**Yerel medyanın görevi o kadar zor ki karşılaştığımız bazı manzaralar, bizi yıllarımızı verdiğimiz meslekten soğutmuyor değil.

**Yoldan geçen bazı yayaların bile öyle talepleri var ki; sormayın gitsin. Sizi en yetkili muhatap görüyor. Öyle bir yakınıyor ki, tüm yetkiler sanki sadece sizde.

ZOR MESLEK…
Yerel medyanın işi çok ama çok zor…

Kimseyi memnun edemediğiniz gibi size sitem eden edene…

Arşiv bir fotoğraftan tutun da bir incir kabuğunu doldurmayan bir meseleden sizlerin saatlerce zamanını alan bazı çevrelerle maalesef karşı karşıya kalıyorsunuz.

Gazetede çıkan fotoğraflarını beğenmeyenden tutun da her söylediği kelime gazetede çıkmadığı diye serzenişte bulunan öyle bir çevre oluştu ki artık mesleğe soğutuyorlar sizi.

Meslektaşımız İsmail Parin, yerel medyayı güzel özetlemiş; “Gazetecilik, biz mesleğe başladığımızda saygın bir meslekti. Halk, başarılı gazetecilere değer verirdi. Baş köşelerini açar, misafir ederdi…”

Maalesef bu mesleğin kurallarından çok ama çok uzaklaştık…

Geçmişte zevkli ama zor meslek olan gazetecilik şimdi öyle değil.

Bir haber ya da bir yazı, bazı kişileri memnun ederken, bazılarını hiç etmez. Bir anda hedef oluveriyorsunuz… Önemli olan doğruları objektif bir şekilde kaleme almaktır…

ÖNÜNE GELEN YAKINIRSA…
Evet önüne gelenin yakındığı gazeteciler ne şartlarda çalışıyor, kimse bunun farkında değil.

Başbakanlık Basın Yayın eski Genel Müdürü Mehmet Akarca’nın, ‘Gazetecinin çalışma hayatı’ rehberindeki önemli ayrıntıları burada dillendirmenin gereği de yok.

Mesaisi olmayan gazetecilerin ne zor şartlarda çalıştığını bilmeyen yok gibi.

Gecesi-gündüzü bir birine karışan medya mensuplarına o kadar ilgisiz sorunlar geliyor ki hangisini anlatalım…

MUHTARDAN VE İLGİLİ KURUMLARDAN
ÖNCE SORUN GAZETECİDE
Bu şehirde 44 muhtar var…

Muhtarlarımız yanlış anlamasın ama bu muhtarlara gelen sorunların yüzde 90’ı yerel medya mensuplarına ulaşıyor. Bazı muhtarlar bile sorunlarla ilgilenmek yerine gazetelerin yolunu gösteriyor.

Mahalle muhtarı dururken, gecenin geç saatinde telefonun ucundaki vatandaş, size soru yöneltiyor; “Neden karanlıktayız?”

Bir başka vatandaş yakınıyor; “Sular neden kesik?”

Düşünün DEDAŞ ve Belediye arızanın telefonları olmasına rağmen ilgilileri değil, direkt gazetecinin telefonuna ulaşıyor. Yerel sorunları bırakın, genel sorunları bile sizinle paylaşan bir kesim var…

Cep telefonu operatörlerinin düzgün çalışmamasının yerel medya ile ne alakası olduğunu anlatma gerek mi var?

Yerel medya mensubunu gece uykusundan kaldır, hesap sorar gibi konuşan kesimle muhatap olmak ayrı bir sorun.

GAZETECİLER STRESE DAYANIR MI?
Sorunlar içinde boğuşan yerel medya temsilcilerinden yakınanlar nedense konunun muhatabına ulaşmazlar…

Yerel medya mensupları o kadar stres altındaki bazı meslektaşlarımız emekliliği dolmadan bu meslekten ayrılmak zorunda kalıyor.

Çünkü her şeyin muhatabı o…

Geçenlerde üç dönem Belde mahalle muhtarlığı görevini yapan Nuri Altun, geçirdiği kalp krizi sonucu kaldırıldığı Bölge Devlet Hastanesinde hala yoğun bakımda. Allah şifa versin, umarız bir an önce iyileşir, aramıza katılır…

Yakın bir çevresi örnek muhtarın herkesin derdiyle dertlenmesinden ötürü stresi kaldıramadığını söylüyordu ve ekliyordu; “Kim ne derse desin muhtar arkadaşımız stresten bu hale geldi. Allah ona şifa versin. Belki de mahallelinin stresini kaldıramadı…”

Stresten en çok etkilenen mesleklerin başındaki yerel medya mensuplarına bu kadar yüklenmeye kimsenin hakkı yok.

Kalın sağlıcakla.