*Almanya’ya 8 aylık bebek iken giden 38 yaşındaki İbrahim Korkmaz, Avrupa’da yaşayan gurbetçiler arasında ‘köye dönüş için dayanışmayı’ sağlayan whatsapp grup oluşturduklarını söyledi. Son 7 ayda 3 villa tipi konutun Uğurca’da yapıldığını belirten Korkmaz, “Toprağımızı seviyoruz, artık buradayız” diyor.

-Beşiri-Uğurca (Qorik) köyünde doğdunuz. Kaç yıldır Almanya’da yaşıyorsunuz?

9 Aylıkken Almanya’ya göç ettik. Babam bizi yıllar önce Almanya’ya götürdü. Ezidi’lerin ağırlıkta olduğu yerlerde hayata başladık.

-Almanya’da ne yaptınız?

İnşaat şirketim var. Farklı sektörlerde de çalışıyorum.

-Beşiri ovasında Ezidi’lere ait yaklaşık 100 kadar yerleşim yeri var. Kimi 80 darbesinde kimi de bazı ekonomik koşullardan ötürü Almanya’ya gitti. Siz de bir Ezidi iş insanı olarak kendi memleketiniz olan Batman’da ne yapmak istersiniz?

Her ne kadar Almanya’da büyüsek de memleketimize de hep bir özlem duyduk. Bazı gençlerimiz asimile oldu. İsteriz ki, yeni jenerasyon kendi öz vatanlarını unutmasın. Biz ne kadar çocuklarımıza buraları anlatsak da gelip buraları kendi gözleriyle görmelerini isteriz. Tabi bir de köyümüzde bir projeyi de hayata geçirdik. Bazı mühendislerle köyümüze gittik ve yolları inceledik. Ne yapabiliriz diye. Yol, park ve bazı sosyal donatıları yapmak için kolları da sıvadık. Kendim ev de yaptım köyde. Yine 150 kişiden oluşan Whatsapp grubu kurduk. Grubun ismini de ‘Aydınlık Köyümüz’ olarak koyduk. Avrupa’daki tüm çevremiz bu grupta var. En azından dayanışma ve kaynaşma kültürünü aramızda yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Yine bir İnternet sayfası kurduk. Bu sayfada büyüklerimizin fotoğrafları da var. Amacımız, yeni jenerasyonun büyükleri hatırlamasıdır.

-Kaç yılda köye ev yaptınız.

İlk kez geçen sene Batman’a geldim. 37 Yıl aradan sonra köyüme döndüm ve köyüme modern bir ev yaptım. Büyüklerimizin izinde gitmek için kendi köyümüze geldik. Toprağımızı kimseye değiştirmeyiz. Kimseyle alıp veremediğimiz yok. Yeni jenerasyona eskileri anlatıp gelenek ve göreneklerimizi yaşatmak istiyoruz.

-Babanız rahmetli Yusuf Korkmaz kaç yıllarında köyde muhtarlık yaptı?

1980 ile 1982 Yılları arasında Babam Yusuf Korkmaz, muhtarlık yaptı. Dedem de muhtarlık görevini sürdürmüştü. Uğurca’da büyüklerimizin ayak izleri var.

“20 Yıl aradan sonra köyümü gördüm”

-Sizi tanıyalım?

İzzettin Talay ben. Uğurca köyünde doğdum ve 17 yaşında Hollanda'ya göç ettim. Evli ve 6 çocuk babasıyım. 17 Yaşında göç ettiğim için okul okuma imkanımız olmadı yurt dışında.

-Nerelerde çalıştınız?

Avrupa’da bir süre lokantalarda aşçılık yaptım. Çeşitli firmalarda çalıştım.

-Kaç yıl aradan sonra memleketinize döndünüz?

12 Sene kadar oldu toprağıma geleli. Yani 20 yıl aradan sonra buraya geldim.

-Toprak hasreti çektiniz mi?

