**1116-1126 Yılları arasında Artuk beyin torunlarından Fahrettin Karaaslan’ın yaptığı Hasankeyf’teki taş köprünün ayaklarındaki Roma askerleri figürlerinin yansıtıldığı taşlar, Batman Müzesi bahçesinde sergileniyor.

TARİHİ KÖPRÜNÜN SEMBOLLERİ
Dicle nehri üzerindeki 5 köprüden biri konumundaki Batman’ın tarihi ilçesi Hasankeyf’teki 2500 yıllık köprünün tadilatı tamamlanırken, çalışmalar kapsamında su altında bir bölümü kalan köprü ayaklarındaki semboller de Batman Müzesi’ne getirildi. Roma asker figürlerinin bulunduğu taşları yerli ve yabancı konuklar ilgiyle inceliyor. Batman Turizm ve Kültür İl Müdürü İhsan Aslanlı, Müze bahçesinde ilgi gören köprü taşlarındaki figürlerin taş köprünün sembollerinden biri olduğunu ifade etti. Hasankeyf’teki taş köprüyle ilgili Aslanlı, şöyle konuştu: “Hasankeyf taş köprü on kemerli olarak inşa edilmiştir. Ancak bu köprü kısmi oranda tahribata uğradığı için sadece Dicle nehri içinde üç kemeri açıkta ve bir adet yarım kemer görünmekte. Hasankeyf taş köprüsü 1116–1126 yılları arasında Artuk beyin torunlarından Fahrettin Karaaslan’ın, Hasankeyf teki yönetimi sırasında inşa edilmiştir.”

TAŞ KÖPRÜNÜN ÖZELLİKLERİ
Ilısu barajı tamamlandığında sular altında kalacak olan Hasankeyf’teki taş köprünün özellikleri ise şöyle: “Dışı kesme taşlarla inşa edilen içi de moloz taşlarla doldurulan bu köprünün Orta çağda bu yörede inşa edilen en görkemli köprü olduğu tarihi kayıtlarda yer alıyor. Selçuklu Mimari sanatının üstün değerlerine sahip olan Hasankeyf köprüsü, bir görüşe göre de antik dönemden kalan bir köprü kalıntısı üzerinde inşa edildiği söylenir. Hasankeyf köprüsünün suyun içinde kalan en büyük kemerin ortası ahşaptan yapılmış açılıp kapanan bir kapı görevini görmekte idi. Köprüdeki bu özellik kent güvenliği açısından çok önemliydi. Normal zamanlarda ise kemerler arasındaki bu ahşap geçit eski haline getirilerek insanların ve kervanların köprüden rahatça geçişleri sağlanıyordu. Hasankeyf Köprüsünün en büyük mimari özelliklerinden birisi de köprü kemerlerinin simetrik olmasıydı. Suyun içinde olan kemerlerin aynısı üst katta da yapılmıştı. Bu nedenle iki katlı olarak inşa edilen bu köprü kemerleri üzerindeki ulaşım yolu kısmen açık kısmen de üstü kapalı tünel şeklinde geçişe açık olarak görev yapıyordu. Üstü kapalı tünel olan köprünün bu bölümlerinde köprüyü kullanan insanların dinlenmesi için odalar yapılmıştı.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilişim