Dünden devam

Bu kentin lağım-atık sularının arıtılması, Dicle Nehri’nin temiz tutulması ve halk sağlığının korunması için ısrarlı yazılar yazdığımda, ne yazık ki dikkate alınmadım.

Üzülerek ifade edeyim ki hiçbir Belediye yönetimi beni anlamaya çalışmadı…

Asbestli su boruları, içme suyumuzdaki fenol ve atıksuların arıtılması meselesini ısrarla gündemde tutmaya devam ettim…

Sorumluluk bilinciyle bu önemli sorunun çözümü için gayret gösterdiğim bir zaman diliminde, dönemin Belediye yönetiminin kamuoyuna yaptığı yazılı basın açıklamasında; ‘Atıksu Arıtma Tesisinin 2. Aşaması olan Biyolojik Arıtma için yaklaşık 10 milyon Euroluk sözleşme imzalandığı’ bilgisi deklere edilmişti…

Söz konusu belediye yönetiminin yazılı açıklamasında, “Sözleşme aşamasından sonra kfW ve Hazine Müsteşarlığı gerekli imza ve onayları vermiş ve Şubat 2012 yılında ön yeterlilik ihalesine çıkılmıştır” ifadesine yer verilmişti.

Ne yazık ki hazırlanan dosyaya gerekli onay verilmediğinden pratik bulmamıştır. Katı Atıkların bertarafı projesi gibi bu konuda da Batman’a haksızlık yapılmıştır.

Atıksuların biyolojik arıtması için 10 milyon Euroluk sözleşme imzalandığına dair yazılı açıklamanın diğer konularla da ilgili tam metni arşivimde mevcuttur.

Aradan geçen zaman sürecinde ilk olumlu adım, emeklerine dikkat çektiğim bu günkü mevcut Belediye yönetimince atılmıştır.

**

**

Saygıdeğer Okurlar, bu köşede yazdığım her yazının amacı kamuya, topluma, ammeye hizmettir.

Hiçbir belediye yönetimine ne övgüler düzer, ne de itibarsızlaştırmaya çalışırım. Buna Allah şahittir.

Zaten bu tür hizmetler belediye yönetimlerinin asli görevleridir. Ancak her yönetim maalesef ferasetle ve sorumluluk bilinciyle meselelerin üzerine gitmiyor. Kim olursa olsun belediye yönetimlerinin hayırlı çalışmalarını desteklerim.

Her zaman ifade ettiğim gibi bu köşede, ‘atanmış kayyum’ veya ‘seçilmiş yönetim’, kim olursa olsun, sorunların çözümü için adım attıklarında kendilerine tam destek vereceğimi ifade etmişim.

İleri Biyolojik Arıtma için ilk adım Sayın Hulusi Şahin yönetimince geldi.

Rabbimden niyazım hayırlı sonuç almalarıdır.

Bu hayırlı girişime destek verdiğimde seviyesizlik yaparak, Kayyumlu yönetimi aklama, paklama veya yağlama suçlaması yapacaklar beyhude bir suçlama yapmış olduklarını bilsinler. Zira Allah için Adil Şahitlik yapan biri olarak düşüncelerimi, hak bildiklerimi açıklamaktan çekinmemişim. Seçilmiş yönetimlerin mahkeme kararıyla görevden alınmaları ve kente karşı yaptıkları yanlışlarının hesabını vermeleri görüşündeyim.

**

**

Evet, “Batman Atık Su Arıtma Tesisi, Kanalizasyon ve Yağmur Suyu Sistemi Kapasite Artışı” önemli bir hizmettir.

ÇED toplantısında konuşan Belediye Başkan Yardımcısı ve Çevre Şehircilik İl Müdürü Sayın Muzaffer Özkan’ın basına da yansıyan sözlerine bakalım: “Batman’ın çevreyle ilgili en büyük sorunu olan Atık su arıtma tesisi yüzde 50 kapasitede çalışmakta ve sadece fiziksel arıtma yapmaktadır. Olması gereken ileri biyolojik arıtma mevcut değildir. Eğer bu arıtma tesisi kurulmazsa Ilısu Barajının devreye girmesiyle ilerde çevreyle ilgili sorunlarla karşılaşılacaktır. Atık su arıtma tesisimiz yüzde 50 kapasite ile şu anda 60 bin metreküp/gün fiziksel arıtma yapmaktadır. Bizim buradaki hedefimiz yeni çalışma ile ilk etapta 156 bin metreküp/gün ve daha sonra ise 208 metreküp/gün olarak ayarlayıp Batman nüfusunun yaklaşık 650 ile 700 binine hitap edebilecek atık su arıtma ve biyolojik arıtmayı devreye sokarak Batman’ı bu sıkıntıdan kurtarmak.”

Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüzün sorunla ilgili duyarlılığını biliyorum. ÇED bilgilendirme toplantısı öncesinde de ayrıntısı bende kalsın, duyarlılığına ve gayretine tanık oldum,

O toplantıda söz alırken aslında atıksu arıtmanın yasal bir zorunluluk olduğunu, nüfusu yüz binden fazla olan kentlerin atıksularını arıtmayan belediyelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca ceza kesilmesi gerektiğine de dikkat çekmiştim.

Bu cezanın kesildiğini de biliyorum.

Sonuç olarak diyeceğim şudur; üç gündür bu önemli mesele ile ilgili yorumlar yapıyorum. Devasa bir bütçe gerekiyor. Altyapı Bakanlığı’nın ve kentimize gelen Bakanın verdiği sözler var. Ancak 700 Milyon TL’nin kentimize rahatlıkla verilmesi kolay değildir.

Bu hayırlı proje için yekvücut olup, sorunu sürekli gündemde tutmalıyız. Elimizde devletin imkanlarıyla yapılan Ilısu Baraj Göl havzasının fosseptiğe dönüşmesi gerçeği olduğundan, bunun önlenmesi gibi güçlü bir dayanak var. Halk sağlığı için atıksuların kimyasal ve biyolojik arıtmadan geçirilmesini talep ediyoruz. ÇED bilgilendirmesinde önemli bir engel göremedim. Haydi hayırlısı diyerek İleri Biyolojik Arıtma’nın bir an önce pratik bulmasını diliyorum.