Ilısu Barajı’nda su tutulmasının üzerinden aylar geçiyor. Haliyle yükselen sular yavaş yavaş antik Hasankeyf’i yutmaya devam ediyor…

Bu artık düşünceme göre dönüşü olmayan bir süreç…

Her gün sosyal medyada Hasankeyf ile ilgili görseler paylaşılıyor. Sayısız kişi, “sular şu kadar yükseldi” şeklinde paylaşımlar yapıyor.

Hiç şüphesiz sular daha da yükselecek ve eski, yeni köprüler sular altında kalacaktır…

Bir ara Hasankeyf’te DSİ Bölge Müdürü, eski Bakanlardan Atilla Koç’a bilgi verirken suların yükseleceği noktaları tarihi caminin en üst şerefesinin üzerinde gösteriyordu…

Sular Kızlar Sarayı’nın hemen dibine kadar yükselecek.

Dövünsek de çırpınsak da yalvarsak da antik kent ve Dicle Nehri onlarca metrelik sular altında kalacaklar…

**

**

Bu kadar katrilyonlar harcandıktan sonra geri dönüşün mümkün olmayacağına inanıyorum.

Bu yazımda Hasankeyf mağdurlarına dikkat çekmek istiyorum.

Bu değerlendirmeyi yapma nedenim; suların yükselmesiyle mahsur ve sahipsiz kalan bazı hayvanların kurtarılması için yaptığım çağrı üzerine yapılan kimi değerlendirmelerdir. Hayvan haklarını savunduğum gibi, orada evsiz kalan mağdur Hasankeyflilerin de hukukları için duyarlılığım istenildiğinden bu yorumu yapıyorum.

Basına ve sosyal medyada da haber olan Hasankeyfli mağdurlar için ilgililerin resmi açıklama yaparak kamuoyunu aydınlatmalarını istiyorum.

Bir süre önce bazı basın organlarında yer alan haberi özetle, ilgili kurum, kuruluş ve il yöneticilerinin dikkatlerine sunuyorum:

KAMUOYUNUN BİLGİLENDİRİLMESİ ZOR MU?

“Kale mahallesinin sokakları, vatandaşların tahliyesiyle sessizliğe gömülmüş. Batman merkezde yaşayan 40 yaşındaki Sabriye Hanım, evlenince Hasankeyf’e yerleşmiş. Dört çocuğu var. Çocukların üçü Hasankeyf’te okula gidiyor. Eşi, Şırnak’ın Silopi ilçesinde çalıştığından ilçenin yeni yerleşim birimindeki konutların hak sahipliği için 2016 yılında yapılan başvuruya dört gün gecikmişler. Geciken başvuru, endişe dolu günlerin başlangıcı olmuş. Salkan ailesi, berberinden bakkalına her türlü yapının yıkılmasıyla hayalet kasabaya dönen ilçenin Kale mahallesinde yaşamayı sürdürüyor. Çünkü ne yapacakları konusunda fikirleri yok:

"Biz burada 20 civarında aile mağduruz. Evimiz yok. Kiralık ev de bulamıyoruz. Eşimin ailesi yıllardır Hasankeyf’te oturuyor. Bizim burada hakkımız var."

Hasankeyf’te Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalacak yerleşim bölgesine 750 yeni konut inşa edildi. 2019’un Nisan ayında Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından yapılan 698 konut, kurayla hak sahiplerine teslim edildi. Ancak hak sahipliği için gerekli şartları yerine getiremeyen bazı vatandaşlar mağdur oldu. İşte Salkan ailesi, o ailelerden biri…

Sabriye Salkan yeni yerleşim alanını gösteriyor. "Burası bizim evimiz"

Hasankeyf’in Kale mahallesinde şu an artık sular yok, elektriğin de 3 Şubat’ta kesileceği iletilmiş. Sabriye Hanım, "Mesaj geldi, elektrik de yakında gidecek" diyor. Salkan ailesi, evrakların teslimi konusunda geç kalınca yetkili makamlara dilekçe vermiş, dava da açmış ancak hiçbir sonuç alamamış.

"'Siz neden zamanında başvurmadınız' diyorlar. Eşim çalışıyordu, ne yapayım? Herkes biliyor, yıllardır burada yaşıyoruz. Burası bizim evimiz."

Sabriye Hanım, çocukları Hasankeyf’te okula gittiği için başka yere taşınmak istemiyor.

"'Çıkın, başka yere gidin diyorlar' diyorlar. Ben buradan gitmek istemiyorum. Çaresiz kalmışım. Ben kalkıp gidersem çocuklar ortada kalacak."

Peki, ne yapacaklar? Bekliyorlar, bekleyeceklerini söylüyorlar. Yetkililere durumu defalarca anlattıklarını, dilekçelerinin Ankara’ya gönderileceği ve gelecek yanıta göre hareket edileceği yönünde yanıt aldıklarını ifade ediyor. "Yani artık Ankara’da ne çıkarsa, öyle olacak diyorlar."

Sabriye Hanım’ın içerlediği bir başka konu daha var. Hasankeyf’te yaşamayanların ev sahibi olmaya hak kazandığını ancak kendilerinin sokakta bırakıldığını söylüyor: "Bizim hakkımız var, biz buralıyız. Birilerine ikameti burada diye ev verilmiş ama mesela İstanbul’da yaşıyorlar. Biz ise buradayız, bizim evimiz yok. Ben buna üzülüyorum."

Yukarıdaki haber bazı gazetelerde yer aldı. Kamuoyuna bu konuda bir açıklama yapılması zor olmasa gerek.

Bir ailenin beyanı dışında da yazılı bilgiler ve veriler var. Hasankey’teki tüm mağdurlar için şahsen bilgi talep ediyorum. Ayrıca mahsur kalacak, kalan tüm sahipsiz hayvanların da kurtarılması için en başta Hasankeyf Belediye Başkanına ve ilgililere çağrıda bulunuyorum. İstimlaklar, hak sahiplerine ödemelerin bir yasal prosedürü vardır şüphesiz. Her mağdur hakkını da arayabilir. Mağdurlar varsa ve hukuklarına girilmişse haklarını da savunmak gerekir. Bazı ailelere kira yardımı yapılmış, çözüm değildir diye düşünüyorum. Dilerim ilgili kurum yöneticileri bizimle birlikte kamuoyunu da aydınlatır, doğru bilgiler verirler.