BARO HEYETİ, KOZLUK’TAYDI
Kozluk İlçesi’ne bağlı 12 köyde köylere içme suyu sağlayan şebeke pompalarında yapılan elektrik kesintisi nedeniyle 23 Haziran’dan bu yana içme suyuna erişim sağlanamadığı yönündeki bilgiler üzerine Batman Barosu Başkanı avukat Erkan Şenses, Batman Barosu yönetim kurulu üyeleri Av. Mesut Aydın, Av. Gülizar Yıldız ile Baro üyesi Av. Osman Bozkurtaca’dan oluşturulan heyet su kesintilerin yaşandığı Yeniçağlar (Zilan), Karpuzlu (Selivê) ve Samanyolu (Kanikê) köylerinde muhtarlar ve sakinleri dinledi.

“BORÇ NEDENİYLE KESİNTİ…”
Yeniçağlar (Zilan), Karpuzlu (Selivê), Samanyolu (Kanikê) ve Parmakkapı (Hiskutê) köylerinin muhtarlarıyla ve köy sakinleriyle görüşme yaparak su kesintilerinin nedeni ve 23 Haziran’dan bu yana su kesintilerinin gündelik hayata etkilerini edinen heyet, muhtarlardan köylerine su şebekesi sağlayan deponun pompasının elektriğinin borçları nedeniyle Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından kesildiğini, bunun üzerine içme sularını Batman Sol Sahil Sulama Birliği’ne bağlı sulama kanalından temin etmeye çalıştıklarını, köy muhtarlığının bir bütçesi olmadığından borcu ödemelerinin mümkün olmadığını, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığı, salgın hastalıklara davetiye çıkarıldığını belirtti. Baro heyeti, köylerde yapılan gözlemde traktörle içme suyu taşındığı, traktöre sahip olmayan yurttaşların ise ellerindeki bidonlarla sulama kanalına giderek su ihtiyaçlarını karşıladıklarına da dikkat çekti.

BARO’DAN ÖNERİLER
Baro yaptığı açıklamada, ‘su krizi’nin çözümü için şu önerileri sıraladı; “-Anayasa’nın 17. maddesine göre; herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Yine Anayasa’nın 56. maddesine göre; herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Yaşam hakkı, bu hak kapsamındaki koşulların yeterli standartta sağlanması için devletlerin harekete geçmesini gerektirir. Yiyecek, giyim, barınma, sağlık ve sosyal hizmetler bu hakkın temel unsurlarıdır. Yaşam hakkının temiz içme ve kullanma suyuna ulaşım hakkı, hijyenik yaşam ortamının sağlanması, beslenme için yeterli yiyecek, kapsamlı aşı, ilaç ve tedavi hizmetleri, doğum öncesi ve sonrası bakım hizmetleri, hastalıkların önlenmesi ve yetersiz beslenme hakkında insanların bilinçlendirilmesi gibi birçok unsuru bulunmaktadır. -Bu unsurlardan biri olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 28 Temmuz 2010 tarihinde yapılan oylamayla temiz içme suyuna erişim hakkı ve sanitasyon1 hakkını temel bir insan hakkı olarak kabul etmiştir. Böylece su, tüm insan haklarının temel bir parçası ilan edilmiştir. -Binlerce insanın yaşadığı söz konusu köylerde ciddi bir salgın hastalık tehlikesi bulunmaktadır. Özellikle dizanteri, kolera ve ishal gibi salgın hastalıkların habercisi olan sulama kanalından içme suyu temini ortada ciddi bir halk sağlığı sorunu bulunduğunu ortaya koymaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın bu hususta 12 köyün içtiği sulardan numune alarak suların içilebilir olup olmadığını ortaya koyması yaşanabilecek bir salgının önlenmesi bakımından elzemdir. -Öte yandan hukuki bir alacağın tahsil edilememesinin binlerce insanın temel insan hakkı sayılan içme suyuna erişimini ve dolayısıyla yaşam hakkını ortadan kaldırmaya yol açması kabul edilemez. -Elektrik dağıtım hizmetinin özelleştirilmesi Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın elektrik gibi temel bir hakkın kullandırılması hususundaki hizmetten elini çektiği olarak anlaşılmamalıdır. Bu noktada Batman Barosu; Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Batman Valiliği’ne halk sağlığı açısından ciddi sonuçları olan elektrik kesintilerine karşı mevzuattan doğan yetkilerini kullanarak söz konusu şirkete kesintiyi sona erdirmesi yönünde girişimde bulunması, Sağlık Bakanlığı’na ise olası bir kolera, dizanteri ve ishal salgınına karşı gerekli önlemleri alma çağrısında bulunmaktadır.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilişim