batman…
Bir dönem Batman, bölgenin ve Ortadoğu ülkelerinin et ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan bir merkezdi. Yeniden olabilir.
Bir dönem Batman, birçok tarımsal ürünün üretildiği bir merkezdi. Yeniden olabilir. Bakın, yanı başımızdaki Balpınar beldesi, seracılığın merkezine dönüştü. Sason’un Yeniköy ve Karameşe köyleri çilekle adını duyurdu.
Biraz destek, biraz yönlendirme ile yeniden bir tarım kenti olabilir Batman.
Daha önce de yazdık. Vali Hulusi Şahin, eğitim ve sağlık yatırımlarına kadar tarıma verdiği önemle ümidimiz arttırıyor…
Ancak Vali Şahin’in tek başına yapabileceği bir şey yok.
Köylerde bu bilincin gelişmesi gerekiyor.
Kırsalda yaşayan genç nüfusun, tarım ve hayvancılıkla özledikleri refaha ulaşabileceklerine inanmaları şart…


KAHVEDE OTURMAKLA REFAH GELMEZ

Kahve ve cafelerde oturup, her şeyi başkalarından beklerseniz refah gelmez…
Çalışıp, kooperatifleşerek ürettikleri ürünlerin değerinde pazarlanmasıyla kırsal refahın yakalanacağına inanıyoruz…
Bir de Batman’da mutlaka Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Temsilciliği kurulması şart.
43 İl’de Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Temsilciliği var.
Batman gibi bir ilde yok.
Bu 43 İl’de daha yeni çiftçilere büyük destekler verilirken, Batman çiftçisi bu desteklerin hiçbirinden yararlanamıyor.
Batman’da tarımın gelişimi için yeniden bir rapor hazırlanmasında fayda var.
Geniş kapsamlı rapor bir el kitabı niteliğinde yöneticilerimize rehberlik edebilir…

Birkaç yıl öncesinde bir uzmanın Batman ovasın için hazırladığı rapordan bir kesiti sizlerle paylaşmak istiyorum: "Çiftçilerimiz üretime devam etsin, köylerini terk etmesin. Çiftçilik ve tarımsal üretim birkaç yıl sonra daha fazla kar getirecek. Gıda, her yerde önemli hale geliyor. Bu üretim de çiftçiler tarafından sağlanıyor. Önümüzdeki dönemde en güzel meslek çiftçilik olacak. Orta vadede çiftçilik ve tarımsal üretim kazançlı ve önemli hale gelecek."

Mekanı cennet olsun. Nur içinde yatsın... Öngörüsü yüksek olan Batman’ın saygın işadamlarından merhum Necat Nasıroğlu, Batman-Siirt il sınırının bir bölümünü elma, böğürtlen ve diğer meyvelerle yeşil bir kuşağa çevirdi. Ve bu yörenin meyvesini birçok ülkeye ihracatta bulunmuştu ve OSB’de kurulan ‘Kani Meyve’nin meyve suyu da artık markalaştı. Bugün ki yazımı da merhum Nasıroğlu’nun, gıdanın ne kadar önemli olduğunu anlattığı bir mesajıyla noktalayayım:  “Çiftçilik ve tarımsal üretim birkaç yıl sonra daha fazla kâr getirecek. Orta vade de çiftçilik ve tarımsal üretim kazançlı ve önemli hale gelecek…"