İlk petrolcülerin MTA’dan TPAO’ya geçişinin öyküsünü anlattı

“İLK PETROLCÜLERLE ÇALIŞMAK BİR AYRICALIKTI” 

KARA ALTINLA GEÇEN BİR ÖMÜR

*Ömrünün yarısından fazlası ‘Kara altın’ı bulmakla geçiren 83 yaşındaki Avni Şimşek, MTA’dan TPAO’ya geçiş yapan ilk petrol emekçilerinden. Kara altını bulan ilk petrolcülerle görev yapan Şimşek, Siirt-Reşan, Raman Dağı ile Batman TPAO Bölge Müdürlüğü’nde geçen yılların öyküsünü anlattı. ‘Belde’, ‘İlçe’ ve ‘İl’ olarak gördüğü Batman’ın dününe de ışık tutan Şimşek; “O zamanlar kara altın bulunduğumuz coğrafyada bir nimetti. Herkesin umudu petrolde çalışmaktı” diyor.

*1930’lu Yıllarda Türkiye’nin Amerika’da ihtisas gören ilk petrol mühendisleriyle çalışma imkanı bulduklarını belirten Avni Şimşek; “1950’li Yıllarda petrol kamplarında kalan gerek yabancı mühendisler gerekse de Amerika’dan gelen petrol mühendisleri için seyyar sinemadan küçük hastaneyi andıran sağlık odasına dek her imkan vardı. Ağabeyim merhum Behçet Şimşek, iyi bir elektrik ustasıydı. TPAO’nun aldığı seyyar sinema makine ağabeyimin sorumluluğundaydı. Hafta sonları petrolcüler Raman’da açık sinemayı izlemeye aileleriyle birlikte giderlerdi” dedi.

KARA ALTIN BİZİM İÇİN BİR NİMETTİ

Batman’ın adını ilk duyanların aklına genelde ‘Kara altın’ geliyor. Biz de iz bırakan o petrolcülerin öykülerine yolculuk yapıyoruz. Maden Teknik Arama ile Türkiye Petrolleri’nde ilk görev yapanlardan biri de 83 yaşındaki Avni Şimşek. Türkiye’nin Amerika’da petrol yüksek mühendisliği eğitimi gören mühendislerle çalışma imkanı bulan Şimşek, elektrik ustası ağabeyi Behçet Şimşek’in desteğiyle önce Siirt-Reşan sahasında petrol arama çalışmalarına katılmış. Bir yıl sonra da geldiği Türkiye’nin ilk ‘petrol dağı’ olan Raman’da 1962 yılına kadar çalışmış.

‘İluh’un daha nahiye statüsünde olduğu dönemlerde Raman Dağı ile pilot rafinerinin temeli atıldığı Batman’da ilk çalışan petrol emekçilerinden biri de Avni Şimşek’ti. Tarihi DDY Batman Gar binası karşısındaki TPAO giriş kapısında Batman Bölge Müdürlüğü İdare binası, PTT ve Hastane binasının olduğunu dün gibi hatırlıyor Avni Şimşek: “1955 ila 1962 Yılları arasında 1200 rakımlı Raman Dağı’nda hem Amerikalı hem de yerli mühendislerle çalıştım. Raman Dağı çevresindeki köylerde oturanların hayali petrol işlerinde çalışmaktı. Çünkü ‘kara altın’ bizler için bir nimetti. O dönemler Avrupa ülkelerine henüz gitmeyen Ezidiler de petrol kuyularında bekçi olarak çalışıyordu” diyor.

