*Suriye’deki iç savaştan 10 yıl önce kaçıp Batman’a yerleşen 78 yaşındaki Suriye-Kamışlılı Süleyman Abdurrahim’in, hayatı filmlere konu olacak türden. Batman'da yalnız yaşayan Abdurrahim; “Suriye’de yüzlerce tiyatrocu ve oyuncu yetiştirdim. Üç dilde tiyatro sahneledim. Birçoğunda ben de oynadım. Hem yönettim hem de sahne aldım. Şimdi ise ayakkabı boyacılığıyla yaşama tutundum” dedi.
“TİYATROYU ÖZLEDİM”
10 Yıldır Batman’a yerleşen ve tek başına yaşayan Suriye’nin Kamışlı kentindeki tiyatrocu Süleyman Abdurrahim, eski mesleği olan tiyatroya özlem duyuyor. Batman'da camilerde yatan ve şeker hastası olan Suriyeli Abdurrahim, 3 dilde bugüne kadar Shakespeare, Romeo ve Juliet ile Hamlet gibi ünlü tiyatro oyunlarını sergilediğini belirten Abdurrahim; “Suriye'deki iç savaş nedeniyle toprağımızdan koptuk. Sadece evimizi barkımızı kaybetmedik. Ailelerimiz parçalandı. 8 çocuğum var. Çocuklarım Midyat ilçesinde yaşıyor. Tek başıma Batman'dayım. Geçimimi sağlamak için de bu yaşta hasta halimle ayakkabı boyacılığı yapıyorum” diye konuştu.
“YÜZLERCE KİŞİYE TİYATROYU SEVDİRDİM”
Akademik derecede Fransızca, Arapça ve Kürtçe dil bildiğini ifade eden Süleyman Abdurrahim, sözlerini şöyle sürdürdü; “Suriye’den çıktıktan sonra maalesef kendi mesleğimi yapamadım. Geçim şartları ve yaşım itibariyle farklı mesleklere yöneldim. Şimdi de tiyatro oyunlarını yazacak bilgi ve birikime sahibim. İmkan verildiği takdirde tiyatroya kaldığım yerde devam edebilirim. Kamışlı’da yüzlerce kişiye tiyatroyu sevdiren kişiydim. Savaş, bizi sanattan da asıl mesleğimizden de uzaklaştırdı.”
“AİLEMDEN UZAĞIM”
Sağlığının yerinde olmamasından ötürü eski mesleğini yapamamanın üzüntüsünü yaşadığını belirnten Abdurrahim, “10 yıldır buradayım ama maalesef mesleğinden uzak kaldım. Buradaki tiyatrocularla bir araya gelip tecrübelerimi aktarmak ve onlara faydalı olmak isterdim. Yaşım da ilerledi, sağlığım da iyi değil. Her şeyden önce mesleğimi icra etmek istiyorum ve gençlerde tiyatroyu sevdirmeye hazırım. Keşke ailem ve çocuklarım yanımda olsa, keşke başımı sokacağım bir evim olsa” dedi. (Reşat Yiğiz)