İnsan yurtdışında toprak hasreti çekmez olur mu? Avrupa’dayken buradaki sosyal hayatı çok özlüyordum. Buralarda kafelerde ve kahvelerde insanların bir araya gelip oturmaları ve sohbet etmeleri özledim.

-Yakınlarınızdan İbrahim bey, köyde bir ev yaptı. Sizin de bir düşünceniz var mı?

Benim de köyde bir ev yapma hayalim var. Ağabeyimle şu an bir görüşme içerisindeyim. Hem fikir olursak köye ev yapacağız. Arsamız da var. Neden köyümüze dönüş yapmayalım. Buradaki ortamı gördükten sonra ben de gelmeye hazırım.

-Almanya’daki Ezidi’lerin dayanışması var. Orada bir kültürünüz de var.

Eee tabi burası anavatanımız. Buraya gelip yatırım yapmak istiyoruz. Hepimiz kardeşiz. Ben herkesi severim. Kimseyi ayırmam. Biz buralara sevgi ve barış getirmek istiyoruz.

-Siz yurtdışına gidince Uğurca nasıldı? ve şimdi gördüğünüz manzara nasıl?

Tabi o zamanlar 30-40 haneydi. Köyün son halini görünce çok etkilendim. O şen sokakları göz önüne getirdim. Çok şey değişmişti. Duygulandım ve bu durum beni çok etkiledi. Sadece köyümüz değil, Batman değişmiş ve dönüşmüş. Nüfusu artmış. Batman, büyük bir şehir olmuş.

-Vermek isteğiniz bir mesaj var mı?

Bu topraklarda hep sağlık olsun, huzur ve barış olsun.

“Memleket hasretimizi bitirmek istiyoruz”

-Mustafa Korkmaz siz de Uğurca’dan Avrupa’nın yolunu yıllar önce tuttunuz.

Uğurca köyündenim. 20 Yaşıma kadar Uğurca köyünde kaldım. Askerliğimi de Şanlıurfa’da yaptım. 1984 Yılında Fransa'ya gittim. Paris civarında kaldım. 35 Yıl süreyle Fransa’da kaldım. Sonra Almanya’ya gittim.

-Fransa’da ne iş yaptınız?

Yol işlerinde çalıştım. Yine restaurant işlettim.  15 yıl gastronomide çalıştım.  Üç çocuğum var. Biri öğretmen, biri de uluslararası ilişkiler alanında çalışıyor.

-Neden göç ettiniz?

1980 Darbe sonrasında burada koşullar iyi değildi. Bazı sıkıntılar vardı. Mecburiyetten Avrupa’nın yolunu tuttum.

-Uğurca köyünde neyiniz var?

- Arsamız var. Evimizde vardı ama yıkılmış. Kardeşim yeni bir ev yaptı. Benim de emekliliğime 5 yıl kaldı. Emekli olur olmaz öz vatanımıza geleceğiz. Çocuklarımız için gelmeliyiz çünkü gençlerimiz asimile oluyor. Yurtdışında örf ve adetlerini unutuyor.

-Kaç yıl aradan sonra Uğurca’ya geldiniz?

Tam 30 yıl aradan sonra geldim. Köyü ilk gördüğüm an çok tuhaftı. Evimizi yıkılmış halde görünce ağladım resmen. Allah’a şükür şu an köyümüz iyi durumda. Gitmesek de görmesek de o ‘köy bizim’ köyümüzdür. Çocuklarımızın geleceği için artık topraklarımızı gelmek istiyoruz.

-Avrupa’daki Ezidi’lere bir çağrınız var mı

İmkan varsa gelsinler buralara. Çocuklarını ata topraklarından koparmasınlar. Gelin toprağınıza. Çocuklarımız için toprağa dönüş şarttır.  Kısa sürede köyde evde yapmak istiyorum. Güzel şeyler olacak inşallah.

Editör: TE Bilişim