Şimşek ailesinin yaşamını bir sinema filmi üzerinden anlatmak istesek, bu ‘Kara altın’ın film başlangıcı ‘TPAO Raman’ kamp sorumlusu Kahramanmaraşlı Ahmet Bayazıt ile elektrik ustası Behçet Şimşek arasında görev sahnesi olmalıdır. TPAO’da çok güvenilen ustabaşı Behçet Şimşek, TPAO’nun hem enerjisi hem de sosyal aktivitelerinde aranılan ismi olmuş. ‘Petrol’ filmi hikayesinin akışında bir ailenin renkli bir yaşam öyküsü çıkacaktır. Ve ‘kara altın’ filminin sahnelerini bir biri ardına izlemek, bir bakıma Şimşek ailesinin şahsi öyküsünün üzerinden Batman’ın geçmişine bir yolculuğa çıkmakla eş anlamlı gidecektir. Ağabey ile kardeşin petrolcülükte olan bir öyküsü bu…

“RAMAN DAĞI PETROLCÜLER İÇİN ÖZEL BİR YERDİ”

“1200 Rakımlı Raman Dağı, ilk petrolcüler için özel bir yerdi” diyor ve ekliyor: Avni Şimşek: “1955’in ilk aylarında Siirt-Reşan’dan ağabeyimin önerisiyle geldiğim petrolün ilk dağı Raman’da Amerika’da yüksek ihtisas gören yerli petrol mühendislerimiz de vardı. Ayrıca başımızda ABD’li mühendisler de bulunuyordu. Yabancı mühendisler yüksek maaş alırdı. Raman’da yeni kurulan telsiz sistemiyle haberleşme sağlanıyordu. Estel-Midyatlı PTT görevlisi Bekir Nayır, Beşiri ilçesinden mektupları getirirdi. Telefon açabilmek için Raman Dağı’ndan Beşiri’ye gidilirdi. O dönemler Batman, Beşiri ilçesine bağlı küçük bir nahiye idi. Raman Dağı’nda neler yoktu ki. Bakım-Onarım araç atölyeleri ve elektrik santrali gibi önemli üniteler vardı. 50’li Yıllarda nereden bakarsanız  500’ü aşkın işçi bulunuyordu Raman’da. Petrolün ilk dağında ortam mükemmeldi. Gençliğimin en güzel yılları orada geçti.”

PETROL SAHALARINDA SEYYAR SİNEMA

Behçet Şimşek bir yandan elektrik ustalığını sürdürürken, bir yandan da TPAO’nun kamplarında hafta sonları seyyar sinema makinesinin başına geçerdi. 1955’te TPAO’nun petrol kamplarında kalan aileler için seyyar sinema makinesini aldığını söylüyor 83 yaşındaki Avni Şimşek: “O zamanlar ağabeyim TPAO’da sevilen baş ustaydı. Kamptan sorumlu petrol mühendisi merhum Ahmet Bayazıt, ağabeyim Behçet’e, seyyar sinema makinesi sorumluluğunu verdi. Hafta sonları beyaz perde kurulurdu. Siyah-beyaz filmleri geç saatlere dek izlerdik. Sabah da petrol kuyularının yolunu tutardık. Hafta sonları seyyar sinemadaki filmleri, dönemin Beşiri Kaymakamı ve bazı ilçe yöneticileri de izlemeye gelirdi. Sinemada sezonun filmleri, daha İstanbul’da vizyona girmeden Raman Dağı’ndaki petrol kampına gelirdi. Cumartesi ve Pazar günleri alt yazılı-orijinal yabancı-yerli film oynanırdı. Raman’da üniteler arası yemekler verilirdi. Bu gecelere hangi üniteden olursa olunsun herkes gider, hep beraber eğlenirdi.”

ATATÜRK’TEN HİZMET NİŞANI ALAN KOMUTAN

Gelelim, Raman Dağı’ndaki Atatürk’ten özel üstün hizmet nişan madalyası alan Bosnalı İtfaiye Amiri Halil Dinler’e. 1952 ila 1971 Yılları arasında Raman Dağı’nda görev yapan Bosnalı Komutan Dinler ile siyah-beyaz karede yan yana duran Avni Şimşek ile emektar petrolcüler arasında Şefik Adıgüzel, Sabri Demir, Behçet Atayılmaz, Hasan Alp, Ferit Bayazıt ve Cahit Bostancı da bulunuyor. Avni Şimşek, bu karedekilerin çoğunun hayatta olmadığını hatırlatıyor ve Bosnalı Komutan Halil Dinler için de bir parantez açıyor:
“Raman kampında herkes Halil komutanı severdi. Raman Dağı’na konuk olan TPAO yöneticileri önce Halil Komutanı ziyaret ederdi. İtfaiye Amiri Dinler’in saygınlığı vardı. Dini bayramlarda çocuklar o’nun kulübesine gider, şeker ve bayram harçlıklarını alırdı. Halil Dinler bizden biri gibiydi.”

