*Akşamları yürüyüş için çıktığım TPAO Batman Bölge Müdürlüğü tesisleri içerisindeki bazı eski mekanların yakınından geçerken hüzünleniyor, eski günlere dalıp gidiyorum. Site Mahallesi’ndeki o mekanlardan kimler geldi, kimler geçti? O semtin eski manzarası bir başkaydı…

*Yeşil alanların yetersiz olduğu dönemlerde Batmanlılar nefes alabilmek için soluğu aldıkları TPAO tesislerinin olmazsa olmazı olan Park restaurant, Aile çay bahçesi, Eski Misafirhane ve 40 kişilik Pansiyon 5 yıldızlı mekanları aratmazdı…

BİR ZAMANLAR SİTE SEMTİ
Gün batımında TPAO’nun Sitesi’nde müthiş bir manzarayla buluşuyorsunuz.

Yürüyüş için yol aldığım TPAO tesislerine giriş yaptığımda hep Site’nin o eski hali gözümün önünden bir film şeridi gibi geçer.

Şimdilerde de yeşilliği ve temizliğiyle bir başkadır bu semt ama o eski canlılığı yok Site’nin.

Şehir merkezi de ‘yeşil alan’ dışında bu semtle artık yarışır halde.

Yine de Batman’ı ‘Petrolün Başkenti’ne dönüştüren Site’dir.

90’lı Yıllara kadar TPAO Batman Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu semt, büyük şehirlerin modern semtleriyle yarışırdı.

1955 Yılında temeli atılan Site’nin, o 65 yıllık evleri tarihe meydan okurcasına dimdik ayakta.

O eski lojmanların önünden geçerken, bir an eski TPAO yöneticileri ‘önüme çıkar’ sandım.

Mehmet Yamaç’lar, Şeref Ekinciler, Adnan Gümüştaş’lar, Nahit Aydın’lar, Erdal Ahıska’lar, Fikret Yöndem’ler, Bayram Kara’lar…

Ve diğerleri…

Petrolcü yöneticilerinin kaldığı 65 yıllık lojmanların dili olsa da eski günleri anlatsa.

TPAO giriş kapısından geçerken merhum Sadi Özbeden, Davut Okan ve diğerlerinin sesleri hala kulağımda.

Güvenlik binasının hemen bitişiğinde eski Spor Şefliği, ilgimi futbol ile güreş müsabakalarına yönlendirdi. TPAO Spor Şefi Şehmuz Öney, Petrolspor’un ilk Teknik Direktörlerinden merhum Uğur Yıldırım, eski antrenörlerden Muzaffer Koyuncu ve Nihat Tan’la maçlar öncesinde ‘Röportaj’ ve ‘Söyleşiler’ yapardım. Güreşte de Mehmet Emin Şimşek’in de keşfettiği o eski güreşçilerin müsabakalarla ilgili açıklamaları, Batman Çağdaş’ın sararan arşivlerinde görünce geçmişe dalıp gidiyorum…  

Petrol Ofisi Bölge Müdürlüğü’ne tahsis edilen iki katlı lojman şirin bir yapıydı…

O güzergahtan geçince atölyelerde çalışan petrolcülerin seslerini duyar gibiyim.

Siteye uzanan ince-uzun yolun sağında Makine-ikmal, Marangozhane, Buzhane ve diğer atölyeler, sondaj sahasına kadar uzanıyordu.

Şimdilerde o mekanlarda sessizlik var.

Emektar futbol sahası 1960’lı yıllardan günümüze kadar sayısız müsabaka ve resmi bayram törenlerine ev sahipliği yaptı.

O toprak zeminli saha artık sentetik. O sahada Şükrü baba, Adanalı İrfan, Diyarbakırlı Muzaffer, kaleci Mithat Atalay, İsmail Baysal, Siirtli Ceylan, Çetin İnsel ve Orhan Kapucu’nun ayak izleri var.

TPAO’nun altyapısında tüm imkansızlıklara rağmen geleceğin yıldızları keşfediliyor.

Gerek futbol gerekse de atletizmde.

Atletizm hocası Ümit Kemal Pişkin, Batman’da dar gelirli ailelerin çocuklarını, yurt dışı turnuvalara hazırlıyor. TPAO Bölge Müdürü Mustafa Demir de altyapıyı yaşatan hocalar da eski Petrolspor’un ruhunu yaşatmaya çalışıyor.

O PANSİYON HERKESİN EVİYDİ
Stada komşu olan zemin+üç katlı Beyaz Saray binası, sayısız petrolcüye ev sahipliği yaptı.

O Beyaz Saray’da usta aşçı merhum Nezhet Ustabaşı ve ekibinin  hazırladığı tadına doyum olmayan yemek menüsü lokantalarda bile olmazdı.

Petrol sahalarından yorgun-argın dönenler ‘Beyaz Saray’daydık’ dediklerinde çevrelerinin ‘Amerika’da mı kaldınız?’ sorusuyla karşılaşırlardı.   

Emektar stada komşu olan 40 kişilik bekar pansiyonunda kimler kalmadı ki?

