*Batman’ın Beşiri ilçesinin ilk uçuş teknisyeni Hayrettin Tapan, Siirt Sanat Okulu’nu bitirdikten sonra Batman Rafinerisi’ne başvurdu. Askerlik yapmadığı gerekçesiyle işe alınmayan Tapan, “Kafamda uçuş teknisyeni mesleği yoktu ama iyi ki de teknisyen olmuşum. Kıbrıs Barış Harekatı’na katıldım. Madalyalarım var. İngilizceyi iyi öğrendim. Emekli olduktan sonra da Nato’da da 13 yıl süreyle çalıştım. Helikopterleri söküp takma işlemlerinde de uzmanlaştım” dedi.
“BEŞİRİ VE BATMAN’DA SANAT OKULU YOKTU”
Batman’ın Beşiri ilçesinin ilk uçuş teknisyeni Hayrettin Tapan, mesleğini ve anılarını Batman Çağdaş’a değerlendirdi. Diyarbakır, İzmir Çiğli ve Ankara Etimesgut ile Nato’da da görev yapan 80 yaşındaki iki çocuk babası Tapan, Sanat Okulu’nu tamamladıktan sonra hayalinde Türkiye’nin ilk rafinerisi Batman Rafinerisi’nde çalışmak olduğunu söyledi. Askerlik yapmadığı için iş talebi kabul edilmeyen Tapan, “O dönemler Batman Rafinerisi’nde büyük bir haksızlığa uğradık. 27 Mayıs mağdurlarındandık. Sanat Okulu mezunu olduğumuz halde petrol sektöründe çalıştırılmadık. 1961 yılında Eskişehir hava astsubay okulunu bitirdim ve tam 35 yıl süreyle başta Diyarbakır olmak üzere İzmir Çiğli hava üssü, Ankara Etimesgut ve emekli olduktan sonra da Nato’da görev yaptım. Allah’a şükür görev yaptığım süre içinde gerek tayyare ve gerekse de helikopterlerde büyük bir tehlike ile karşılaşmadım. Çünkü helikopterlerin bütün teknik özelliklerine vakıftım” dedi.
“74 HAREKATINDA ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENDİM”
Kıbrıs Barış harekâtında unutamadığı anıları da anlatan Tapan şöyle devam etti : “Kıbrıs’a 70 adet helikopter ile çıkarma yaptık. Her bir helikopter 10 Komando taşıyordu. Biz, Mersin Silifke’de konuşlanmıştık. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın talimatını eksiksiz yerine getirince herhangi bir zayiat vermedik. 4 Gün süreyle müdahalede bulunduk. Kıbrıs’a ikinci harekat ise Ağustos’ta yapıldı. İki harekatta da görev aldığım için o anlar, şimdi ki gibi gözümün önünden film gibi geçiyor. Görevimiz cepheye gidip yaralıları Türkiye’ye getirmekti. Kendim bulunduğum helikopterde 15 yaralı askeri getirdim. Ölümden döndüler. Bir ara dönüşte Rumlar telsizimizi karıştırınca, deniz üzerinden dönüş yapmak zorunda kaldık. Çok başarılı bir sınav verdik. Harekattan sonra iki madalya, devlet şeref madalyası ile taltif edildim. Bu değerli madalyaları evimin en güzel yerinde bulunduruyorum.”
“UNUTAMADIĞI ANILARIM VAR”
Yaşamını İzmir’de sürdüren Tapan, unutamadığı anılarını ise şöyle anlattı : “Meslek hayatımda bazı tehlikelerle de karşılaşmadım değil. Bir ara Helikopterle Aliağa’da yüksek gerilim hattına çarptık. Arkadaşım paniğe kapıldı ama ‘sakın heyecanlanma ve helikopteri istop etme, harekete devam et’ dedim. Fakat o görünmez kazayı ucuz atlatmıştık. 1975 Yılında da İzmir’de bardaktan boşalırcasına bir yağış gerçekleşti. Yağmurdan göz gözü görmüyordu. Sel felaketi yaşayan vatandaşları kurtarmak için görevlendirilmiştik. Aşağıya indirdiğimiz halatla tam 76 kişiyi sel sularından kurtardık. İlginç bir anım Adana’da da var. 2 Amerikalı subayı tayyareye yaklaştırmadım. Sonradan yüksek bir rütbeli araçla önümden geçti ona da izin vermedim. Dönüşte tekrar yanıma geldi. Hemen esas duruşa geçtim. Evladım ‘Niye o yabancı askerlere izin vermedin’ dedi. Ben de ‘emir almadığım için kimseyi geçirmem’ dedim. Komutanımız beni o hareketimden dolayı ödüllendirdi.”
KIBRIS DESTANI ŞİİRİNİ YAZDI
Emekli hava uçuş teknisyeni Tapan, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nda helikopterde sorti yaparken yazdığı ‘Kıbrıs Destanı’ şiirinde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Genelkurmay Başkanı Semih Sancar, 2. Ordu Komutanı Suat Aktulga, ABD Dış İşleri Bakan Yardımcısı Joseph Sisco ve Yunanistan Dış İşleri Bakanı Mavros’a teşekkür eden Kıbrıs Gazisi Tapan; “Her şeyden önce Kıbrıs Barış harekatında komutanlar bizi çok iyi motive etmişti. 1915’te Yunan askerlerini İzmir’de nasıl denize döktüğümüzü bize anlattılar. Gözümüz karaydı. Bu teknolojinin çok gerisindeydik, yine de başarılıydık. Komutanımız, ‘Eğer Barış harekatında başarılı olamazsak Çanakkale’de 253 bin şehit yüzümüze tükürür sözleri ilk günkü gibi hafızamda yer edindi. Komutanlarımızın motivasyonuyla büyük bir zafer kazandık.”