RAMAN DAĞI’NDAN BATMAN’A…

1955 Yılında Rafinerinin kurulmasıyla Raman Dağı’nda petrolcülerin yerleşik hayatı artık Batman’a ovasına yerleşmişti. Avni Şimşek, o yıllarda olayların yok denecek kadar az olduğunu şöyle anlatıyor: “1960’lı yılların başında bir yerde olaylar yok denecek kadar azdı. Batman’a özel tiyatroların yanı sıra Devlet Tiyatrosu, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası turneye çıktığında mutlaka Batman’da konaklar, yakın yerlere günü birlik olarak buradan giderlerdi. Özel veya radyo sanatçılarının turneleri olurdu. Batman TPAO Misafirhanesi’nde konserler verilir, ayrıca sanatçılar için de dinlenme fırsatı olurdu. Dönemin Bölge Müdürleri, yöneticileri ve eşleri çok sosyal idiler. Etkinliklerin ardı arkası kesilmezdi TPAO’da.”

MELİH GENCA’NIN DİSİPLİNİ

1955 ila 1970 Yılları arasında TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’nde Sondaj Müdürlüğü’nü yapan Melih Genca’nın, Raman Dağı’nda geçen yıllarını da Avni Şimşek unutmuyor. Şimşek, o dönemler ABD’den yeni getirilen ilk Chevrolet Apache aracın Genca’ya verildiğini söylüyor. Avni Şimşek, Raman’daki petrol kuyularını dolaşırken Genca’nın başından geçen bir anıyı şöyle anlatıyor: “Melih Genca’nın işi sürekli petrol kuyularını dolaşmaktı. Genca hem başarılı hem de disiplinli bir mühendisti. Batman görevinin ardından TPAO Genel Müdür Muavini oldu. Daha sonra kurulan BOTAŞ’ın ilk Genel Müdürlüğüne getirildi. Bir gün Raman Dağı’nda (Apaçi) aracıyla dolaştığı sırada iki petrol mühendisinin petrol kuyusundaki çardak’ta sohbet ettiklerini fark ediyor, yanlarına gidip otuyor. Karadeniz bölgesinden olan iki petrol mühendisi çalışma imkanlarından memnun olduklarını söylüyor. Tanımadıkları Melih Genca için de ‘TPAO’da eğer Genca bey olmasıydı, daha iyi olurdu. O çok disiplinli biri. Hata kabul etmiyor’ diye serzenişte bulunuyorlar. Onları can kulağıyla dinleyen Melih Genca ise ke nasihat veriyor, ‘Siz de çalışan. O’nun gibi’ olursunuz. İşinizle hep barışık olun. Size nesi Melih bey’den’ demiş. Aradan iki gün geçtikten sonra Melih bey, o mühendisleri sormaya gelmiş ama iki mühendis de sonradan sohbet ettikleri kişinin Melih bey olduğunu öğrenince, apar-topar istifalarını basıp ayrılmışlar Raman’dan. TPAO’da eskiden çok disiplinli yöneticiler vardı. Hatta Melih bey, bir gün mühendislerin kaldığı pansiyon önünde gördüğü Mehmet Yamaç’a da sitemli konuşmuş; ‘Biz Üniversitede size bunları mı öğrettik?’ diye çıkış yaptığını hatırlıyorum...”

Petrolcülerin 65-70 yıllık serüveninin izini sürürken, Behçet-Avni Şimşek kardeşlerin, ilk petrolcüler gibi TPAO gibi güzide bir kuruluşa olan tutkuları hep ön plana çıkıyor. Onlar ilk petrolcülerden öğrendiklerini yeni jenerasyona da aktarmayı başarmışlar…