Dönemin eski Bölge müdürlerinden Mehmet Yamaç’tan Fikret Yöndem’e, petrol mühendislerinden eski Batman rafinerisi yöneticilerine dek herkesin ‘Ev’i gibiydi.

Başgarsonlar Mecit Demir ve merhum Arif Özdamar gibi tecrübeli garsonların yılları 1. Nolu misafirhane, Kristal Park ve Park Restaurant’ta geçti. Dönemin Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Bakanları ve üst düzey bürokratları burada gördükleri kusursuz karşılamalar karşısında ‘teşekkür’le ayrılırlardı.

Ya pansiyon binasının hemen bitişiğinde Park Restaurant?

Bu Restaurant’ın güzelliğine hayran kalmamak elde değildi.

Park Restaurant insanları mutlu eden ve insana yaşattığını hatırlatan temiz hava vardı.

O dönemler Siirt’teki meslektaşlarımız, konuklarını Batman’ın Site Semti’ndeki tesislerinde ağırlamak için eski Valileri devreye sokarlardı. Yaygın medyanın temsilcileri Batman’a geldiklerinde TPAO tesislerinde ağırlanırlardı.

Şehir merkezinde gelen misafirlerin bile ağırlandığı yer TPAO Park Restaurant’tı. Örnek bahçesiyle bacasından çıkan kebap kokularıyla Park Restaurant mükemmel bir tesisti. Efsane Bölge Müdürü Mehmet Yamaç, her akşam Park restaurnt’a konuk olur, küçük havuzun dibindeki ağaç altında gece yarısına kadar tek başına dinlenirdi.

Park Restaurant’ta Batman Çağdaş’ın 30 yıl öncesine kadar düzenlediğimiz yıldönümlerini hatırlayınca, ağabeyim merhum Enver Arslan’la konuk ettiğimiz o saygın yöneticileri hatırladıkça; o mekana daha da özlem duydum…

NE GÜZEL MEKANLARDI
Eski TPAO Bölge Müdür muavinlerinden Melih Genca’nın adını taşıyan kapalı spor salonu da yıllara meydan okuyor.

Emektar stada komşu olan tarihi kapalı spor salonunda ne güreşçiler müsabakalara çıktı?

Mehmet Esenceli, Ali Rıza Alan ve Mehmet Emin Şimşek gibi Petrolspor güreş takımının sayısız müsabakalarının oynandığı o salonda, üniteler arası müsabakalardaki heyecan doruğa çıkardı.

Kapalı Spor salonuna komşu olan yazlık ve kışlık sinemalar, siyah-beyaz televizyonların olduğu dönemlerde dolup taşardı.

O iki sinemada da bir zamanlar Türkiye’de gösterime giren ilk filmler getirilirdi. Sezonun filmleri daha İstanbul’da vizyona girmeden TPAO’daki bu iki sinemada kapalı gişe oynardı.

Eski petrolcüler anlatıyor: “Haftada iki gün altyazılı orijinal iki yabancı film, iki günde de Türk filmi oynardı. Havuz, lokal ve sinemanın geliri, gelir getirsin diye Petrolspor’a verilmişti...”

Türkiye’nin tanımış sanatçıları ve tiyatrocuları, bu sinemalarda sahne alırdı.

Devlet Tiyatrosu ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Anadolu turnesine çıktığında; Batman’ı da programa alırlardı. 30-40 yıl öncesinde Batman’da özel konserler verilirdi.

Petrolcü yöneticilerin kendi aralarında kurdukları ‘Patronlar orkestrası’ ve ‘Batman Misafirhanesi Orkestrası’nda yöneticiler arasında diyalogu pekiştirirdi. Geçmişten günümüze kalan İlhan Telli yönetimindeki Batman Orkestrası’nın ‘Altın Mikrofon’u bir tarihi eser gibi kaldı elimizde…

60’lı yıllarda TPAO bünyesindeki hastane şimdi ki Petrolspor kulübünün yeriydi.

Site’de mekanlar değiştiği gibi eski havuzlar da cazibesini yitirdi.

Park Restaurant’a komşu olan ‘1 nolu havuz’da nişan ve düğün törenleri görülmeye değerdi.

Yörenin sanatçıları düğünlere renk katardı.

TPAO’nun ‘Botanik Bahçesi’ni küçük bir ormana çeviren Mehmet Yamaç’ın, o yeşil kuşağı şimdi ki jenerasyon da koruyor.

TPAO, günümüzde artık ‘petrolcülük’ alanını ön planda tutan bir kuruluş.

TPAO’nun bu haliyle de korunması kuşkusuz herkesin dileği.

Batman’ı ‘Batman’ yapan TPAO Site Mahallesi bu görünümüyle kalmalı.

TPAO’nun Ekonoma’sı, beyaz eşya satan Petrol ticareti, TED Koleji, Çınarlı Apartmanları, Mehmet Yıldız’ın Müdürlüğünü yaptığı eski Batman Petrol Ortaokulunu unutmak mümkün mü.

 TPAO’dan şehre inince de 80 yıllık DDY Gar Müdürlüğü binası, sizi petrol şehrinin zaman tüneliyle buluşturuyor.

Kısacası; TPAO’nun eski günleri unutamıyoruz…

Sağlıcakla kalın…