“NEFRET SUÇLARI ARTIYOR”

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, son yıllarda nefret suçlarının arttığını belirterek, TBMM’ye kanun değişikli teklifi sundu. Artan nefret söylemlerini örnekleriyle birlikte veren Başaran: “2014 ve 2015 yılları nefret suçları ve nefret söylemi açısından değerlendirildiğinde, oldukça ciddi ihlal vakalarının yaşandığı bir yıl olmuştur. Nefret suçları ile ilgili genel tabloda büyük bir iyileşme yaşanmamış, ayrımcılık ve dışlanmaya en yaygın biçimde uğrayan toplumsal kesimler nefret suçlarının da mağduru olmaya devam etmiştir. Kürtler, göçmenler, mülteciler, en çok nefret suçları dolayısı ile saldırıya uğrayan gruplar olmuştur. Ayrıca özel olarak mültecilere yönelik nefret suçlarında ciddi bir artış olmuştur. Bunda ülkede yaşayan geçici sığınmacıların sayısındaki ciddi artış ile birlikte ekonomik, sosyal sorunların yoğunlaşması önemli bir etkendir. Özellikle mültecilerin yoğun biçimde yaşadığı güney şehirlerinde öldürme ve yerinden çıkarma vakaları yaşanmıştır” dedi.

 “HEDEF GÖSTERİLİYOR”

Başaran, şöyle devam etti: “Nefret suçunun ifade özgürlüğünü kısıtlama gerekçesi haline gelme potansiyeli Türkiye koşullarında oldukça yüksektir. Bu kaygı özellikle yasanın hazırlık sürecinde iktidar partisi temsilcilerinin söylemlerinden kaynaklanmaktadır. Yine 2014 yılı yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerçekleşmesi dolayısı ile siyaset dilinde nefret söyleminin yaygınlaştığı bir dönem olmuştur. Farklı mezhep, inanç ya da yaşama biçimlerinin hedef gösterildiği kamplaştırıcı mesajlara sıkça tanık olunmuştur. Gezi olayları dolayısı ile düzenlenen etkinliklere katılanlara, legal Kürt siyasetinin yöneticilerine ve Gülen cemaati mensuplarına karşı bu söylem son derece sıkça gündeme oturmuştur. Bizzat Tayyip Erdoğan’ın ‘afedersiniz Ermeni’ ifadesi kamuoyunda ciddi rahatsızlık ve tepkilere neden olmuştur. Yine CHP liderinin Alevi olması dolayısı ile kullanılan dil nefret söylemi içeren bir yaklaşım taşımaktadır.”

 “ETKİN SORUŞTURMA YAPILMALI”

Nefret suçlarına yönelik etkin soruşturma yapılması gerektiğini de ifade eden Başaran, şöyle devam etti: “Nefret suçları mağdura ya da mağdurun ait olduğu gruba ilişkin önyargıdan kaynaklanan şiddet içerikli eylemlerdir. Demokratik bir toplumda olması gereken farklı olan saygı, diyalog ve hoşgörü kültürüne zarar veren bu tür eylemlerin cezasız kalması toplumsal gerginliklerin artmasına ve toplumsal güvenliğin bozulmasına da yol açmaktadır. Nefret suçlarına karşın etkin bir mücadele bu suçların sosyal olarak kabul edilmediğinin göstergesi olarak ceza kanunlarında yaptırıma bağlanması etkin ve etkili bir soruşturma ve kovuşturmanı yapılması ile mümkün olabilecektir. Nefret suçlarında mağdurla aynı özelliklere sahip toplumsal grup da korkutulur ve gözdağı verilir. Suçun manevi unsurundaki bu yoğunluk ve çarpan etkisi ceza politikası gereği ayrıca ele alınmalıdır. Bu nedenle hukuk sistemimizde nefret saikinin ve nefret suçunun ayrıca tanımlanarak daha ağır yaptırımla karşılanması gerekmiştir.”

Editör: TE Bilişim