Ülkemizde, bölgemizde ve kentimizde halk sağlığıyla oynayan nice alçakların olduğunu adım gibi biliyorum.

Yıllardır değişik vesilelerle bu gerçeğe dikkat çekiyorum.

Dünyevi menfaatler için halk sağlığıyla oynayan, kanserojen katkı maddeleriyle gıda üreten, her türlü hilelere başvuran alçakların üzerine yeterince gidilmediğine inanıyorum.

Neyse ki olumlu bir gelişme yaşandı ve Tarım ve Orman Bakanlığı, “kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmaları” kamuoyuna teşhir etti…

Bu gelişme önemli ve basite alınmamalıdır. Önce konuyla ilgili sinir katsayılarımıza tavan yaptıran bir haberden kısa alıntıyla yazıma başlamak istiyorum: “Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 229 firmaya ait 386 parti ürünü internet sitesinden açıkladı. En fazla uygunsuzluk tespit edilen ürünlerin et ve et ürünleri (domuz eti, tek tırnaklı eti, at eti), zeytinyağı (tohum yağları), süt ve süt ürünleri (jelatin, bitkisel yağ) olduğu dikkat çekerken, son liste ile birlikte 2012 yılından bu yana 1443 firmaya ait 3202 parti ürün tüketicilerin bilgisine sunulmuş oldu.”

**

**

Bu habere yüz binlerce insan şaşırmıştır.

Ancak ben hiç şaşırmadım…

Aksine çok daha fazla sahtekarlığın yapıldığına inanıyorum.

Açıklanan liste uzundu.

Ülkedeki çok önemli firmaların halk sağlığıyla oynamaları, et ürünlerinden çikolatalara ininceye kadar inanılmaz hilelere başvurmaları toplumun can güvenliği açısından üzerinde düşünülmesi gereken bir gelişmedir diye düşünüyorum.

Ancak halk sağlığıyla oynayan alçak firmaların isimleri küçük harflerle yazıldığından herkesin o firmaları tanımaları pek mümkün olmayacak diye düşünüyorum.

‘Bu kadar küçük harfli yazıyı okuma vaktimiz yok’ diyenler tepkisiz kalmaya devam edecek…

DOĞU VE GÜNEYDOĞU İLLERİ YOK GİBİ…

Değerli Okurlar, kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı kontroller sonucunda hileli, taklit ve zararlı ürünlerin listesi açıklandı.

https://www.kamubulteni.com/images/upload/1_317.pdf

Halk sağlığıyla oynayanların listesine baktığımda ilginç bir durumla karşılaştım.

Doğu ve Güneydoğu illerinin adlarının adeta olmadığını gözlemledim.

Sadece çerezlerde hile yapan Gaziantepli bazı firmalar, Elazığ’da bir, Diyarbakır’da bir kebapçının adını gördüm.

Diyarbakır’daki kepabçı sakatat kullanmış. Başka da bölgemizden hiçbir ilin adı yok.

Oysa diğer bölgelerde sayısız ilde, onlarca firmanın sahtekarlık yaptığına dair tespitler var.

İşte Tarım ve Orman Bakanlığı 'nın açıklamaları:

“Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı kontroller sonucunda sahip olduğu bilgileri, 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun’unun 31 inci maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 17 Aralık 2011 tarihli Gıda ve Yemin Resmi Kontrolüne Dair Yönetmeliğin 8 inci maddesi gereğince kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasının Bakanlık resmi internet sitesinde Bakanlıkça kamuoyunun bilgisine sunabileceği hükmü yer almaktadır.

Bu kapsamda, kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş ürünlere ait bilgiler aşağıda yer almaktadır.”

**

**

Yaygın medyaya açıklanan bu bilgiler ardından bazı firmaların isim değiştirerek örneğin yine domuz eti içeren gıda maddelerinin satışına devam ettiklerini görüyoruz. Kısa bir habere bakalım: “Kamuoyundan sert tepki geldi. Vatandaşlar, 'Halkın sağlığı ile oynayan bu firmalara gıda üretim ruhsatı neden veriliyor?', 'At,eşek ve domuz eti kullanan firmaların ruhsatları neden iptal edilmiyor?', 'Ürünler neden toplatılmıyor?' diye merak ediyor.”

Verilen cezalar ve teşhir yeterli olmamış olmalı ki böyle tepkiler oluyor. Bu firmaların arasında Batman’ın adının olmamasına bir açıdan sevindim. Ancak tüm bölge illerinden sadece birkaç firmanın adının olması bana çok da sağlıklı bir gelişme gibi gelmiyor.

Bölgemizde sahte lokumlar, kanserojen katkı maddelerle hileler yapılıyor. Buna rağmen neden hiçbir tespit yapılmamış?

Ciddi bir denetim yapıldığına inanmıyorum…

Fırsat buldukça toplum sağlığıyla, halk sağlığıyla oynamaktan çekinmeyen, dünyaya tapan maddeperest insanlar her türlü hileye başvurmaktan çekinmiyorlar. Yeter ki dünyalık toplasınlar, maddiyat kazansınlar. Toplum sağlığı böyle alçakları hiç ilgilendirmiyor…

Fırsatçılık, sahtecilik, dolandırıcılık, bu aşağılıkların en aşağılıklısı tiplerin uğraş alanlarıdır…

Peygamberimize ait olduğuna inandığım, “Bizi aldatan bizden değildir” veciz sözünü bilirsiniz. Bizi aldatanlar tam da bu sözün muhatabıdırlar…

Batman ve bölge illerinde de sahtekarlık yapanlar var. Bunlarla daha etkin mücadele edilmelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın daha etkin bir denetim yapmasında yarar vardır. Sağlıkla kalınız.