**Partisinin 1. Olağan kongresine katılan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Babacan; “Türkiye’nin çıkışı ancak demokrasi içinde işleyen bir siyasetle olur. Türkiye’nin tek çıkışı halkın iradesine dayanan siyasetle olur” dedi.
DEVA’NIN KONGRESİNE YOĞUN KATILIM
Deva Partisi Batman il teşkilatının 1. Olağan kongresi, Pazar günü kalabalık bir topluluğun katılımıyla Rezidans Salon’da gerçekleştirildi. Kongre öncesi Genel Başkan Ali Babacan'ın katılımıyla partinin il binasının açılışı gerçekleştirildi. Pandemi kurallarına göre yapılan kongreye Genel Başkan Ali Babacan, eşi Zeynep Babacan, çok sayıda kurucu üye ve komşu il-ilçelerin parti yöneticileriyle birlikte katıldı. Kongrede Divan Başkanlığına seçilen Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, katılımcılara Batman’ı tanıtarak, birlik-beraberlik için ünlü Kürt şair Cigerxwin ifadelerini aktardı. Daha sonra söz alan İl Başkanı avukat Melik Müjdeci, Batman’ın ve Türkiye’nin yeniden yükselişi için hazır olduklarını söyledi. Müjdeci, Batman’ın yatırımlardan hak ettiğini almadığına da dikkat çekti.
“KORONA SÜRECİNİ YÖNETEMEDİLER”
Daha sonra kürsüye çıkan Genel Başkan Babacan, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Korona virüsle mücadelede sürecin yönetilemediğini belirten Babacan: “Tarihi 12 Bin yıl öncesine dayanan Hasankeyf’i artık sular altında görmek bizi üzüyor. Birçok medeniyete ev sahibi yapan Hasankeyf maalesef şu anda sular altında. Kültürümüze, tarihimize Batman’da değer veremedik. Batman’da değer verilmeyen bir şey daha var. O da insanlarımızın canı. Tüm dünyayı saran korona virüs salgınıyla mücadelede hükümet süreci yanlış yönetti. Batman da salgından en çok etkilenen illerden biridir. Yaklaşık 600 Bin nüfuslu Batmanımızda biraz önce İl Başkanımız da verileri paylaştı, sadece 358 yataklı bir devlet hastanesi var. Bu hastane Batman’a yeterli görülüyor.”
“YÜZDE 10-11 ARTAN HİÇBİR ŞEY YOK”
Babacan, şöyle devam etti: “Enflasyon rakamlarını yüzde 11 olarak açıklıyorlar. Buna halk, esnaf inanıyor mu? Buraya gelmeden pamuk tarlasına uğradık. Sordum çiftçilerimize ‘geçen yıl ilaç ne kadardı şimdi ne kadar?’ Geçen sene mazot, gübre kaç paraydı şimdi kaç para? Böyle yüzde 10-11 artan hiçbir şey yok bu ülkede. Halkımızın tespiti doğru. Gerçek hayat pahalılığı vatandaşın gördüğüdür. Ekonomide gerçek verilerin verilmediği biliyorduk ama bu sağlık, bunun şakası yok. Verilerle oynayamazsınız. Ben kolay kolay iddialı konuşmam. Hep bir temkin payı bırakırım ama Türkiye genelindeki tüm kadrolarımızdan şimdi ki hükümetten çok daha iyi 10 hükümet çıkar. İster ekonomi olsun, ister sağlık olsun, isterseniz tarım olsun, sanayi olsun, esnaf olsun, kültür-sanat olsun, aklınıza hangi konu gelirse gelsin, mevcut yönetimden çok daha iyi 10 tane Bakanlar Kurulu çıkar. Türkiye’de sadece sorunlar büyüyor. Sadece hamaset var. Topluma sürekli negatif duygular yükleniyor. Umut üretme imkanları kalmadı.”
“TÜRKİYE’NİN ÇIKIŞI DEMOKRATİK SİYASET”
Konuşmasının son bölümünde demokratik siyasetin önemine değinen Babacan, şöyle devam etti: “Biz insan onurunun her şeyin üzerinde tutulmasını savunuyoruz. Türkiye’nin Devası bunları gerçekleştirmek için hazırız. Seçim oluyor, sandık kuruluyor. Üç ay sonra idari kararlar alınıyor. O zaman seçim niye yapılıyor? Cesaretiniz varsa bundan sonra ‘seçim yapmıyoruz’ deyin. Adaylık için başvurduklarında bunu niye yapmıyorsunuz? Hukuksuzluklar karşısında ayakta olmalıyız, bu tüm partiler için aynı. Kim zulme uğramışsa haksızlığa uğramışsa biz onun partisine, etnik kökenine bakmıyoruz. Kim haksızlığa uğramışsa yanındayız. Türkiye’nin çıkışı demokrasi içinde işleyen bir siyasetle ancak olur. Türkiye’nin tek çıkışı siyaset, halkın iradesine dayanan siyasetle olur. Biz herkesin iradesine, oyuna, tüm seçtiklerine sahip çıkmak için buradayız. Siyaset yollarını kapatanlara karşı buradayız. Türkiye’nin gencecik evlatlarını dağa çıkmaya zorlayan ve yaptığı eylemlerle şiddetle özellikle Güneydoğu Anadolu bölgemizin, Doğu Anadolu bölgemizin kalkınmasına, gelişmesine engel olan terör örgütüne de sonuna kadar karşıyız.” (Barış Arslan-Reşat Yiğiz)
