** Batman’ın tarihi Hasankeyf ilçesinde çocuk yaşta nalcılık yapan nalbant 70 yaşındaki Mehmet Hamarat ve son dokumacı 82 yaşındaki Faris Ayhan; “Yıllar öncesi mesleğimiz altın bilezikti. Şimdi bu meslekle geçimimizi bile sağlıyamıyoruz. Çocuklarımıza artık bu mesleği önermiyoruz” diyorlar.

HAMARAT NALBANT
Batman’ın tarihi ilçesi Hasankeyf gibi direnen son nalbant ve dokuma ustaları Mehmet Hamarat ve Faris Ayhan, mesleklerinin kaybolmaya yüz tuttuğunu söylüyor.  Hasankeyf’te ürettiği nallarla kırsalda yük taşımacılığının yapıldığı at ve katır sahiplerinin imdadına yetişen 70 yaşındaki 5 çocuk babası Mehmet Hamarat;  “10 Yaşındaydım. Babamdan öğrendiğim nalbantçılık mesleğini halen sürdüyorum. Ama artık bu mesleğin tadı tuzu kalmadı. Araçlar arttıkça ne at ne de katır sırtında yük taşıyan köylü kaldı. Nal siparişlerini daha çok Midyat ve Gercüş ilçelerindeki çiftçilerden alıyorum. Nalın çiftini 20 liradan satıyorum” dedi.

YILDA 500 NAL YAPIYOR
Nalbantçılık mesleğinin kaybolmaya yüz tutuğunu ifade eden Hamarat; “Eskisi gibi iş kalmadı. Yılda ancak 500 nal siparişi alabiliyorum. Bu da 6 kişilik ailemi geçindirmiyor. Çocuklarıma bu mesleği önermiyorum. Çünkü bu meslek artık karın doyurmuyor. Daha önce binlerce sipariş alırken şimdi yılda sadece 500 nal yapabiliyorum.  Yük taşıma aracı arttıkça mesleğimiz de tarihe karıştı. Eskiden geceli gündüzlü çalıştığımız halde nal siparişini yetiştirmekte zorlanıyorduk. Bir kaç yıl sonra mesleğimiz yok olur ve tarihe karışır. Kırsaldaki çiftçilerin siparişi olmasa aç kalacaz” diye konuştu.

“HASANKEYF DOKUMACILIĞIN MERKEZİYDİ”
82 Yaşındaki Faris Ayhan, bir dönem dokumacılığın merkezi olan Hasankeyf’te ayakta kalmaya çalışan dokumacılığın da tarih gibi kaybolmaya yüz tuttuğunu söyledi . 1940-50’li yıllarda Hasankeyf  Kalesinde 500’e yakın dokuma tezgahının olduğunu anımsatan 9 çocuk babası Faris Ayhan; “Yaşım henüz 11’di. Babamdan öğrendiğim mesleğimi uzun süre sürdürdüm. 24 Yıl ara verdiğim dokumacılığa yeniden başladım. Fakat dokumacılığın artık tadı tuzu kalmadı. Daha önce bez üretimi yaptığımız dokuma tezgahlarında şimdi kilim, yolluk ve namazlık üretiyoruz” dedi.

DOKUMACILIKTA MAZİ OLUYOR
Dokumacılığın zor meslek olduğuna işaret eden dokuma ustası Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü; “Dokumacılık zor meslek. Dokumacalık sabır isteyen meslek. Gençler bizim gibi sabır gösterip gün boyu dokuma tezgahlarında çalışamaz. Bir de malzeme fiyatı arttı. Yevmiyemizi çıkarmakta güçlük çekiyoruz. Ancak yine de Hasankeyf dokumacılığın merkezidir deyip direnmeye çalışıyoruz. Yerli ve yabancı turistler Hasankeyf’e geldiklerinde hediyelik eşya olarak beraberlerinde götürmek istedikleri kilim ve yolluk oluyor. Bir yerde Hasankeyf’in eski mesleğini canlandırıyoruz. Ama ne Kaymakamlık ne de başka bir kurumun bize desteği olmayınca dokumacılıkta mazi olmaya doğru gidiyor.” (Mesude Algan)

Editör: TE Bilişim