Hayvanlar: Onlar bizim dostlarımız. Hatta en saf hayat arkadaşlarımız. Çok şey konuşup belki de onları hiç anlamadıklarımız. Bizler gibi konuşamıyorlar diye toplumun çok büyük bir kitlesinin anlamaya çalışıp, iletişeme geçemedikleri. Bu dünya sadece bizimmiş gibi bencilce davrandıklarımız. Onların yaşam alanlarını hiçe sayıp egosantrikçe yaşayıp haklarını gasp ettiklerimiz..

            Onları safça, çokça içtenlikle sevenler çok iyi bilir ki; evinde, bahçesinde, kalbinin derinliklerinde hayvan besleyen insanlar için onların “evlatlarından” hiçbir farkları yoktur. Bu sevginin betimlemesi oldukça zor ama yaşanılması inanılmaz haz veren harika bir duygu.

            Bu dünya bu evren bizlerin olduğu kadar hayvanların yani dostlarımızındır da! Peki bu konuda ne kadar hassasız? Ya da toplum olarak ne kadar bilinçliyiz? Kanunlarımız bu konuda ne kadar yeterli?

            Üzülerek söylemeliyim ki; toplumumuzda bilinçli, hayvan haklarını koruyan, savunan, her platformda dile getiren iyi bir kitle olmasına karşın ne yazık ki total anlamda bilinçli olmayan, onların haklarını göz ardı eden bir toplumda yaşadığımız gerçeği var. Ve ne yazık ki 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu hayvanları yeteri kadar korumuyor. Dostlarımıza işkence eden, istismara uğratan hatta tecavüz eden! Hatta ve hatta öldüren kişilerin maddi para cezaları verilerek kısa sürede serbest bırakıldığı haberlerini sıkça görüyoruz! Bu bizi ve dostlarımızı derinden yaralıyor! Ve bu yasalar ciddi anlamda revize edilmelidir..

            Ancak; hayvanları, dostlarımızı asıl koruyacak şey kanunlar değil, gerçek bir eğitim ve eğitimin doğurduğu bilinçli bir sevgidir.

            Hayvan sevgisinin, hayvanlarla beraber yaşamanın insan psikolojisine ciddi olumlu katkılarının olduğunu biliyor muydunuz? Hayvanları bir şekilde hayatında tutmayı başarabilen insanların olumlu birçok kazanıma sahip olabileceği gerçeğini düşündünüz mü hiç?

            Bunun en iyi şekilde cevabını; evlerinde hayat arkadaşlarıymış gibi onları besleyen, konuşan, oyun oynayan insanlardan alabilirsiniz. Hayvan beslemenin terapi ile eşdeğer olduğunu size söyleyeceklerdir. Hayvanlarla beraber yaşamak otokontrolünüzü daha da geliştirecek, gerginliğinizi azaltacak, daha huzurlu hissettirecek, anlayışlı olma kat sayınız yükselecek ve daha sevgi dolu olduğunuzu göreceksiniz.

            Gününüz oldukça stresli geçmiş olsa bile eve geldiğinizde açılan kapının sesiyle beraber size doğru koşan “dostunuzun” size vereceği tarifsiz bir huzurun hissini bir an olsun hissedin lütfen. Var olan gerginliği o an unuttunuz bile. Sevgi dolu gözlerle size bakıyor. Sizin onu aç bırakmayacağınızı, sizin ona zarar vermeyeceğinizi çok iyi biliyor ve hissediyor. Siz uzandığınızda gelip çocuk masumiyetiyle size sarılıyor. Bundan daha güzel bir his olabilir mi? Bu bağlamda hayvan beslemek stresörlerle baş etmede müthiş bir yol.Bu sevgi stresörsavardır!

Otokontrolümzü daha da güçlendiriyorlar

            Bir hayvan ile beraber yaşamak sizin otokontrolünüzü güçlendirecek sizi daha da sorumlu bir kişilik haline getirecektir. Dostunuzu aç ya da susuz bırakamazsınız değil mi? Ya da o var iken kafanıza estiği gibi bir yerlere gidemezsiniz. Tatil planlarınızı onsuz yapamazsınız. Onu bir odaya kitleyemezsiniz. Bu saydıklarım zor gibi görünse de inanın bana evlattan hiçbir farkları kalmadıkları için seve seve yapacaksınız ki birçoğumuz bunu yapıyordur.

