**2020’nin kış mevsiminde Hasankeyf, son yağışlarla birlikte başka bir manzaraya büründü. Dicle nehri artık eskisi gibi akmıyor. Durgunlaşan suda balıkçılar var. Nehir kıyısındaki o eski yerleşim biriminde oturanlar da son kez Hasankeyf’in eski manzarasına bakıp eski günlere özlem duyuyor.

**Yeni yerleşim biriminin sırtını dayadığı Raman dağının zirvesindeki sis ve kar bu yıl kışı geç de olsa çevredeki yerleşim birimlerine yaşatmış. Hasankeyflilerin yerleştiği 900’e yakın konutlarda oturanlar ise eski yerleşim biriminden kopamıyor.

HASANKEYF’İN SON MANZARASI
Batman’ın 12 Bin yıllık tarihi ilçesi Hasankeyf’in son manzarasını bugün sizlere gazetemizin 1. Sayfasından tekrar veriyoruz…

Dicle nehri kıyısındaki çardaklar, cafeler ve taş konakların yerinde artık yeller esiyor.

Hasankeyf kadar olmasa da tarihi bir köy olan Kesmeköprü (Serpıre) köyünün dibine kadar yükselen su, eski köyleri de yutmaya hazırlanıyor.

2500 Yıllık tarihi köprünün ayaklarının bir bölümü su altında kalmış… 1965’te trafiğe açılan yanı başındaki köprü de taşıt trafiğine kapatılmış.

Seyirlik bölümüne konuk olan yabancı ve yerli turistler, belki de son kez oturdukları yerde Hasankeyf’in manzarasını izliyor.

Pazar günü Hasankeyf’in farklı karelerini çekerken, 80 yaşlarındaki Ali ve Hikmet Güzel çiftinin ilginç karesi de objektiflerimize yansıdı. Üç yaşındaki torunları ile Dicle kıyısındaki su manzarasını seyreden 80 Yaşındaki Ali Güzel konuşmadan edemiyordu: “Biz, aslen Van-Gevaş’ın göçerlerindeniz. Hem her kış mevsiminde buraya geliriz. Dicle nehri kıyısı sıcak diye sürülerimizi burada tutarız. Hasankeyf’in eski halini de biliriz. Bize buranın su altında kalacağını derlerdi, inanmazdık. Fakat şimdi eski köprünün bulunduğu çevre tamamen sulara gömülmüş. Neredeyse Kesme köprü köyü de su altında kalacak.”

KESMEKÖPRÜLELER:
“BU MANZARAYI BEKLEMİYORDUK”
Tarihi Kesmeköprü köyünde doğup, büyüyen Abdullah Çıkçı, Salih Baydüz, Kenan Dezen ve Ali Tunç, su seviyesinin iyice yanaştığı köylerinin durumunu özetliyordu; “DSİ, istimlak bedellerinin yarısını vermedi diye çoğumuz köyden ayrılmadık. 120 Haneli Kesmeköprü’nün devamı olan Serpıre’de de tek bir köylü evini terk etmedi. Ilısu barajında suyun tutulmasıyla son iki aydır baraj suyu artık köyümüze yanaştı sayılır. Halimizi görüyorsunuz. Böyle giderse belki 1-2 ay sonra bahar mevsiminde köyümüz tamamen su altında kalır…”

Kesme köprü sakinlerine Hasankeyf’in yeni yerleşim birimi yakınında yer tahsis edilmiş, ancak köylüler henüz yeni köyün temelini atmamış. Çoğu Kesmeköprü sakinleri, paralarını alamadıkları için de Dicle nehri kıyısındaki Urganlı ve Kılıç köylüleri gibi yeni köy yerleşim biriminde konut inşaatına da başlamamış…

Kesmeköprü köy sakinlerine bir dokun, bin ah işit…

Dert yakınan yakınana…

ESKİ YERLEŞİM BİRİMİNDEN KOPAMIYORLAR
Yıllardır tarihle iç içe yaşayan Hasankeyfliler, yeni yerleşim biriminden kopamıyor.

Raman dağı eteğindeki yeni yerleşim biriminde iş merkezi ve Hasankeyf Uygulama Oteli, az da olsa bir hareketlilik sağlamış yeni Hasankeyf’e…

Ancak Hasankeyflilerin, gözü halen eski yerleşim biriminde.

98 İşyeri kapasiteli yeni iş merkezinde eski Hasankeyf’teki tarihi eserlerin adı birçok işyerine asılmış.

Zeynel Beş, Artuklu ve diğer eserlerin adı yeni iş merkezinde görülüyor.

Fakat hangi Hasankeyfliye sorarsanız sorun, eski yerleşim biriminden ayrılmanın burukluğunu yaşıyor.

Bazı Hasankeyfliler, 5-10 yıl sonra yeni yerleşim biriminin oturacağını söylüyor; “Eski yerleşim birimi içinde Hasankeyf’in can damarı olan karayolu geçiyordu. Şimdi yeni yerleşim biriminde karayolu ilçe merkezine biraz uzak. Yıllarca tarihle iç içeydik. Her gelen mutlaka Dicle nehri kıyısında oturup o otantik Hasankeyf’in havasını alırdı. Yeni yerleşim biriminde yeşil alan yok, altyapıda bazı sıkıntılar var. Keşke burada çok daha ağaç ekilebilseydi. Tek umudumuz var; o da kültürel park olarak bildiğimiz alanın turizme kazandırılması…”

Kısacası; artık Hasankeyfli, eski Hasankeyf’e veda etti.