Dünden devam

Batman kent merkezindeki hırsızlık vakaları üzerine yaptığım değerlendirmede, halkın can, mal, din, akıl ve nesil emniyeti üzerinde durmuştum. Ayrıca gelişmiş teknolojiden yararlanılması gerektiğine dikkat çekmiştim.

Ne yazık ki yakalanan sayısız hırsızlar olmasına karşın içimizdeki kötüler bitmiyorlar. Yazımın yayımlanmasından hemen sonra bile iki hırsızlık haberi gazetemizde yer aldı. Batman Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamaya göre 17 ayrı hırsızlık suçu olan henüz 19 yaşındaki bir genç, bu kez bir kadının telefonunu gasp ederken yakalanmış.

Yine gazetemizde dün yer alan habere göre iki kadın hırsız 60 bin TL değerindeki altını çalmış ve iz kaybettirmişler…

O haberi bilginize sunuyorum: “Batman’da son günlerde kadın oldukları ileri sürülen bazı hırsızlar, girdikleri evleri soyarak iz kaybettiriyor. Batman’da son günlerde kadın oldukları ileri sürülen bazı hırsızlar, girdikleri evleri soyarak iz kaybettiriyor. Sağlık Mahallesi 1931 sokak 22 no’lu eve dadanan hırsızlar, yaklaşık 60 Bin TL değerindeki altınları çalarak iz kaybettirdi. Tüm birikiminin çalındığını belirten Sait Başak: ‘Dört gün önce evimize giren hırsızlar bin bir güçlükle biriktirdiğimiz 60 Bin TL civarındaki altınları çaldı. Görgü tanıklarına göre eve giren iki kadınmış. Daha sonra ‘geçmiş olsun’ ziyaretine gelen komşularımız buna benzer olayların kendi başına geldiklerini de belirttiler. Bir süredir bu hırsızlar her yere dadanıyormuş. Durumu Emniyet’e bildirdik. Parmak izleri alındı. Tüm birikimimizi çalan hırsızlardan şikayetçiyiz. Olayın aydınlatılmasını istiyoruz’ dediler.”

**

**

YASTIK ALTI ALTINLAR HIRSIZLARA DAVETİYEDİR…

Haberden anlaşılan bu kadınlar bir süredir her yere dadanıyormuş. Bu kadınların bir an önce yakalanmalarını diliyorum.

Hırsızlık yapan ve konutların kamera sisteminde yüzleri açık olan hırsızlık olayları bilgisine de ulaştım.

Yaşanan hırsızlık olayını emniyete ihbar eden ve görüntüleri ilettiğini belirten bir vatandaş, polisin kendilerine kayıtlarımızda olmayan iki kişi için gerekenin yapılacağını söylemişler. Yüzleri açık olan iki hırsız Batmanlı olmayabilirlermiş. Başka kentin şerefsizleri kentimizde nasıl hırsızlık yapabiliyorlar, bu beni düşündürüyor.

Emniyete yardımcı olmamız ve ihbarlardan kaçınmamamız gerektiğine inanıyorum.

Yine son günlerde başka bir yerel gazetemizde Pınarbaşı mahallesindeki hırsızlıktan söz edilirken, bu kez 40 bin TL değerinde altın çalındığı haberini okudum.

Değerli Okurlar, sadece iki evden 100 bin TL altın çalınması ne demektir?

Habere konu olan mağdur, ailesini zorla geçindirdiğini söylüyor ama 40 bin TL değerindeki altının evinden çalındığını da iddia ediyor. Diğeri ise 60 bin TL altınım çalındı diyor…

Be mübarekler yastık altında bu kadar altın mı bulundurulur? Evlerdeki yastık altı denilen altınlar hırsızlara davetiyeden başka şey değildir…

Lütfen bunu yapmayın…

**

**

Hırsızlık olayları üzerinde durmamızı isteyen vatandaşların talepleri üzerine bu meseleyi gündemime aldım.

Emniyetin, polisin hırsızlık dahil her türlü asayiş sorununun üzerine gitmediğini ileri sürmüyorum.

Emniyetteki her birim mutlaka kendilerini ilgilendiren suçluların üzerine gidiyordur. Yakalan nice suçlular gerçeği ile ilgili emniyet bültenleri ve gazete haberlerini de toplum görüyordur.

Her gün esrar, eroin ve çeşitli uyuşturucu satıcılarının derdest edildiği haberleri de malumdur. Ancak hırsızlık olayları eğer artıyorsa, bunu dillendirmek de gerekiyor.

Daha önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi; sorunları gizlemek, il yöneticilerine şirin görünecek yazılar kaleme almak, Emniyete övgüler düzmek tarzım değildir ve bunun doğru bir yaklaşım olduğuna da inanmıyorum. Meselelere eleştiri cihetiyle yaklaştığımı tüm meslektaşlarım biliyor. Bir tek meslektaşım gıyabımda benim kent sorunları konusunda dürüst olmadığımı söylesin, yazı yazmayı bırakacağım!..

Olumlu çalışmaları takdir etmek gerekiyor. Ancak ister Valilik, ister jandarma, ister belediye ve ister polis teşkilatı olsun fark etmiyor, kurumlara yapıcı ve yol gösterici eleştiriler yöneltmeliyiz. En zorlu süreçlerde halkın can ve mal emniyeti için görevlerini yapan polisler için; “Bedeli kan ve can olan görevlerini hakkıyla yapanlara büyük saygı duyarım” diyerek görüş belirtmişimdir.

Sonuç olarak hırsızlık olaylarının önlenmesi için sadece polislere değil, hepimize önemli görevler düşüyor. İçimizdeki alçakları ihbar etmekten çekinmemeliyiz. Hırsızlar uzaylılar değil. Hangi mahallede kimlerin kötülük peşinde koştuklarını duyuyorsak, onları zamanında ihbar etmeliyiz. Ayrıca yakalananlar hafif cezalar alıyorlar. Caydırıcı olmayan cezalar suçluların rahat hareket etmelerinin bir nedenidir. Polis yakalayıp adalete teslim ediyor ve 19 yaşındaki hırsız örneğinde olduğu gibi 17 kez suç işlenebiliyorsa, bunun cezai boyutlarını da yargının ve yasamanın düşünmesi gerekiyor vesselam…