*3300 Nüfuslu Hasankeyf’te eski yerleşim birimin baraj gölü kıyısında mağarada yaşamını sürdüren 67 yaşındaki Mehmet Tilki: “Dedemden kalan mağarada yılın 8 ayını geçiriyorum. Baraj suları yükselince eski elektrik şebekesine ait direkler su altında kaldı. Limana yeni elektrik şebekesi çekildi. Bu şebekeden biz de yararlanmak istiyoruz. Işıldak ve enerji paneliyle idare ediyoruz” dedi.

*Adana-Ceyhan Belediyesi’nden emekli olduktan sonra yılın yarısından fazlasını Hasankeyf’te eski Kale Mahallesi’ndeki mağarada geçiren Mehmet Tilki: “Mağaramdan mutluyum. Kendimi korona virüs salgınından koruyorum. Ulaşımımı sağlayacak bir su botumuz var. Su botuyla yolculuk yaptığımda sanki eski Hasankeyf’in cadde ve sokaklarında yürür gibi oluyorum. Buzdolabımı çalıştıracak elektrik verilsin. Başka da bir şey istemiyorum” diyor.

“MAĞARA YAŞAMIMIN BİR PARÇASI”
Eski yerleşim birimin tamamının su altında kaldığı Hasankeyf’in eski Kale Mahallesi Saha Sokak eski Değirmen yolundaki 3 katlı mağarayı terk etmeyen 67 yaşındaki Mehmet Tilki, mağaraya enerji verilmesi için DEDAŞ yetkililerine çağrıda bulundu. Hasankeyf Kaymakamlığı’ndan da destek isteyen Tilki: “Eski yerleşim birimi sular altında kaldı. Mağaramın bulunduğu alan ise göl manzarasına komşu oldu. Eskiden Hasankeyf ayaklarımın altındaydı. Şimdi ise baraj havzası kıyısındayım. Güzel bir manzara oluştu ama elektrik direkleri su altında kalınca, biz de karanlıkta kaldık. Cep telefonlarımızın şarjını güneş enerjisi panelinden sağlıyoruz. Enerji olmadığı için yiyecek ve içecekleri buzdolabında tutamıyoruz. Bizi hem karanlıktan kurtaracak hem de buzdolabımı çalıştıracak enerji istiyoruz. Liman bölümüne verilen enerjiden biz de yararlanmak istiyoruz. Hasankeyf Kaymakamlığı ile DEDAŞ’ın mağduriyetimizi gidermesini bekliyoruz. Mağara, artık yaşamımın bir parçası oldu” diye konuştu.

“BOTLA ULAŞMIMIZI SAĞLIYORUZ”
Eski Kale Mahallesi’nde çobanlık yapan Hayrettin Salkan ve Şelale bölgesinde oturan Kenan Yeşil ile üç ailenin mağara bölgesinde kaldığına işaret eden Tilki, şöyle devam etti: “Ailem Adana’da yaşıyor. Belediye’de emekli olduktan sonra dedemden kalan mağaraya yerleştim. Burada keklik ve güvercinlerimle mutluyum. Kendimi doğaya adadım. Burada huzur bulduğum için ayrılmak istemiyorum. Bir de kendimi korona virüsten korumak için bu sonbahar mevsimini mağarada geçirmek istedim. Çobanla 25 bin liraya su botu aldık. Bot, bazen su alıyor ama iyi kötü ulaşımımızı sağlıyor. DEDAŞ yetkililerine sesleniyoruz, lütfen bizi bu mevsimde karanlıkta bırakmayın. Liman bölümünden bize de elektrik verilsin, başka da bir şey istemiyoruz. Enerji en büyük sorunumuz.”

“ESKİ GÜNLERİ HATIRLATIKÇA…”
Üç katlı mağarasından göl manzarasını seyrettikçe eski günlerin gözünde canlandığını ifade eden Mehmet Tilki: “1.5 Yıl öncesine kadar mağaramın penceresinden eski Hasankeyf’e kuşbakışı bakardım. Şimdilerde ise o eski yerleşim biriminin yerinde büyük bir göl manzarası var. Su seviyesinin bu kadar yükseleceğini rüyamda görsem inanmazdım. Şimdi göl havzasında tekne ve su botları çalışıyor. Hasankeyf’in eski cadde ve sokaklarda geçtiğim günleri hatırladıkça hüzünleniyorum. Tarihi Hasankeyf’in eski yerleşim birimi film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Bazen su botuyla karşıya geçtiğimde heyecanlanıyorum, sanki eski sokak ve caddelerde yürür gibi oluyorum. Yeni yerleşim birimi ile mağaramın arasında şimdilerde artık büyük bir göl manzarası var” diye konuştu. (Reşat Yiğiz)

Editör: TE Bilişim