Değerli Okurlar, geçtiğimiz günlerde Batman’ın İkiztepe (Gırbereşk) mezarlığındaki yeşil doku üzerine sosyal medyada bir paylaşım yapmıştım.

Kuruyan, ya da kurumaya yüz tutan onlarca yetişkin çam ağaçlarına dikkat çekmiştim.

Sosyal medyada ciddi yankı bulan paylaşımımla amacım yeşil dokuya sahip çıkılmasıydı.

Yaşanan gelişmeler bir yorumluk malzeme çıkardı.

Yanlış anlaşılmamak için bu konuda bir yazı yazmak vacip oldu.

Sosyal medyada ikinci paylaşımımı bilgilerinize sunmak isterim:

Batman İkiztepe Mezarlığı'ndaki bu görüntüyü aşağıdaki ifadelerle paylaşmıştım: "Batman İkiztepe (Gırbereşk) Mezarlığındaki sayısız çam ağacı bilinmeyen bir nedenle kuruyor. Bunlar bir süre önce çektiğim fotoğraflardı. (Çok çarpıcı kurumuş çam ağaçları fotoğraflarını paylaşmıştım)

Duyarlı bir akrabamın uyarısı ile çektiğim fotoğrafları hatırladım. Yoğunluktan sorun hakkında araştırma yapmayı unuttuğum bu gelişme beni ürpertmişti. Şimdi daha fazla ağaç kurumuş durumda. Başta Batman Belediyesi, Tarım ve Orman ile ilgili kurumları durumu incelemeye ve ağaçları kurtarmaya davet ediyorum."

Bu Paylaşımım ardından Valilik Basın Müdürümüz Vahap Asma, Belediye Park Bahçe ve Mezarlıklar Müdürlüğü yetkilileri duyarlılık göstererek ilgilendiler.

Bu arada Batman kamuoyunda, sosyal medyada duyarlılık oluştu.

Bu fotoğraflar sanal değil, ben çekmiştim.

Ancak ifade ettiğim gibi "Bir süre önce çektiğim fotoğraflardı."

**

**

BİR İHMAL OLDUĞUNU HİÇ DÜŞÜNMEDİM…

Sulama, bakım vs bir ihmalden kaynaklı olduğuna dair bir yorumum olmamıştı.

Çok iyi niyetle araştırma istemiştim.

Başta merhum anne, babam olmak üzere ciğerparelerimizin yattığı mezarlıkta nasıl özverili hizmetlerin verildiğini çok iyi biliyorum.

10 günde bir eşimle ziyaret ettiğimiz mezarlıktaki Belediye emekçisinin (ki değerli dostum olur) ne kadar büyük özveriyle alın teri dökerek çalıştığını, otları ayıkladığını, yaprakları bile topladığını çok iyi biliyorum, Allah için tanığıyız.

İlk kez mezarlık ziyaretimiz biraz uzadı. Ramazan ayı nedeniyle yüzlerce yardım bekleyen aileye ulaşmaya çalıştığımdan, üzerimde vekalet bulunduğundan mezarlığı son dönemde ziyaret edememiştim.

Bana ulaştırılan bazı fotoğraflar oldu. Kurumuş nice ağacın yeşil olduğunu gösteren fotoğrafları paylaşmak yerine inşallah bugün mezarlığa giderek aynı cepheden yeni fotoğraflar çekeceğim. Dilerim ki kuruyan ağaçlar yemyeşil olmuş olsun.

Batman'ın her yerindeki yeşile olan duyarlılığım kamuoyunun malumudur. Aslında bu fotoğrafları çektikten sonra uzmanlarına gösterip alanda incelemede bulunacaktık.

İnsani yardım hassasiyetimden kaynaklı yoğunluğumdan unutmuştum.

Bir akrabam da yeşile çok duyarlı biri olarak beni arayıp ağaçların kuruduğunu belirtince son durumu nasıl olmuş diye düşünmeden o eski fotoları paylaşıp duyarlılık çağrısında bulundum. Yanlış olan bir şey yok.

Eleştirilerden kaçınan, sakınan biri değilim. Mezarlıktaki ağaçlar bu hale geldiği zaman ilgililer neler yapmış bilmiyorum. Kasıt aramıyorum. Mezarlık bitişiğindeki mısır anız tarlasında yangın çıkmıştı. Ancak alevlerinin mezarlığın ortasındaki ağaçları yakabileceğine inanmıyorum. Şayet o yangından olmuşsa, gereken ceza yazılmalıydı. Yangın bu kadar etkilemez, çünkü arada yeşil kalan çam ağaçları vardı.

Sulamaya ihtiyaç olmayan ağaçlardır.

Budamadan kaynaklı bir durum da yok.

Yani, mezarlık nöbetçisi emekçinin veya mezarlıklar müdürlüğünün bir ihmalinin olduğuna kesinlikle inanmıyorum.

Düşüncem bir hastalık sonucu ağaçlar kurumaya doğru gitmiş mi şeklindedir. Hülasa, inşallah bugün alana gidip incelemede bulunacağım. Son durumu görüntülemeye giderken dilerim yeşil bir doku ile karşılaşayım.”

Bu ifadeleri paylaştıktan bir gün sonra 23 Nisan günü mezarlığı ziyarete gittim. Gördüğüm manzara sevindiriciydi. Çünkü kurumuş ağaçların yüzde 85’i yeşile dönüşmüştü. Hala kuruma belirtileri olan sararmış ağaçların da yeşil filizler verdiğini gözlemledim. Meğer gerçekten şiddetli fırtınanın olduğu günde yanındaki mısır tarlasında yaşanan anız yangını mezarlığın ağaçlarına tesir etmiş.

Ne ben kasıt aradım, ne de kimse paylaşımımda kasıt aramasın. Benim hatam son durumu yerinde görmeksizin bir ay önceki fotoğrafları paylaşmamdır. Ancak bunda da pişman değilim. Çünkü doğaya ve kentime olan hassasiyetimdendir. Yoksa amacımın üzüm yemek olduğunu herkes biliyor. Zaten ilk paylaşımda fotoların yeni olmadığını ifade etmiştim. Yerinde gözlemler sonrasında kamuoyunu bilgilendirdiğim metinle yazımı bitireyim: Çevrede yaptığım araştırmalar ve edindiğim bilgilere göre şiddetli fırtınanın olduğu bir günde mısır anız yangını çıkıp, alevleri mezarlığı esir almış. Mezarlığın ortasına kadar etkili olacağına inanmıyordum. Ancak yalan söylemeyeceğine emin olduğum biri yeminle teyit etti. Mezarlıklar müdürlüğü sosyal medyadaki paylaşımımı ihbar kabul ederek ilgilendi. Valilik Basın Müdürü üzerinden anında ilgilenip meseleye duyarlılık gösterdi. Bunlar güzel gelişmeler. Ancak önemli olan ağaçların kurumayarak yeniden yeşile dönüşmesidir. Hala kırmızı tonda görülen çamların filizlendiğini gözlemledim. Her şeyde bir hayır vardır. Anız yangını dehşeti açısından ders oldu. Yeşile duyarlı kamuoyu oluştu. Bu da bir kazanımdır. Her alandaki yeşilliği sahiplenerek doğanın savunucusu olanlara selamlar.