*Mağara turizmi başta olmak üzere her türlü turizmin altyapısına sahip olduklarını belirten Başkan Kusen; “Pandemi sonrasında turizme yönelik büyük projelerimiz var. Bunları hayata geçirmeye kararlıyız” diye konuştu.

“MÜZEDE ÖNEMLİ ESERLER VAR”
Prof. Dr. Veysel Eroğlu-Ilısu Baraj gölü suları altında kalan tarihi ilçe Hasankeyf’in, Arkeopark kültür alanı bitişiğinde yapımı tamamlanan müze, Doğu-Güneydoğu’nun en büyük müzesi konumunda. Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, bölgedeki arkeoloji kazılarından çıkan önemli eserlerin sergilendiği müzede eksikliklerin büyük bir bölümünün tamamlandığını kaydetti. Hasankeyf’in ‘açık hava müzesi’ konumunda bir kent olduğunu ifade eden Başkan Kusen; “Müzemizde çok zengin bir envanter var. Bölgedeki arkeolojik kazılarda ortaya çıkan eserlerin hemen hemen eserlerin tamamı Hasankeyf Müzesi’nde yer alıyor. Devlet, Hasankeyf Müzesine ciddi bir yatırım yaptı” diye konuştu.

“PANDEMİ BİTERSE TURİZMDE İDDİALAYIZ”
Pandemi sonrası turizmde hedeflerinin yerli ve yabancı turistleri tarihi ilçeye çekmek olduğunu belirten Başkan Kusen, şöyle devam etti: “Gerek Turizm Bakanlığı, gerekse de diğer ilgili Bakanlıklar müzede tüm detayları düşündü, hiçbir masraftan kaçınılmadı. Hasankeyf’te bölgenin en güzel eserlerinin sergilendiği müze tamamlanmış durumda. Müzeyle birlikte Arkeopark kültürel alan, Millet Bahçesi, Şap Vadisi, Darphane ve tekne turları 12.500 yıllık tarihi ilçemizi turizmde iddialı hale getirecek. Müze ve Arkeopark kültürel alanını görenler, ilçemize hayranlık duyacak. Hasankeyf’in tarihi Şanlıurfa Göbeklitepe’den 500 yıl daha eskidir.”

“TURİZM EN ÜST SEVİYEDE OLACAK”
7 Tarihi eserin eşi benzeri görülmemiş bir şekilde teknolojik imkanlarla Arkeopark Kültürel alanına taşındığını söyleyen Kusen; “Turizm anlayışı içinde Hasankeyf’i simgeleyen eserler, günümüzde bugüne kadar benzeri görülmemiş bir şekilde büyük teknolojik imkanlarla taşındı. Yeni Hasankeyf’te Arkeopark alanında Zeynel Bey Türbesi ve Selçuklulara ait hamamında aralarında bulunduğu yedi tarihi eserin olduğu güzergah yerli-yabancı turistlerin akınına uğrayacak. Peyzaj eksikliği tamamlandığında, bu eserler kendini gösterecek. Müthiş bir peyzaj projesi hayata geçiriliyor. Tarihi kompleksi bir arada görecek konuklar, Hasankeyf’in özgün mimarisiyle de buluşmuş olacak” dedi.

“3000 MAĞARAYI TURİZME AÇMAK İSTİYORUZ”
Hasankeyf kalesinde Helenistik dönemine ait 3000 mağarayı da turizme kazandıracak projeyi, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla paylaştıklarını anımsatan Kusen, şunları kaydetti: “Büyük kalede 3000’e yakın mağarayı 1-2 yıl içerisinde turizme açmak istiyoruz. Bu yılın sonları ile önümüzdeki yılların ilk aylarında arkeolojik kazılarla birlikte kalenin tarihi dokusunu koruyacak bir çalışmayla mağara turizminde iddialıyız. Büyük ve Küçük Kale, Şap Vadisi, Yamaç Külliyesi ve Yürüyüş güzergahıyla özgün görüntüyü bozmayacak bir projeyle Hasankeyf’te kültür, inanç ve yamaç turizmi dahil her türlü turizmin altyapısını oluşturmaya kararlıyız. Turizm Hasankeyf’in ekonomisini canlandıracak.”

Editör: TE Bilişim