**Hasankeyf, son 10 yılda o kadar değişti ki 12 Bin yıllık tarihi ilçenin silueti başka bir hal aldı. Yeni yerleşim biriminin ulaşımını sağlayacak 1 Kilometre uzunluğundaki köprü, açılış için artık gün sayıyor.

**Ulaşım güzergahı da değişiyor Hasankeyf’in… Bir zamanlar İpekyolu’nun devamı olan antik kentin hemen bitişiğindeki Üçyol (Dıfne) köyünün dibindeki 600 metre uzunluğundaki çift tünelde de sona doğru gelindi. Devasa tüneller de yılsonunda ulaşıma açılacak.

BÖLGEDE EN UZUN KÖPRÜ
Termometrelerin gölgede 40, güneş altında ise 50 dereceyi gösterdiği Hasankeyf’teyiz…

Toprak renginde akan Dicle nehrinden 100 metre yükseklikteki köprü ayaklarının üzerinde devasa köprünün son bağlantılarını yapan işçiler sıcağa aldırış etmeden çalışıyordu.

Bir zamanlar İpekyolu’nun devamıydı Hasankeyf…

Ulaşımın olmadığı dönemde salla Bağdat’a ticaretin yapıldığı Hasankeyf, 150-200 yıl önce dokumacılığın merkeziydi. İpekten kumaşların üretildiği Hasankeyf, Ortaçağ döneminde de 30 bin nüfusuyla bu coğrafyanın en büyük şehirlerindendi.

Nereden nereye…

Ortaçağ’da nüfusu 30 bin olan Hasankeyf, aradan geçen bunca zamanla şimdilerde nüfusu 3 Bine kadar düştü.

Hasankeyf’te ulaşımın artık yeni güzergahları da şekilleniyor.

Sırtını Raman’a dayayan yeni yerleşim birimindeki yol güzergahı ile Dicle nehrini bir gerdanlık gibi süsleyen, İstanbul Boğaz köprüsünden daha büyük bir köprü ulaşıma açılıyor. 1 Kilometre 83 metre uzunluğundaki köprü, Türkiye’de dördüncü, bölgede ise en uzun köprü konumunda. Köprünün devamındaki Üçyol (Dıfne) bitişiğindeki 2 tünelde de sona doğru gelindi.

TÜNELLERE GİRDİK…
Yaşları 100’e yaklaşmış Gercüş ve Hasankeyf’te yaşayan tek-tük yaşlılar, yıllar öncesinin çileli yolculuğuna dikkat çekiyor. Üçyol (Dıfne) köyü dibindeki sarp kayalıklardan geçiş yolculuğunu bakın nasıl anlatıyor yörenin eski yaşlıları;
“60-70 Yıl önce bu boğazdan geçmek imkansızdı. Ulaşım eziyetti, yol öyle böyle değildi. Daracık bir güzergahtı. Araçlar geçemiyordu, katır ve eşekler sırtında sarp kayalıkların olduğu bölgeden geçiş yapılabiliyordu. Çok sonradan yol yapıldı, rahatladık. Şimdi de devasa kayalıklarda tünel açılıyor. O geçiş yolu ile şimdiki tünelleri gözümüzün önüne getirince 70 yılda ulaşımda ne kadar rahatladığımızı görüyoruz…”

600 Metre uzunluğundaki iki tünelin 400 metresi tamamlanmış… 200 Metre mesafenin kaldığı o tünellerdeki serinlik, şu yaz mevsiminde çevredeki yerleşim yerinde oturanların da ilgisini çekiyor. Çalışmanın olmadığı zamanlarda köylüler, sıcaklardan kaçmak için soluğu tünellerde alıyor.

KÜÇÜK SARAY VE KALE…
Hasankeyf kalesinin dibi dolguyla dolduruluyor. Yılsonuna kadar dolgu yüksekliği Kale seviyesine çıkmış olacak.

Daha önce yer yer çatlakların oluştuğu Küçük Saray etrafı ise şimdi betonla sağlamlaştırılıyor.

Kale ve Küçük Sarayın dibinde tonlarca dolgu malzemesi, nehir yatağını da değiştirdi.

Hasankeyf’in Ilısu Müzesi bitişiğinde Süleyman Han Koç camisinin inşaatı tamamlandı.

930 Yıllık minare, Ordulu taş ustalarının işçiliğiyle eskisinden daha da sağlam duruyor.

Minarelerin bitişiğinde de iki tarihi caminin inşaatı devam ediyor.

El-Rızk minaresinin gövdesinin taşınması için de Kale sokağındaki esnafın tahliyesinin beklenildiği şu günlerde Hasankeyf, o eski görünümünden hızla uzaklaştı…