**Batman Üniversitesi’nin, ‘Enerjide Kritik Altyapıların Güvenliği: Ilısu Barajı’ çalıştayında konuşan Vali Hulusi Şahin; “1967 Arap-İsrail Savaşı sonrasında petrolün silah olarak kullanıldığı 70’li yıllar sonrası Dünya, o dönem yaşanan petrol krizinin bir benzerini, bugün Rusya-Ukrayna savaşında yaşıyor. Birçok ülke enerji yakıtlarının tek bir tedarikçiden almanın yarattığı sıkıntıları bugün yaşıyor” dedi.

ÇALIŞTAYDA ÖNEMLİ MESAJLAR
Batman Üniversitesi’nde “Enerjide Kritik Altyapıların Güvenliği; Ilısu Barajı” çalıştayı ile devam ediyor. Hasankeyf Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen çalıştaya Vali Hulusi Şahin, Rektör Prof. Dr. İdris Demir, Hasankeyf Kaymakamı Şenol Öztürk ve Batman İl Jandarma Komutanı Kd. Albay Adem Taşkın’ın yanı sıra alanında uzman çok sayıda katılımcı iştirak etti. Açılış konuşmalarıyla başlayan çalıştayda söz alan Batman Üniversitesi Çalıştay Temsilcisi Dr. Dünya Başol, kritik altyapı tesislerinin ulusal ekonomiye önemli ölçüde katkılarının bulunduğunu söyledi. Başol, Bu tesislerin hasar görmesinin, kısmen veya tamamen kullanılamaz duruma gelmelerinin ülke güvenliği ve ekonomisi ile toplumsal yaşam açısından olumsuz durumların ortaya çıkmasına neden olacağını anlattı. Çalıştayda konuşan Rektör Prof. Dr. İdris Demir ise bölgede ve Batman şehrinde bulunan enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması ve ülke ekonomisine katkılarını artırmak için daha fazla sorumluluk almaya ve akademik bir perspektif sunmaya çalıştıklarını ifade ederek enerji alanında yapılan çalışmalara sistematik bir şekilde devam edeceklerini belirtti.

“ENERJİYİ TEK TEDARİKÇİDEN
ALMANIN SIKINTILARI”
Çalıştayda söz alan Vali Hulusi Şahin ise enerjide dışa bağımlılığın sıkıntılarına dikkat çekti. Şahin; “Ilısu Barajı özelinde özellikle enerji altyapılarının güvenliği konusu aslında çok eski bir konu. Altı Gün Savaşı, diğer adlarıyla 1967 Arap-İsrail Savaşı sonrasında petrolün silah olarak kullanıldığı 70’li yıllarla birlikte gündemimize geldi. Dünya, o dönem yaşanan petrol krizinin bir benzerini, bugün Rusya-Ukrayna savaşında yaşıyor. Birçok ülke enerji yakıtlarının tek bir tedarikçiden almanın yarattığı sıkıntıları bugün yaşıyor. Benzeri durum Türkiye için de geçerli. Türkiye, enerjisinin büyük çoğunluğunu ithal fosil yakıtları yakarak elde ediyor. Bu ithal ikamesini kıran, hidroelektrik santralleri oldu. Bu kritik altyapıların güvenliği konusu sadece saldırı ve sabotaj gibi konulardan ibaret değil. Ben, konuya arz güvenliği açısından bakıyorum” dedi.

“ENERJİDE EN ÖNEMLİ SİGORTAMIZ”
Vali Şahin, şöyle devam etti; “Bizim hidroelektrik santrallerimiz, enerjideki arz güvenliğimizin en önemli sigortasıdır. Türkiye’nin hidroelektrik santral potansiyelinin tamamen kullanılması Türkiye’nin enerji güvenliği açısında son derece kritik. Ama yeterli mi? Değil. Çünkü Türkiye’nin o potansiyeli de sınırsız değil. 1970’li yıllarda yapılan planlamanın artık sonuna geliyoruz. Artık alternatif enerji arayışımızı hızlandırmalıyız. Mutlaka sürdürülebilir enerji (Güneş ve Rüzgar enerjisi gibi) kaynaklarını devreye sokmamız lazım. Bunlar şu anda gerek teknolojik açıdan gerekse de maliyetler açısından çok rantabl olmadığı ve Türkiye’nin enerji üretim pastasından çok küçük dilimler aldığının farkındayız. Bu konuda TPAO Türkiye’yi enerjide dışa bağımlılıktan kurtarmak için çok önemli projeler sürdürüyor.” (Barış Arslan)

Editör: TE Bilişim