Nerden biliyorsunuz?

            Kiminiz, hocam anlatıyorsunuz iyi hoş tamam da bunun böyle olduğunu bu denli nasıl hissediyorsunuz diye sorabilirsiniz. Cevap vereyim:  1 oğlum ve 1 kızım var. 2 kedim. Erkek olanın adı “Mir” , kız olanın adı da “Jir”. Ve yukarda saydıklarımın hepsini hissediyorum.

Hayvanlarla iç içe olan çocuklar

            Evin ferdi gibi oluyorlar. Onları görünce kendinizi daha iyi hissediyor, daha mutlu oluyor, daha da anlayışlı oluyorsunuz. Hele de hayvanlarla iç içe büyüyen çocukların niteliksel olarak akranlarından birçok yönde daha ileri de oldukları yapılan araştırmalarda da gözlemlenmiştir. Bu çocuklar daha empatik, daha sorumluluk sahibi, daha mutlu, hayvana ve doğaya karşı daha duyarlı, kesinlikle şiddet eğilimi olmayan çocuklar olarak yetişiyorlar. Bu şekilde yetişen bir çocuğun yetişkin olduğunda topluma katkısını düşünün..

Hayvanlar zamanla sizlerin psikolojisini çok iyi anlıyor

            Sahip olduğunuz hayvan demek istemiyorum çünkü ona evinizi açmanız demek ona sahip olduğunuz anlamına kesinlikle gelmez. Beraber yaşadığınız hayvan zamanla sizi psikolojik ruh halinizi çok iyi gözlemleyip hissedecektir. Siz üzgün olduğunuzda, ağladığınızda yanınıza gelecek size dokunmaya çalışacak ve sizi anladığını göstermek için sesler çıkarmaya başlayacaktır. Evde herhangi bir insan olmasa bile sizi mutlaka anlayan biri var. Hoş evde bir insanın olması sizi anlayacağı anlamına her zaman gelmez ama hayvanlar her zaman anlar. Ancak o da bir şartla! Onları iyi besleyecek, her zaman sevecek ve tuvaletlerini temizleyeceksiniz. Yok öyle hem 25 kuruş, hem şoför mahali hem de yokuşta ineceğim!

Evcil hayvanlar depresyon semptomlarını azaltır!

            Evcil hayvan yakın ilişkide olmak, onlarla iç içe yaşamak ruh sağlığına ve fiziksel sağlığa kesinlikle olumlu katkıları vardır. Evcil hayvan beslemek depresyona tamamen bir çözüm olmasa da kesinlikle depresyon semptomlarını azaltmada son derece etkilidir. Evcil hayvanlar daha ılımlı ve soft olmayı sağlıyor. Uyku kalitesini arttırıyor. Yersiz yere bizlerde oluşan kaygıları da ciddi derece de azaltıyor. Depresyon özellikle yalnız yaşayan bireyleri yıpratıyor. Doğal olarak evde bir dostunuzun olması depresyonu ekarte edebilir.

Çin’de yaşları 25 – 40 arası kadınlar üzerinde yapılan araştırmada hayvan sahibi olanların genel sağlık durumu hayvanı olmayanlardan çok daha iyi çıkmış. Araştırmaya katılanların 3031 kadın yarısı evinde köpek besliyormuş. Köpeği olanlar daha sık egzersiz yapıyor, daha iyi uyuyor, daha iyi fitness bulguları gösteriyor, yıl içinde daha az hastalanıyor ve daha az doktora görünüyormuş. Araştırma sonuçları SocialIndicatorsResearch’te yayınlandı.

Koşulsuz sevgi!

Hayvanların bireyleri ruh halini iyileştirmesinin en büyük nedeni kesinlikle koşulsuz sevgi. Sevgilinizden ayrılın, iflas edin, KPSS’yi, LGS’yi, YGS’yi kazanmamış olun, çulsuz kalın, üstü başı dağıtın! Hiç fark etmez. O daima sizin süper olduğunuzu düşünecek. Sizi her koşulda sevecek. Böylesi bir ilgiyi görmek ruh sağlığına iyi gelecek, psikolojimizi toparlayacaktır. Karşılığında yapmanız gereken onunla ilgilenmek,sevmek ve karnını doyurmak.

Ezcümle: Mutlu olmak için neden bir dost edinmiyorsun? Durma! Şartları zorla..